İngiliz prestijli gazetesi “The Guardian”, Pazar günü Kosova’da yapılan seçimlere ve bu seçimlerin Sırbistan ile diyalogdaki tıkanıklığın çözülmesine ve müttefiklerle ilişkilerin iyileştirilmesine olası etkisine dair bir makale yayımladı.
Guardian, bir editoryal yazısında 9 Şubat seçimleri ve seçimlerin ortaya çıkardığı sonuçlarla ilgili değerlendirmede bulundu. Yazıda, müttefiklerle gerilen ilişkilerden bahsedilirken, ana muhalefet partilerinin Batılı ortaklarla ilişkilerin iyileştirilmesi gereğini vurguladığı ve Kosova’nın tehlikeli bir jeopolitik dönemde izolasyon korkusunun seçimlerin ana gündem maddelerinden biri olduğu ifade edildi.
“Bu arada, AB’nin şimdiye kadar Avrupa’nın en küçük ve en fakir ülkelerinden birine yaklaşık 150 milyon euroya mal olan yaptırımlar uyguladığına dikkat çekiliyor. Priştine’de yeni bir koalisyon hükümeti ihtimali, daha az uzlaşmaz ve daha pragmatik bir yaklaşım olasılığını açıyor. Ana muhalefet partileri, Batılı ortaklarla ilişkilerin iyileştirilmesi gereğini seçim kampanyalarında vurgularken, Kosova’nın izolasyonu korkusu seçimlerin ana temalarından biri olarak öne çıktı. Yeni Kurti yönetimi zaman zaman sert milliyetçi söylemlerin ötesine geçebilir ve Brüksel ile Washington’un güvenini yeniden kazanabilirse, bu Kosova’nın çıkarına olacaktır,” denildi.
Guardian makalesi, Kosova’nın Sırbistan’dan bağımsızlığını ilan etmesinin üzerinden 17 yıl geçmesine rağmen geleceğinin hâlâ belirsiz ve Belgrad ile ilişkiler tarafından gölgelenmiş olduğunu belirtti.
Makale ayrıca kuzeydeki gerilimlere de dikkat çekiyor. Guardian’a göre, Kurti Kosova’nın egemenliğini tesis etmeye çalışırken, bu girişimler Belgrad’ın desteklediği Sırplar tarafından engellendi.
“Pazar günü Kosova’da yapılan son seçimlerin sonucu, iktidardaki Kurti partisinin birinci olmasına rağmen çoğunluğu kaybetmesi, bu siyasi çıkmazdan bir çıkış yolu sağlayabilir. Priştine’nin kuzeydeki kontrolünü göstermek için Kurti’nin attığı anlaşılabilir ancak bazen sert adımlar – Sırp etnik seçmenlerin seçimleri kitlesel olarak boykot etmesinin ardından Arnavut kökenli belediye başkanlarını göreve getirmesi gibi – hem Avrupa Birliği hem de ABD tarafından sert bir şekilde eleştirildi.”
Seçimler öncesinde, ABD’nin özel temsilcisi Richard Grenell, Washington ile Priştine arasındaki ilişkilerin “hiç bu kadar kötü olmadığını” ifade etti.
Makale, “Kosova’nın bir sonraki hükümeti, Sayın Kurti’nin ‘ya bizimlesin ya da bize karşısın’ milliyetçiliğinden daha pragmatik ve daha az etkilenmiş olmalı. Ancak Batı da sadece yarı yolda karşılamakla yetinmemelidir,” ifadeleriyle son buluyor.