Sırbistan’ın Ankara Büyükelçisi Markovic, Kovid-19 salgınında destek amacıyla ülkesine gönderilen tıbbi malzemelerden dolayı teşekkür ederek, Türkiye’nin bu küresel sağlık krizini iyi hazırlanmış şekilde karşıladığını belirtti.
Sırbistan’ın Ankara Büyükelçisi Zoran Markovic, Kovid-19 salgınına ilişkin ülkesindeki son durumu ve Türkiye ile Sırbistan’ın salgına karşı sergilediği dayanışmayı AA muhabirine değerlendirdi.
Son verilere göre Sırbistan’da vaka sayısının 6 bin 890 olduğunu, virüse yakalanan 977 kişinin iyileştiğini ancak 130 kişinin yaşamını yitirdiğini belirten Markovic, “Her ne kadar uzmanlık alanım tıp olmasa ve salgının zirve noktası hakkında tahminde bulunmak için henüz çok erken olsa da, bulaşı oranındaki hafif bir düşüşle, pozitif tanı sayısının geçen hafta boyunca sabit olduğu ve günlük toplam test sayısının yaklaşık yüzde 10’u oranında seyrettiği söylenebilir.” dedi.
Virüs nedeniyle ülkesinde yaşamını yitirenlerin oranının düşme eğiliminde olduğunu ve ilk kez yüzde ikinin altına indiğini dile getiren Markovic, şöyle devam etti:
“Böylece genel durum olumlu görünüyor. Şimdiye kadar uygulanan tedbirlerin, yakın gelecekte sokağa çıkma yasağının hafifçe gevşetilmesi olasılığına dair ihtiyatlı bir iyimserliğe yol açarak, olası en kötü durum hakkındaki senaryoyu hafifletmemize yardımcı olduğu da ortada. Ancak bu elbette, mevcut durumda bir geri dönüş olmamasına bağlı.”
“Türkiye bu küresel sağlık krizine iyi hazırlanmış görünüyor”
Türkiye’nin koronavirüsle mücadelesini de değerlendiren Markovic, “Türkiye, güçlü sağlık sistemi, karşılaşılan ilk zorlukların üstesinden gelmek için yeterli kaynağı ve stokuyla bu küresel sağlık krizini iyi hazırlanmış şekilde karşılamış görünüyor.” ifadesini kullandı.
Markovic, Türk halkının övgüye değer bir tutum takınarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrılarına yanıt vermesinin ve sosyal mesafe kuralını gözetmesinin de daha büyük bir salgın riskini azaltmaya büyük ölçüde yardımcı olduğunu belirtti.
Türkiye’nin kıtaların kavşak noktası olduğuna dikkati çeken Markovic, ülkenin, İstanbul Havalimanı gibi büyük bir uluslararası hava taşımacılığı merkezine sahip olması ve çok sayıda mülteci barındırması nedeniyle salgına ilişkin büyük riskler taşımasına rağmen tehlikenin boyutunu büyük ölçüde azalttığına dikkati çekti.
“İlişkilerimiz tüm engelleri ortadan kaldırır”
İki ülkenin bu süreçte sergilediği dayanışmayı işaret eden Markovic, “Türkiye ve Sırbistan’ın bu korkunç salgınla mücadeledeki iş birliği, bu ortak görünmez düşmanı yenmek hedefiyle, diğer alanlarda olduğu gibi, iki ulusun arasındaki samimi ve kalpten ilişkileri sürdürerek açık, istikrarlı bir şekilde güçlü ve karşılıklı yarara dayalıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
“Yakın tarihin muhtemelen en iyisi” olarak nitelediği Türkiye- Sırbistan ilişkilerinin, ortaya çıkabilecek tüm engelleri kaldıracağını vurgulayan Markovic, şunları kaydetti:
“Türkiye’ye, özellikle ihtiyaç halindeki diğer ülkelere olduğu gibi bize de tanı ve koruyucu malzeme sağladığı için ve bazıları yurt dışından seyahat ederken yolda mahsur kalan vatandaşlarımızın ülkelerine dönme taleplerine ilişkin kolaylaştırıcı ve hızlı yanıtları için minnettarız. Biz de, bazı Türk vatandaşlarının ulusal firmamız Air Serbia’ın insani uçuşlarında ücretsiz seyahat etmesini sağlayarak ülkelerine dönmesini kolaylaştırdık.
Buna ek olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, koronavirüsle mücadelenin küresel bir sorun olduğunu açıkça belirttiğini hatırlatmak isterim. Sırbistan da aynı görüşte. Evet, küçük bir ülkeyiz ve küresel kararları biz almıyoruz ancak salgını ortadan kaldırmak için ortak çabaları paylaşıyor ve destekliyoruz. Şu kesinlikle açık ki tek bir ülkenin, etrafı hala hastalıkla mücadele edenlerle sarılıyken bunun üstesinden gelmesi imkansızdır.”
“Ne kadar zorlu olursa olsun, üstesinden geleceğiz”
Markovic, Belgrad’da bulunan 86 yaşındaki babası ve büyük oğlu dahil, yakınlarının bu süreçte iyi ve sağlıklı olduğunu belirterek, “Ankara’daki günlerimizi, resmi olarak ilan edilen sağlık düzenlemeleri ve uzmanların tavsiyeleri doğrultusunda, iş yerinde ve dışarda, alınan tüm önlemlere ve sosyal mesafe kuralına uyarak, bunların işe yaradığına inanarak ve tünelin sonundaki aydınlığa doğru bakarak geçiriyoruz.” ifadelerini kullandı.
Büyükelçiliğin, diğer birçok büyükelçilik, kurum ve kuruluş gibi gerekli tedbirleri alarak çalışma düzenini insanların temasını en aza indirecek şekilde düzenlediğini aktaran Markovic, zamanın gerekliliklerine göre günlük rutinlerini düzenlemek üzere, salgına ilişkin tüm gelişmeleri takip ettiklerini vurguladı.
Markovic, “Ne kadar sert ve zorlu olursa olsun, daha öncekiler gibi bu afetin de üstesinden gelinecek.” diye konuştu.
Bilinmeyen birçok yönü olsa da, koronavirüse karşı olumlu bir bakış açısıyla mücadele vermenin önemini vurgulayan Markovic, herkesin sağlıklı ve güvenli olduğu, rahat bir nefes aldığı zafer gününe kadar, uzmanların tavsiyelerine kulak verilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Herkesin yaşamını etkileyen salgının, diplomasi dünyasını da etkilediğine dikkati çeken Markovic, eski tarz diplomasinin değiştiğini, dinamik dünyanın hızlı eylemler ve yanıtlar gerektirdiğini belirtti. Medyanın da yazılı basının ötesine taşındığını vurgulayan Markovic, insanların günlük yaşam pratiklerinin artık daha fazla teknolojiye yöneldiğini söyledi.
Salgının, “insanoğlunun dünya üzerindeki yapbozun sadece bir parçası olduğunu” öğrettiğini belirten Markovic, bu durumun, sorunların küresel düzeyde çözülmesinin insanlığın yararı için ne kadar önemli olduğunu da gözler önüne serdiğini vurguladı.
Markovic, “Siyaset dahil olmak üzere, insan yaşamının birçok yönü artık eskisi gibi olmayacak. Bugün karşı karşıya olduğumuz durumun yüzyılda bir ortaya çıktığını unutmamalıyız.” değerlendirmesinde bulundu.