Berlin Zirvesi ve Kosova – Sırbistan Müzakerelerinin Geleceği

Bayram POMAK

Geçtiğimiz 29 Nisan tarihinde Berlin’de bir Balkan Zirvesi gerçekleşti. Zirveye tüm Balkan ülkeleri başbakan veya dış işleri bakanları düzeyinde zirveye katılırken, Kosova ile Sırbistan bu zirveye cumhurbaşkanları, başbakanlar ve dışişleri bakanları seviyelerinde katıldı. Her ne kadar zirvenin ana konusu Balkanlar’daki sorunlar olsa da asıl gündem Sırbistan-Kosova müzakereleri etrafında gelişti. 2011’de başlayan müzakereler AB temsilcileri tarafından yürütülüyordu. En son AB temsilcisi FederikaMogherini idi. Bu zirve ile müzakere süreci yeni bir aşamaya taşınarak, AB temsilcileri yerine artık Almanya Şansölyesi Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Macronda bu sürece bizzat dâhil oldular. Birkaç yıl devam eden müzakereler sonucunda nihai anlaşma aşamasına gelindi. Mogherinini’nin yürüttüğü bu aşamada süreç tıkanmaya başladı. Sırbistan’ın provokasyonları sonucu Kosova’nın Sırbistan ve Bosna’dan Kosova’ya ithal edilen  mallarına % 100 vergi eklemesiyle birlikte müzakere süreci durma noktasına geldi. Sırbistan vergiler kalkmadan müzakere masasına artık oturmayacağını ileri sürerek AB ülkelerinden verginin kaldırılması için Kosova’ya baskı yapmalarını talep etti.

AB ülkeleri diyalog sürecinin açılması için her seferinde Kosova’dan vergileri kaldırmasını talep etmiş olsa bile bu konuda Başbakan Haradinaj’ı ikna edebilmiş değiller. Nihai anlaşma sonucunda Kosova’da yaşayan Sırpların statülerinin ne olacağı ve Sınır anlaşmasının nasıl olacağı, süreci tıkayan en önemli konulardır. Masada duran sınır değişikliği konusu yani Kosova’nın üç belediyesinin Sırbistan’a bağlanması ve Sırbistan’ın 13 köyünün  Kosova’ya bağlanması konusunun bu zirveyle birlikte son bulduğu ifade ediliyor. Almanya,“sınır değişikliği” fikrine karşı olduğunu belirterek böyle bir olayın meydana gelmesinin bölgede yeni sorunları doğuracağına ilişkin söyleminisürdürmektedir. Almanya kesin bir dille taraflardan bölgenin istikrarını bozmayacak bir anlaşma beklediğini ifade etti. Nihai anlaşmanın nasıl olacağı konusunda değişik taslaklar üzerinde çalışmalar devam etmektedir. Sınır değişikliği konusunun en sıkıntılı konu olduğu ve farklı güçlerin bu konuda lobicilik yaptığı konuşulmaktadır. Müzakerelerin durması ve vergilerin konması meselesinin Kosova ve Sırbistan’la alakalı olmadığı, müzakerelerin durmasının   asıl nedenin ise büyük güçlerin bu konuda var olan görüş farklılıkları olduğunu Arnavutluk Başbakanı Edi Rama satır aralarında vermektedir.

Sınır değişikliği konusunun kapanması halinde ikinci alternatif Kosova içerisinde yürütme yetkisinin de olduğu bir Sırp Belediyeler Birliği kurulması ve devlet sınırlarının belirlenmesi gerekmektedir. Devlet Sınırlarının belirlenmesi ve yürütme yetkisi bulunan bir Sırp Belediyeler Birliğinin kurulması konusu da ciddi sıkıntılı konular. Çünkü Sırp Belediyeler Birliği’nin Kosova’nın içerisinde yeni bir RepublikaSırpska olacağı öngörülüyor.

Ancak Anlaşma her iki tarafı da memnun etmeyecek bir anlaşma olacaktır. Sırbistan Cumhurbaşkanı Vuçiç Berlin Zirvesinde Kosova’yı hiç bir şey vermeden her şeyi almayı istemekle itham etmiş ve Kosova tarafının Macron ile Merkel’den Kosova’yı tanıması için Sırbistan’a baskı yapmalarını talep ettiklerini belirtmiştir. Ayrıca Vuçiç Sırbistan’ın Kosova’yı tanımasını asla mümkün olmadığını ifade etmiştir. Kosova başbakanı Haradinaj ise Kosova’nın yaşadığı savaşlarla, göçlerle bedel ödediğini ve ödenecek başka bir bedelin olmadığını söyledi.

