UKRAYNA SAVAŞININ BALKANLARA YANSIMASI

Bayram POMAK

Son iki haftadır dünya gözünü Ukrayna’ya çevirmiş durumda. Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı sonucu Avrupa yeniden savaşla burun buruna gelmiş oldu. Tüm yorumcular bu savaşın Rusya – Ukrayna savaşı olmadığını, Rusya ve ABD başta olmak üzere, Batı koalisyonunun savaşı olduğu konusunda hemfikir. Rusya ve Batı’nın çatışma alanlarından biri Ukrayna iken, diğer bir bölge ise Balkanlar’dır. Dolayısıyla bu savaşın Balkanlar’ı etkilememesi düşünülemez. Nitekim Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani,“demokrasinin birinci cephesi Ukrayna, ikinci cephesi Balkanlar” olduğunu vurgulaması aradaki ilintiyi açıklar niteliktedir.

Savaşın ilk gününden itibarenBalkan ülkelerinde de panik havası hakimdi. NATO üyesi Balkan ülkeleri ile NATO’ya henüz üye olmayanların Balkan ülkelerinin çoğu Ukrayna tarafında yer aldı; Batı ile birlikte Rusya’ya yaptırımlara katıldı. Ancak Balkanlar’da askeri tarafsızlığını ilan etmiş olan Sırbistan bu yaptırımlara katılmadı. Avrupa’da Beyaz Rusya’dan sonra Rusya’ya yaptırım yapmayan tek ülke Sırbistan oldu. BM’de Rusya’yı kınayan karara destek veren Sırbistan, yaptırımlara katılmayarak denge siyasetini tercih etti. Ancak Sırbistan Cumhurbaşkanı AleksandarVuçiç, savaşın başladığı ilk günlerde verdiği bir demeçte “Üç günde on yıl kadar yaşlandım Rusya’ya yaptırım yapmamız için üzerimizde çok ciddi baskı var ve bu baskılar önümüzdeki günlerde artacak”ifadelerini kullanarak Sırbistan’a yapılan baskıları açıkladı. AB’nin bazı yetkilileri ise yaptıkları açıklamalarda Sırbistan’ın bu yaklaşımının bir bedeli olacağının ve bu davranışlarıyla Sırbistan’ın AB’ye fiilen veda ettiğinin altını çizdiler.

Sırbistan ve Sırp halkı NATO’yu bir düşman olarak görmektedir. Sırbistan, NATO’nun 1999 yılında Yugoslavya’ya yönelik hava harekâtı ile Kosova’nın bağımsızlığını kazanmasını sindirebilmiş değil. Bir yanda Sırp halkının ebedi düşman gördüğü NATO, diğer olarak yandan ise BM ve diğer uluslararası kurumlarda Sırbistan’ı her şekilde destekleyen ve Sırbistan’la sıkı ilişkileri olan Rusya var .Ancak Sırbistan açıktan Rusya’nın Lugansk ve Donetsk’teki iddialarını destekleyemiyor.Çünkü Rusya’nın bu hamlesini desteklemesi halinde Kosova konusundaki tüm tezlerini çürütmüş olacak. Bu yüzden sürekli Ukrayna’nın toprak bütünlüğünden yana olduklarını açıklıyor.Sırbistan’ın Rusya’nın yanındayer alamsının nedenleri tarihî ve dinî bağların olması yanı sıra  bir diğer etken de Rusya’nın Sırbistan içerisindeki nüfuzudur. Sırbistan’da Rusya’nın finanse ettiği birçok STK, medya kuruluşu ve STK gibi görünen paramiliter gruplar mevcuttur. Sırbistan’da olası bir politika değişikliğiyle Batı’ya yanaşması durumunda Rusya’nın kullanacağımafyavari, paramiliter gruplar mevcuttur. Nitekim bunlar Rusya’nın Kırım’ı işgalinde, Lugansk ve Donetsk’te önemli görevler üstlendiler. Bugün de Ukrayna’da savaşmaktadırlar. Sırbistan hükümetinin Rusya’nın çıkarları aleyhinde hareket etmesi durumunda bu gruplar kanalıyla Sırbistan sokaklarının da karışması ihtimalinin yüksek olduğunu göz önünde bulundurmak gerek.

