Balkanlarda kış turizm sezonunu ilk açan yerlerden olan, fiyat açısından cazip, 1984 Kış Olimpiyat Oyunları’na da ev sahipliği yapan Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna, kış sporlarını seven Türk turistleri bekliyor.
Balkanlarda Slovenya, Hırvatistan, Karadağ ve Sırbistan’ın komşusu Bosna Hersek, konumu ve uygun fiyatlarıyla kış turizminin önemli merkezleri arasında yer alıyor. Türkiye kamuoyunda Başçarşı ve Türk mutfağına yakın yemekleriyle bilinen başkent Saraybosna, kış turizmi ile de tanınmak istiyor.
Ülkede 1984 yılında düzenlenen Kış Olimpiyat Oyunları için yapılan tesisler, modernize edilerek turistlerin kullanımına sunuluyor.
Bölge, tesis civarında yapılan yeni otel ve konaklama alanları, toplam uzunluğu 40 kilometreyi bulan kayak pistleri ve uygun maliyetiyle komşu ülkelerden kayakseverlerin ilgisini çekiyor.
İstanbul’dan yaklaşık 1,5 saatlik uçuşla ulaşılabilen Saraybosna, kış turizmini seven Türklerin ilgisini daha fazla çekmeyi hedefliyor.
1984 Kış Olimpiyatları’nın ev sahibi
Saraybosna Kantonu’ndaki tesisler, 1984 yılında düzenlenen Kış Olimpiyat Oyunları’na ev sahipliği yaptı.
Bjelasnica, İgman ve Trebevic dağlarındaki tesisler, oyunlardan sonra kış turizmi için değerlendiriliyor. Yenilenen ve geliştirilen tesisler, Avrupa’nın birçok yerinden gelen turistlere keyifli bir tatil imkanı sunuyor.
Yarış kızağı pisti ayağa kaldırılacak
1984 Saraybosna Kış Olimpiyatları sırasında kullanılan yarış kızağı pisti, 1992’de başlayan savaş nedeniyle atıl durumda kaldı.
Trebevic Dağı’ndaki dünyanın en dik ve en hızlısı olarak bilinen pist, şimdilerde grafiti yapan gençler ve doğa yürüyüşü yapanların ilgi odağı durumunda.
Hem karayolu hem de Saraybosna’nın merkezindeki teleferik ile kolayca ulaşılan pistin, yeniden işler duruma getirilerek turizmin hizmetine sunulması için çalışmalar gerçekleştiriliyor.
Savaşın izleri
Saraybosna, 1992 ile 1995 arasında yaşanan ve büyük bir Boşnak soykırımına sahne olan savaşın izlerini taşıyor.
Başkentin merkezinde ve civarında birçok binada kurşun izleri, kötü hatıraları canlı tutma adına hala korunuyor. Şehrin sokaklarında sık sık bombalamalar nedeniyle hayatını kaybedenlerin unutulmaması adına kan izlerinin resmedildiği “Bosna Gülleri” yer alıyor.
Savaş sırasında şehre yiyecek, tıbbi malzeme ve giyecek girişinin sağlandığı “Bosna Umut Tüneli”, dönemin zor şartlarını gözler önüne seriyor.
Hem şehir merkezindeki hem de dağlardaki şehitlikler de Müslümanların mücadelesini yansıtıyor.
İzzetbegoviç’in kabri ve Kovaçi Şehitliği
Saraybosna’ya giden turistler, Bosna Hersek’in ilk Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç’in kabrinin de bulunduğu Kovaçi Şehitliği’ni ziyaret ediyor.
Hayatı boyunca Müslüman Boşnakların dini ve milli bilincini uyandırmak için mücadele eden ve bilge kişiliğiyle de tanınan İzzetbegoviç, ardında “Doğu ve Batı Arasında İslam”, “İslam Deklarasyonu”, “Özgürlüğe Kaçışım”, “Tarihe Tanıklığım” ve “Köle Olmayacağız” gibi eserler bıraktı.
Müslüman Boşnakların ülkedeki diğer halklarla eşit sayılması için gençlik yıllarından itibaren mücadele eden İzzetbegoviç, Sırp ve Hırvatların Bosna Hersek’i aralarında paylaşmak amacıyla 1990’larda başlattığı saldırılarda da ülkesinin bağımsızlığını korumayı başardı.
Tanıdık lezzetler ilgi görüyor
1500’lü yıllar öncesinde temelleri atılan Saraybosna, yaklaşık 400 yıl Osmanlı hakimiyetinde kaldı.
