Bayram POMAK
14 Şubat 2021’de tamamlanan genel seçimlerden 6 ay sonra yeniden sandık başına giden Kosova’da 17 Ekim 2021 tarihi itibarıyla yerel seçimler yapıldı. 38 Belediyede 166 belediye başkan adayı ile 5 binden fazla belediye meclis üyesi adayı seçimlerde yarıştı. 200 AB gözlemcisi tarafından takip edilen seçimlerde herhangi bir olumsuzluk yaşanmadı. Seçim süreci başarılı ve demokratik olarak değerlendirildi. 14 Şubat’ta seçime katılım oranı % 48.78 iken 17 Ekim’de seçmenlerin % 42’si sandığa gitti. Birinci turda 38 belediyeden sadece 18 belediye kazanan aday % 50’den fazla oy alabildi.21 Belediyede ise 14 Kasım’da ikinci tur için yeniden sandık başına gidilecek.
14 Şubat 2021 tarihinde yapılan genel seçimlerde % 51 oy oranıyla iktidara gelen Vetevendosje birinci turda hiçbir belediyeyi alamamasına rağmen özellikle başkent Priştineve Prizren’de ikinci tura kaldı. Diğer taraftan genel seçimler ile yerel seçimler arasındaki parametler farklı olduğundan kıyaslamak belki çok doğru olmayabilir.Her iki seçim sürecini değerlendirecek olursak 14 Şubat dönemininVetevendosje için güçlü bir atmosferi olduğu söylenebilir.Pandemi döneminde henüz 51 günlük iken iktidardan indirilen bir Vetevendosje ileAlbinKurti’nin karşısında yer alanlar kendini çoktan tüketmiş siyasi partiler idi. Bir tarafta mağdur bir siyasi parti diğer tarafta ise halkın teveccühüne rağmen, iktidarı düşürmüş olan bir muhalefet vardı. 14 Şubat seçimlerinde gerçek anlamda Vetevendosje’ye destek vermeyenler bile, hükümetin düşürülmesine tepki olarak VV’ya oy vermişlerdi. Süreci AlbinKurti’nin lehine çeviren en önemli etkenlerden biri de bizzat kendisinin başbakan adayı olmasıydı.
17 Ekim’de yapılan yerel seçimlerde ise rakip partiler PDK ileLDK’nın başına tecrübeli ve genç isimler getirildi. PDK’nın başına MemliKrasniqi, LDK’nın ise LumirAbdixhiku geçti. Böylece iki parti halk arasında imaj tazeledi. Bu hamleler yerel seçimlerde sandığa da yansıdı. Dahası PDK ve LDK’nın 90’lardan itibaren Kosova’nın tarihinde rol oynamış olmaları, her iki partinin kemikleşmiş bir oy oranına sahip olmasını da beraberinde getirmiştir. Aynı şekilde yerelde kemikleşmiş organize yapılarını da oluşturmuştur.Vetevendosje ise yerel yönetimlerde diğer partiler kadar organize olabilmiş değildi. Yönetim rakip partilerde olduğu gibi genç olsa da henüz olgunlaşmış ve tecrübeli bir kadro bulunmamaktaydı. Hal böyle ikenAlbinKurti gibi deneymli bir liderin seçimlere girmemesiVV’ya yerelde diğer partiler karşısında şans getirmedi. Yine deKurti, VV’nınbir çok yerde ikinci tura kalmasını ve belediye meclis üye sayılarını artırmalarını başarı olarak değerlendirdi. Muhalefet ise dünyada iktidara gelen tüm partilerin, yerel seçimlerde birçok belediyeyi aldığını ifade ederek VV’nın hiçbir belediye alamamasını başarısızlık olarak değerlendirmektedir.
VV’nın birinci turda hiçbir belediye alamaması ve oy oranının 14 Şubat’taki oy oranından daha az olması PDK ve LDK’yı cesaretlendirmiş durumda. PDK ve LDK 2. Turda da VV’nın belediye almaması için uğraşıyor. Muhalefet, yerel yönetimleri VV’dan kopararak, genelde VV; yerelde ise PDK ve LDK yönetimi ileVV’ya karşı denge oluşturmaya çalışıyor. Bu bağlamda Priştine ve Prizren belediyeleri VV için çok önemli.VV’nınPriştine ve Prizren’i kaybetmesi, AlbinKurti’nin iktidarını da bitirebilir. Bu seçim dengesinde Priştine ve Prizren belediyeleri VV için deyim yerindeyse ‘‘to be or not to be’’ durumunu ifade ediyor.
AlbinKurti’nin ‘‘Washington Anlaşmasına’’ uymaması, ‘‘Açık Balkan’’ projesine karşı çıkması, Sırbistan ile diyalog konusunda ‘uzlaşmaz’ tavrı, Sırp Belediyeler Birliğini oluşturmayı reddetmesi QUİNT ülkelerini rahatsız ediyor. Bazı siyasiler tarafından ilk baharda “Kurti gidecek” söylemlerinin defalarca tekrar edilmesi tesadüfi değil. Kurti’nin yerel seçimlerde alacağı oy oranının yanı sıra Priştine ile Prizren’de elde edeceği sonuçlar da çok önemli. AlbinKurti ve VV bunu çok iyi biliyor. VV’nın bazı milletvekilleri ile yabancılar pazarlıklar konusunda halen çalışıyor. Kurti hükümetinin düşürülmesinde VjosaOsmani’nin listesinden girmiş olan milletvekilleri de rol oynayabilir. Kurti ile Osmani her ne kadar ortak hareket etmiş olsalar bile uluslararası toplumun istekleri karşısında Osmani Kurti’nin yanında olmayacaktır. Çünkü başından beri Osmani, Kurti’yi kontrol etmek için orda bulunuyor.
Tüm bunları düşününce ikinci tur sonuçları ile özellikle Priştine vePrizren belediyelerinin Kurti için ne denli önemli olduğu ortada. VV’nın bu belediyeleri alamaması Kurti hükümetinin sonunu getirecek, Kurti’den rahatsız olan çevreler onu devirmek için planlarını hızlandıracaktır. VV’nın milletvekilleri içerisinden bile hükümetten çekilebilecek olanlar mevcut!!!