Bosna Hersek’te 1992-1995’te yaşanan savaşın baş sorumlularından Radovan Karadzic’in Sırbistan’ın başkenti Belgrad’da yakalanmasının üzerinden 14 yıl geçti.
Savaşta Sırpların yaptığı soykırım, katliam, etnik temizlik ve tecavüz başta olmak üzere birçok suçtan sorumlu tutulan Karadzic hakkında 1995’te yakalanma kararı çıkmasına rağmen uzun yıllar “Dragan David Dabic” kimliğiyle Sırbistan’da yaşamasının ardından 21 Temmuz 2008’de otobüste yakalandı.
Yakalandığı dönemde dağınık saçları ve zayıflamış haliyle çekilen fotoğrafı dünya medyasında yer alırken, Karadzic yargılanmak üzere Hollanda’nın Lahey kentine götürüldü.
Zenica Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Profesörü Sedad Dedic, Bosna Kasabı Karadzic’in ideolojisi hakkında AA muhabirlerine değerlendirmelerde bulundu.
Dedic, Radovan Karadzic gibi hüküm giymiş savaş suçlularının işledikleri suçların organize şekilde, “kurumların” desteğiyle sistemli, ayrıntılı ve medeniyet karşıtı bir şekilde ortaya koyulduğunu söyledi.
İşlenen bu suçların Bosna Hersek’teki “yasa dışı kurumların” ve Sırbistan’daki bazı kurumların desteğiyle gerçekleştirildiğini belirten Dedic, şöyle devam etti:
“Önemli olan, bu cani ideolojinin şu anda askeri, siyasi ve diğer her düzeyde ağır bir yenilgiye uğramış olmasıdır. Savaş suçlarına dair fikirlerin hala yaşıyor olması alarm verici ama asıl problem, (Bosna Hersek’teki iki entiteden biri olan) Sırp Cumhuriyeti’nde hala savaş suçlularının yüceltilmesi, kamu kurum ve kuruluşlarına onların isimlerinin verilmesi ve soykırım hususunda uluslararası kararların tanınmamasıdır.”
“Tedbirli, dikkatli ve hazır olmalıyız”
“Bosna Kasabı” olarak bilenen Karadzic’in soykırım, katliam, etnik temizlik ve tecavüz başta olmak üzere birçok suçtan sorumlu tutulduğuna işaret eden Dedic, şu ifadeleri kullandı:
“Karadzic’in savaştan sonra 13 yıl geçmesine rağmen ‘Dragan David Dabic’ sahte ismiyle Sırbistan’da saklanmış olması, Sırbistan’ın resmi kurumlarının, Bosna Hersek’teki saldırganlıkta, soykırımda ve diğer suçlardaki rolünün kanıtıdır. Tedbirli, dikkatli ve hazır olmalıyız. Uluslararası kurumlar, Yahudi soykırımının ardından ‘bir daha asla’ demişti ancak soykırımlar, Bosna Hersek dahil dünyanın birçok yerinde tekrarlandı. 10 kez soykırıma uğramış Boşnaklara karşı işlenmiş suçlar, ilk kez Karadzic dosyasında, uluslararası en yüksek mahkemede yasal olarak kayıt altına alındı.”
“Yasal yollarla belgelenmesi özel önem taşımakta”
Dedic, “Savaş suçlusu Radovan Karadzic’in cezalandırılmasıyla insan uygarlığı ve ahlakının bir kısmı kurtarılmaya çalışıldı.” diyerek, uluslararası toplumun Bosna Hersek Cumhuriyeti ordusunun savaş yıllarında silah almasına ambargo koyduğunu söyledi.
Bu tür cezaların diğer örnekleri için uyarıcı anlam içermesi yönünden önem teşkil ettiğini belirten Dedic, soykırımdan sorumlu savaş suçluları hakkında alınan kararların, dünyada soykırımın önlenmesi için temel oluşturması gerektiğini vurguladı.
