“ASRIN FELAKETİ” SONRASI BÖLGEDE BULUNAN BOŞNAKLAR, ŞAHİT OLDUKLARI ANLARI UNUTAMIYOR

“Asrın felaketi” olarak nitelendirilen, 6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen bölgelerde çalışmalar yürüten Boşnaklar, orada yaşadıkları anları unutamıyor.

“Asrın felaketi” sonrası bölgede yaşananları aktarmak için Türkiye’ye giden TRT Balkan muhabiri Haris Domazet ile bölgedeki arama kurtarma çalışmalarına katılan başkent Saraybosna’daki Novi Grad Belediyesi Arama Kurtarma Birliğinin ekip lideri Fahrudin Dobraca, günlerce süren çalışmalarını AA muhabirine anlattı.

Depremden 2 gün sonra bölgede yaşananları aktarmaya başlayan TRT Balkan muhabiri Domazet, felaketin ardından ilk görüntüleri medyada izlediğini ancak bölgeye vardığında durumun çok daha korkutucu olduğunu anladığını ifade etti.

Domazet, “Bulunduğunuz bölgede neredeyse 300 kilometre boyunca elektrik olmadığını gördüğünüzde hissettiğiniz duygu, kelimenin tam anlamıyla şehirlerin sokaklarında insanlardan başka bir şeyin olmaması, gerçekten kendi gözlerimle göreceğimi hiç hayal etmediğim görüntülerden biriydi. Orada gördüklerimiz kıyamet konulu filmlere benzer bir şeydi.” diye konuştu.

İlk olarak Adana’ya ulaştıklarını belirten Domazet, dünyanın birçok bölgesinden arama kurtarma ekiplerinin bölgeye gelmeye başladığına tanıklık ettiğini ve bunun umut verici bir durum olduğunu aktardı.

Türkiye’nin ve Türk halkının sahip olduğu güç

Domazet, Adana’dan sonra İskenderun’a gittiklerini, burada bulundukları 2 gün boyunca, asla unutamayacağı sahnelere şahit olduklarını söyledi.

Profesyonel bir muhabir olarak bölgede yaşananları aktarmakla görevli olduğunu dile getiren Domazet, “Bu kadar zor bir durumda, olup bitenleri izledikten sonra kameranın karşısında durup, yaşananları anlatmak hiç de kolay değildi.” ifadesini kullandı.

Domazet, şöyle devam etti:

“İki kişiyi enkaz altından sağ çıkaran ve ambulansa yerleştiren iki itfaiye erinin, mutluluktan birbirine sarılışını ve ağlayışını hayatta olduğum müddetçe hatırlayacağım. Bölgeden döndükten sonraki ilk bir ay, kendimde değildim. Öyle ki bazen profesyonel destek almayı planladım. Geceleri özellikle çok zordu. İşlerimi bitirip kafamı yastığa koyduğumda, şahit olduğum sahneler gözümün önünden geçiyordu. İnsanın bu durumda güçlü kalması kolay değil.”

Bölgede bulunduğu sürece boyunca, vatandaşlara ne yapacaklarını, şehirlerini terk edip etmeyeceklerini sorduğunu ifade eden Domazet, “Şehrimizi bırakıp bir yere gitmeyeceğiz.” cevabının kendisini derinden etkilediğini söyledi.

Domazet, Türkiye’nin ve Türk halkının sahip olduğu gücü bildiği için, depremden etkilenen şehirlerin yeniden ayağa kalkacağı hususunda asla şüphe duymadığını ve buna her gün tanık olduğunu kaydetti.

“Oğlunun bana sarılışını, teşekkür edişini unutamıyorum”

Novi Grad Belediyesi Arama Kurtarma Birliğinin ekip lideri Dobraca, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Bosna Hersek Güvenlik Bakanlığı ile İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı işbirliğinde geçen yıllarda Bosna Hersek’te gerçekleştirilen Arama Kurtarma Temel Eğitimi’ne katıldıklarını anımsatarak, 6 Şubat 2023’te meydana gelen depremlerin ardından bölgedeki çalışmalara katılmak için başvuruda bulunduklarını söyledi.

Dobraca, depremin büyüklüğünü gördüklerinde neler yaşandığını tahmin ettiklerini belirterek, bölgeye vardıklarında şahit oldukları karşısında “kıyamet gününün geldiğini” düşündüğünü ifade etti.

Kur’an-ı Kerim’deki “Her kim bir canı kurtarırsa bütün insanlığı kurtarmış gibi olur” ayetini anımsatan Dobraca, Türkiye’de bulundukları 7 gün boyunca 10 kişiyi enkazdan sağ çıkardıklarını belirtti.

Dobraca, “Enkaz altında bulunan ve kanser tedavisi gören yaşlı bir erkeğin hayat ibareleri verdiğini duyduk ve onu kurtardık. Düşünebiliyor musunuz Yüce Allah ona, depremden sonra bir şans daha verdi? O adamın benim yaşlarımdaki oğlunun bana sarılışını, teşekkür edişini unutamıyorum.” ifadesini kullandı.

“Sesimi duyan var mı”

Arama kurtarma çalışmaları sırasında kendisini en çok etkileyenin cansız bedenlere ulaştıkları anlar olduğunu kaydeden Dobraca, “O anları gördükten sonra, çalışmalarımıza ağlayarak, gözyaşları içerisinde devam ettik.” dedi.

Dobraca, Türkçe bilmediğini ancak öğrendiği “Sesimi duyan var mı?” cümlesini bölgede bulundukları tüm çalışmalarda defalarca dillendirdiklerini, bu cümlenin uzun süre kafasında yer ettiğini anlattı.

Hayatta her şeyin yolundayken insanlığın birbirine ne kadar yakın olduğunu görmenin mümkün olmadığına dikkati çeken Dobraca, “Eski bir sözde söylendiği gibi, kendi kendine şarkı söyleyebilirsin ancak yas tuttuğunda, acı ve kederinde daha fazla desteğe ihtiyaç duyarsın.” şeklinde konuştu.

Dobraca, Türklerin ve Boşnakların yüzyıllardır devam eden tarihi bağları bulunduğuna işaret ederek, asrın felaketinin 1’inci yılında Türk halkıyla dayanışma içerisinde olduğunu kaydetti.

Ilgili Haberler