II. Bayezid’in kızı Selçuk Sultan’ın oğlu olan Gazi Hüsrev’in sancak beyi olarak atanmasının ardından 1400’lü yılların sonunda temelleri atılan Saraybosna, kısa sürede Avrupa’nın önemli ticaret merkezlerinden biri oldu.
Osmanlı hakimiyetinde yaklaşık 400 yıl kalan Saraybosna, mutfağında cevapi (köfte), Boşnak böreği, Boşnak kahvesi ve tatlılarıyla Türk damak tadına hitap ediyor. Başçarşı’daki el sanatları bölümü de Türk kültüründen izler taşıyor.
Köylerde börek keyfi
Saraybosna’nın köyleri, turistler için konaklama ve Boşnak böreği keyfi sunuyor.
Başkentin civarında tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayan köylüler, gelir kalemlerine turizmi de ekliyor.
Evlerini çeşitli acenteler ve internet siteleri üzerinden konaklamaya açan köylüler, ayrıca geleneksel yöntemlerle odun sobalarında pişirilen börekleri turistlere sunuyor.
İsteğe göre kaymaklı veya kaymaksız olarak da servis edilen Boşnak böreği, hamurun kağıt kıvamına gelene kadar açılması ve yufkanın kenarlarına yerleştirilen malzeme ile burgu haline getirilerek tepsilere yerleştirilmesinin ardından odun ateşinde pişiriliyor.
Musinovic: Türkiye’den gelen turist sayılarında artış görüyoruz
Bjelasnica ve İgman Dağları Kayak Merkezleri Müdürü Adis Musinovic, Türk gazetecilerin bölgeyi ziyareti sonrası yaptığı açıklamada, “Son 4-5 yılda özellikle ara tatil zamanında Türkiye’den gelen turist sayılarında artış görüyoruz. Burada birkaç projede çalışan Türk şirketleri de oldu ve onların tavsiyeleri üzerine de Türkiye’den gelenleri gördük.” diye konuştu.
“Fiyatlar noktasında bölgenin en uygun kayak merkeziyiz.” diyen Musinovic, “Balkanlarda sezonu açan ilk kayak merkezi olduk. Kayak pistlerine giderken kullanılan ulaşım araçlarına binebilmek için alınan kart olan ‘ski pass’ ücreti 18 avro ve bütün kayak takımı 10 avroya kiralanabiliyor.” bilgisini verdi.
Bjelasnica Kayak Merkezi’nin 1984 Olimpiyatları için hazırlanmış bir spor merkezi olduğunu belirten Musinovic, “Buradaki kayak pistlerimiz daha çok profesyonel yarışmalar için hazırlanmış pistlerdir. Toplamda bu kayak merkezinde 40 kilometrelik pistimiz mevcuttur. Son teknoloji ile üretilmiş teleferiklerimiz var, ayrıca burada kar üretim noktasında son teknolojileri kullanıyoruz. Bu nedenle kış kayak sezonumuz biraz daha uzun sürüyor.” ifadelerini kullandı.
Musinovic, “Bjelasnica ve İgman kayak merkezlerinin en önemli özelliklerinden biri, şehir merkezine yarım saat, havalimanına 20 dakika uzaklıkta olmaları. Şu anda 1200 metre rakımda bulunuyoruz. Kayak merkezinin başlangıç noktasıdır. Bjelasnica’nın zirvesine kadar teleferiklerimiz çıkıyor. Zirvenin rakımı da 1900 metredir.” değerlendirmesinde bulundu.
Bjelasnica Kayak Merkezi’nin etrafında çok önemli konutlar inşa edildiğini kaydeden Musinovic, “Bu nedenle sadece kış değil yaz turizmi de burada yaygındır. Bjelasnica, Avrupa’nın en önemli kayak merkezlerinden biridir. ” şeklinde konuştu.
Kış aylarında daha çok komşu ülkelerden turistlerin geldiğini ifade eden Musinovic, yaz aylarında ise Orta Doğu’dan çok turist geldiğini belirtti.
Visit Sarajevo Turizm ve Yenilikçi Proje Geliştirme Kıdemli Danışmanı Faruk Caluk ise “Destinasyon olarak güvenli seyahat lisansına sahibiz ve pandemi kurallarına uyuyoruz.” diye konuştu.
Türkiye ve Bosna Hersek vatandaşları arasında koparılamaz bağlar olduğunu dile getiren Caluk, iki ülke arasındaki turizm bağlarını da güçlendirmek istediklerini kaydetti.