Zirve’de en büyük çıkışı Cumhurbaşkanı Thaçi yaptı. Thaçi yaptığı konuşmada AB ülkelerini Kosova’ya ayrımcılık yapmakla suçladı. Vize muafiyetinin bir an önce verilmesi gerektiği ve diyalog sürecinde ABD’nin de mutlaka yer alması gerektiğini vurguladı. Kosova heyetinin Berlin’e ulaşır ulaşmaz hiç bir Alman yetkiliyle görüşmeden ABD’nin Berlin büyükelçiliğini ziyaret etmesi böyle bir talebin habercisi gibiydi. Thaçi daha da ileri giderek Kosova-Sırbistan sorununu çözmek için AB’nin kapasitesinin olmadığını ve AB içerisinde tek bir sesin olmadığını belirtti. Thaçi, bu nedenle ABD mutlaka doğrudan bu süreçte rol alması gerektiğini belirterek “ABD bizim garantimizdir” ifadesini kullandı. Thaçi ayrıca bu zirveden zaten herhangi bir beklentisinin olmadığını, zirvenin ardından ise büyük bir hayal kırıklığı yaşadığını belirtti. Sırbistan Cumhurbaşkanı Vuçiç ise bu açıklamalar karşısında şaşkın olduğunu ve diyalogun mutlaka AB ile devam etmesi gerektiğini ifade etti.

Nihai anlaşma için iki temel görüş bulunmaktadır. Bunlardan biri toprak değişimi, diğeri ise yürütme yetkisinin olduğu bir Sırp Belediyeler Birliği ile Kosova–Sırbistan devlet sınırlarının belirlenmesi seçeneği. Bunların karşılığında ise Sırbistan Kosova’yı doğrudan tanımayacak, ancak Kosova’nın BM ve diğer uluslararası kuruluşlara üye olmasını engellemeyecek ve kendi Anayasasından Kosova’nın Sırbistan’ın bir parçası olduğu maddesini kaldırıp,Kosova’yı henüz tanımamış olan AB üyesi ülkelerin Kosova’yı tanımalarının yolu açılmış olacaktır. Kosova’nın BM’ye üye olabilmesi için Rusya ve Çin’in de onayı alınması gerekecek.Bu yüzden pazarlık ABD, Rusya ve AB taraflarınca yapılmaktadır. Thaçi’nin ABD çıkışı, Sırbistan’ın tepkisi bu pazarlıkların sonucudur.

Toprak değişimi konusunun Berlin Zirvesiyle birlikte rafa kaldırıldığı görülmektedir. Dolaylı olsa bile bu görüşün savunucuları Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Kosova Cumhurbaşkanı HashimThaçi ve Sırbistan Cumhurbaşkanı AleksandarVuçiç idi. Toprak değişimi görüşünü destekleyen ve bu konuda lobicilik yapan uluslararası figürler şunlardır: Wolfgang Petritschi, Tony Blair, Cameron Munter, Aleks Soros. Özellikle Aleks Soros aylarca Vuçiç, Thaçi ve Rama arasında gidip gelmiş ve bu düşünce üzerinde çalışmıştır. Bu düşüncenin Berlin zirvesiyle birlikte rafa kalktığı belirtilmektedir. Ancak ABD’nin doğrudan sürece müdahale olmasıyla birlikte bu seçeneğin yeniden masaya geleceği muhakkaktır.

Sonuç olarak Berlin Zirvesi, Macron ve Merkel’in Balkanlar’daki sorunlara doğrudan el attığı mesajının verilmesi için yapılmıştır. Ancak etkili olup olmadığı konusunda herkeste soru işaretleri bulunmaktadır. Cumhurbaşkanı Thaçi’nin“bol laf ve iyi niyet mevcut, ancak somut olarak hiç bir gelişme bulunmamaktadır. Bu zirvede hepimiz anlaşmamak üzerine anlaştık” diyerek zirveyi özetlemiştir.

Zirvenin devamı 1 Temmuz’da Paris’te yapılacaktır.

Ilgili Haberler