Dedic, “Modern dünyada, dünyadaki çoğu ülkede ve tüm tanınmış uluslararası mahkemelerde geçerli kabul edilen ve benimsenen uluslararası hukuk ilkelerine dayalı önemli olayların, yasal yollarla belgelenmesi özel bir önem taşımaktadır.” dedi.
Ülkesinde yaşanan tüm olayların acı verici ve üzücü olduğunu vurgulayan Dedic, “Adına soykırımın işlendiği Sırp Cumhuriyeti entitesi kurumları ve soykırımda desteği olan Sırbistan kurumları, soykırım ve diğer savaş suçları hakkında alınan uluslararası kararları tanıyınca, kötülük ideolojisi yüceltilmeyince ve teşvik edilmeyince adalet kısmen sağlanacak.” değerlendirmesinde bulundu.
Radovan Karadzic kimdir?
Bugün Karadağ sınırları içinde kalan Petnijca beldesinde 19 Haziran 1945’te doğan Karadzic, Saraybosna Üniversitesinde psikoloji eğitimi aldıktan sonra bir süre şehrin en büyük hastanesi konumundaki Kosevo’da çalıştı.
Bosna Hersek’te 1989’da kurulan Sırp Demokrat Partisinin (SDS) kurucularından olan Karadzic, ülkedeki savaşın patlak vermesinden hemen önce ilan edilen Sırp Cumhuriyeti’nin (RS) de ilk başkanı oldu.
Bosna Savaşı ve Karadzic
Sırp meclisi, 21 Aralık 1991’de Yugoslavya içinde federal yapı olarak Bosna Hersek Sırp Cumhuriyeti’nin kurulması ve Krajina Sırp Cumhuriyeti’nin tanınması kararı aldı. Bu karar temelinde, 9 Ocak 1992’de Bosna Hersek Sırp Halkı Cumhuriyeti ilan edildi.
Savaş ve soykırım suçlusu Sırp lider Karadzic, o dönemde yaptığı konuşmada, “Bağımsız Bosna Hersek’i (Saraybosna yakınlarındaki) Kozje Köprüsü’nden öteye hiç kimsenin götüremeyeceğini zira Pale’nin artık Yugoslavya olduğunu” ifade etti.
Bosna Hersek, 29 Şubat-1 Mart 1992’de yapılan referandumun ardından bağımsızlığını ilan etti. Referandumun hemen akabinde Sırpların kontrolündeki Yugoslav ordusu ve Sırp paramiliter birlikler, Müslüman Boşnaklara karşı etnik temizlik başlattı.
Avrupa’nın ortasında 3,5 yıldan fazla süren savaş boyunca çok büyük sivil katliamlar, işkenceler, etnik temizlikler, sürgünler ve soykırım yapıldı.
Sırp komutan Ratko Mladic’in emrindeki birlikler, Temmuz 1995’te ülkenin doğusundaki Srebrenitsa şehri ve civarında sadece birkaç günde en az 8 bin 372 Boşnak sivili katletti.
Prijedor, Foça, Zvornik ve Vişegrad gibi birçok şehirde, yapılan etnik temizlik nedeniyle neredeyse hiç Boşnak bırakılmadı.
Yüz binlerce insanın hayatını kaybettiği, milyonlarcasının evlerini terk etmek zorunda kaldığı, kadınların tecavüze uğradığı, sivillerin toplama kamplarında işkence gördüğü savaş, 21 Kasım 1995’te Dayton Barış Anlaşması’nın imzalanmasıyla sona erdi.
Lahey’deki Uluslararası Ceza Mahkemeleri Mekanizması Temyiz Konseyi, Karadzic hakkında 2016’da verilen 40 yıl hapis cezası kararını 2019’da bozarak uluslararası kamuoyunda “Bosna Kasabı” olarak da bilinen Karadzic’i müebbet hapse mahkum etti.
Karadzic, bugün Lahey’deki hapishanede cezasını çekiyor.