Arnavutluk yetkilileri, 800 ton tehlikeli olduğu iddia edilen endüstriyel atığın limanlarından izinsiz olarak Tayland’a gönderildiğini, konunun araştırıldığını ifade ettiler.
Arnavutluk yetkilileri, 800 ton tehlikeli olduğu iddia edilen endüstriyel atığın limanlarından izinsiz olarak Güneydoğu Asya’ya nasıl gönderildiğini araştırdıklarını ve şüpheli kargonun geri gönderileceğini açıkladı.
Bu arada, şüpheli kargonun bir kısmını taşıyan A.P. Moller-Maersk A/S gemisi, alışılmadık bir hareketle limanı geçtikten sonra geri dönerek konteynerleri hafta sonu Singapur’da boşalttı. MSC’nin deniz kargo takip web sitesine göre, çevreci grupların zehirli toz atık taşıdığını iddia ettiği 40 kadar konteyner MSC Mediterranean Shipping Company SA’ya ait bir gemiye aktarılarak Avrupa’ya geri götürülecek.
Maersk, kargoyu Arnavutluk’a geri götürmek için Singapurlu yetkililer ve MSC ile birlikte çalıştığını söyledi. Takip verilerine göre konteynerler şimdilik eylül ayı sonunda İtalya’nın Gioia Tauro Limanı’na ulaşacak.
Maersk’ten yapılan açıklamada, şu anda başka bir Maersk konteyner gemisinde bulunan ve bu ayın sonunda Singapur’a ulaşması beklenen 60 konteyner şüpheli atığın da Avrupa’ya geri gönderileceği belirtildi.
Singapurlu yetkililer, birçok gelişmiş ekonomi tarafından imzalanan ve ülkelerin kendilerine doğru gelen atıklar için onay vermelerini gerektiren küresel bir anlaşma olan Birleşmiş Milletler Basel Sözleşmesi kapsamında “bu konteynerlerin geri dönüşünü kolaylaştırdıklarını” söyledi.
Ulusal Çevre Ajansı ve Singapur Denizcilik ve Liman İdaresi, Bloomberg’in sorusuna cevaben yaptıkları ortak açıklamada, “Beyan edilmemiş tehlikeli atık içerdiği bildirilen bazı konteynerlerin iki Maersk gemisi tarafından taşınmasıyla ilgili bilgi aldık. Maersk’i bilgilendirdik ve Maersk de konteynerleri ihraç edildikleri ülkeye geri gönderecekleri konusunda bizi bilgilendirdi” ifadelerini kullandı.
Toksik ticareti takip eden ABD merkezli kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan Basel Action Network’ün bu ayın başlarında Tayland’ı, potansiyel olarak zararlı elektrik ark ocağı tozuyla dolu olduğuna inandığı konteynerlerin limanına doğru gittiği konusunda bilgilendirmesinden bu yana yetkililer sevkiyatı durdurmak için çalışıyor.
MSC yorum taleplerine yanıt vermezken Maersk, konteynerlerin hiçbirinin tehlikeli atık içermediğinin beyan edilmediğini, aksi takdirde onları taşımayı reddedeceğini açıkladı.
Çevreciler, gelişmiş ülkelerden Tayland ve diğer Güneydoğu Asya ülkelerine – kirli plastikten, genellikle toksinlerle dolu endüstriyel ve elektronik atıklara kadar – çöp akışını engellemek için çalışıyorlar.
Temmuz ayında Arnavutluk’un Durres Limanı’ndan yüklenen ve bu ayın sonlarında Tayland’a ulaşması planlanan şüpheli konteynerlerin yolculuğu birçok ülkede alarm zillerinin çalmasına neden oldu. Tayland, çevreci gruplar tarafından tehlikeli olduğu iddia edilen içeriği konusunda uyarıldıktan sonra sevkiyatı kabul etmeyi reddetti.
Ormancılık, Balıkçılık ve Çevre Bakanlığı sözcüsü, gemiler Cape Town’a yaklaşırken Güney Afrikalı yetkililerin gemileri takip ettiğini ve gemiler yanaştığında tam bir inceleme yapmak üzere donanma, polis, liman yetkilileri ve çevre departmanını içeren bir planı uygulamaya koyduklarını söyledi. Maersk ile kurulan iletişimin ardından şirket Güney Afrika’ya gemilerin buraya yanaşmasının planlanmadığını ve Singapur’a doğru yollarına devam edeceklerini belirtti.
Sözcü Erjon Uka’ya göre Arnavutluk Turizm ve Çevre Bakanlığı iddia edilen tehlikeli atıkların ihracatı için izin vermemişti. Arnavutluk kolluk kuvvetlerinin Avrupa Birliği Dolandırıcılıkla Mücadele Ofisi ile birlikte “Avrupa’dan Güneydoğu Asya’ya bu şüpheli nakliyatı gerçekleştiren koşullar ve tüm lojistik bağlantılar” hakkında soruşturma yürüttüğünü söyledi.
Atığın Durres yakınlarındaki Elbasan’da bulunan bir metalürji kompleksi yakınlarında faaliyet gösteren uluslararası şirketlerden geldiğinden şüphelenildiğini söyledi.
Arıtma gerektiren fırın tozu, genellikle hurda çeliğin geri dönüşümünden kaynaklanan tehlikeli bir atık ürünüdür ve sağlığa ve çevreye zararlı kadmiyum ve krom gibi toksik metal oksitler içeriyor.
Uka, “Uluslararası sözleşmeler ve bunlarla uyumlu ulusal mevzuat, bu tür atıkların üreticileri ve taşıyıcıları için bir dizi yükümlülük getirmektedir. Bu yükümlülüklerin uygulanması da devam eden soruşturmaların konusudur” diye konuştu.