Ukrayna krizinin en fazla etkileyebileceği ülke şüphesiz ki Bosna Hersek’tir. Nitekim NATO ülkelerinin dışişleri bakanlarının katıldığı olağanüstü toplantıda da bu teyit edilmiş oldu. NATO, Bosna Hersek ve Gürcistan’ın etkilenebileceğini bunun için önlem alınması gerektiğini belirtti. Bosna’da görevli olan EUFORda Bosna’daki birliklerinin asker sayısını artırdı. Bosna’daki yapı bu krizde de baş gösterdi. Boşnak ve Hırvat üyeleri Batı yanlısı politika izlerken artık Putin’in vekili olarak kabul edilen Bosna Sırplarının Cumhurbaşkanlığı üyesi Dodik, Bosna’nın tarafsız olması gerektiği konusunda açıklamalar yapıyor. Dodik, daha da ileri giderek BM’deki Bosna büyükelçisini aşarak, Rusya temsilcileri üzerinden BM Genel Sekreteri Guteres’e mektup yazdı. Mektupta Bosna’nın bu konuda tarafsız olduğunu belirtti. 2021 yılında sürekli şekilde Bosna Hersek ve Dodik krizi konuşuldu. Dodik her seferinde Bosna’nın barışçı bir şekilde bölünmesi için müzakerelerin başlamasını önerdi. Birkaç defa da Sırp Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını ilan edeceğini açıkladı. Ancak yapılan baskılar sonucu şu an için geri adım atmış gibi duruyor. Dodik, Ukrayna krizinin daha da tırmanması halinde ve Rusya’dan gelebilecek bir işaret ile böyle bir çılgınlık yapabilir. Bosna’da yeni bir cephenin açılması halinde bu işin sonunun nerede biteceğini kimse kestiremez. Rusya, Batı’yı daha da zora sokmak için böyle bir hamleyi yapabilme potansiyeline fazlasıyla sahiptir.

Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasından hemen sonra Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani “Balkanlarda barış ve istikrarın korunması için Bosna Hersek ve Kosova’nın derhal NATO’ya alınması” için çağrı yaptı. Osmani’nin bu çağrısında sonra Sırbistan Cumhurbaşkanı Vuçiç, tepki gösterdi ve bunun Amerikan aklı olduğunu iddia etti. Kosova’nın NATO’ya girmesi çağrısının Ukrayna ile alakası olmadığı belirtti. ABD’nin bu krizi kullanarak NATO üyesi olan ve Kosova’yı tanımayan Yunanistan, İspanya gibi ülkelere baskı yapmak istediğini iddia etti. Aynı şekilde Osmani’nin Türkiye’yi ziyaretinden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kosova’nın NATO üyesi olması için destek vereceklerini belirtmesi de Sırbistan’ı rahatsız etti. Vuçiç, bu destekten dolayı Türkiye’ye yönelik bir protesto notası hazırladıklarını açıkladı. Ancak bu notanın gönderilip gönderilmediğine dair herhangi bir bilgi verilmedi. Kosova, kuzeyde yaşayan Sırpların ve Sırbistan’ın bu krizi bahane edip herhangi bir karışıklık çıkarmasından endişeli. Nitekim Kosova polisi kuzeyde gizli geçitler tespit etti ve bu geçitleri kapattı. Ancak bu bölge, her zaman alarmda olunması gereken bir bölge. Aslında bu kriz Kosova ile Sırbistan arasında devam eden müzakerelerde Kosova’nın lehine olabilir. Son zamanlarda Kosova’ya Sırp Belediyeler Birliğini kurması yönünde AB’den baskı vardı. Kosova ise bunun Kosova içerisinde Bosna’da olduğu gibi bir Sırp Cumhuriyeti hüviyetinde olacağını ileri sürerek buna karşı çıkmaktadır. Bu yüzden son zamanlarda AB’de Kosova tarafı imaj kaybetmeye başlamıştı. Bu bakımdan Sırbistan’ın AB ile işbirliği yapmayarak Rusya’ya yaptırım kararı almaması, Brüksel’de devam eden müzakerelerde Kosova’nın elini güçlendirmektedir.

Ukrayna’da devam eden savaş Balkanlar’ı çok yakından ilgilendirmektedir. Çünkü Ukrayna’da savaşan tarafların çekişmesi Balkanlar’da da devam etmektedir. Rusya, şimdiye kadar girdiği her yerde kendine meşruiyet kazandırmak için Kosova’yı örnek göstermiştir. Putin, NATO’nun Yugoslavya’ya 1999’da düzenlediği operasyonu her zaman örnek göstermektedir. Balkanlarda dikkat edilmesi gereken en önemli iki bölge Kosova’nın Kuzeyi ve Bosna Hersek’tir. Sırbistan’ın devlet olarak fiili bir savaşa girme gücü yoktur ama paramiliter oluşumlarla çatışma yaratma potansiyeli yüksektir. Ukrayna krizi Balkanlar’da birçok taşı yerinden oynatacaktır!

 

 

Ilgili Haberler