İngiltere Başbakanı Keir Starmer, İtalya’nın Arnavutluk ile yaptığı gibi sığınmacıların geçici olarak başka bir ülkeye gönderilmesini öngören anlaşmalar yapmaya ilgi duyduğunu ifade etti.
İngiltere Başbakanı Keir Starmer, İtalyan mevkidaşı Giorgia Meloni ile Pazartesi günü Roma’da bir araya gelerek kıyılarına teknelerle gelen göçmen akınını nasıl durdurabileceklerini görüşecek.
Roma ziyareti öncesinde Starmer, düzensiz göçü engellemek için İtalya-Arnavutluk arasında yapıldığı gibi bir göç anlaşmasına sıcak baktığını belirtti.
Starmer’ın bu ziyareti, hafta sonu Fransa açıklarında deniz yoluyla gelen en az sekiz göçmenin hayatını kaybetmesinin ardından gerçekleşiyor.
Starmer’ın, İngiltere’nin 2020’de AB’den sert bir şekilde ayrılmasının ardından Avrupalı komşularıyla ilişkilerini yeniden kurma çabasının bir parçası olan bu ziyaretin gündeminde Ukrayna’ya destek de var.
Merkez sol İşçi Partili başbakan, aşırı sağcı İtalya’nın Kardeşleri partisinin (FdI) lideri Meloni’nin doğal müttefiki değil. Ancak göç konusu İngiltere’de siyasi gündemin üst sıralarına tırmanmış durumda. Başbakan Starmer İtalya’nın sert yaklaşımının, savaş ve yoksulluktan kaçan insanların dayanıksız ve aşırı kalabalık teknelerle Manş Denizi’ni geçmeye çalışmalarını engellemede kendisine yardımcı olabileceğini umuyor.
Bu yıl şimdiye kadar 22,000’den fazla göçmen Manş Denizi üzerinden Fransa’dan İngiltere’de geçti. Bu sayı 2023’ün aynı dönemine kıyasla hafif bir artış gösterdi.
Starmer ,”bu ağları dağıtmak, kıyılarımızı korumak ve iltica sistemine düzen getirmek için yeni bir uluslararası uygulama dönemi” sözü verdi.
Roma’ya gitmeden önce “Artık hile yok” diyen Starmer, önceki muhafazakâr hükümetin bazı sığınmacıları Ruanda’ya tek yönlü gönderme planının suya düşmesine atıfta bulundu.
Meloni, 2022’de göreve geldikten sonra, mültecileri Akdeniz’den İtalya’ya tehlikeli bir geçiş yapmak için kaçakçılara para ödemekten caydırmayı amaçlayan bir göç baskısı sözü verdi.
Milliyetçi muhafazakâr hükümeti, düzensiz göçün engellenmesi için tek tek Afrika ülkeleriyle anlaşmalar imzaladı, insani yardım gemilerinin çalışmalarına sınırlamalar getirdi, insan tacirlerine darbe vurdu ve insanları yola çıkmaktan caydırmak için önlemler aldı.
İtalya ayrıca, İtalya’ya ulaşmaya çalışırken denizde kurtarılan bazı yetişkin erkek göçmenlerin sığınma talepleri değerlendirilirken Arnavutluk’a götürülmelerini öngören bir anlaşma imzaladı.
Ülkenin içişleri bakanlığına göre, bu yılın ilk yarısında İtalya’ya teknelerle gelen göçmenlerin sayısı 2023’e göre yüzde 60 azaldı.
Starmer, İtalya’nın sert yaptırım ve uluslararası iş birliği karışımından ders almak istiyor. Roma’ya gitmeden önce İtalya-Arnavutluk anlaşmasına benzer bir anlaşma isteyip istemeyeceğine ilişkin bir soruyu yanıtlayan Starmer, “Bakalım. Henüz çok erken, nasıl sonuçlanacağını merak ediyorum. Sanırım herkes de merak ediyor,” dedi.
Ancak İtalya’nın yaklaşımı mülteci grupları ve Avrupa’nın giderek katılaşan iltica kuralları, artan yabancı düşmanlığı ve göçmenlere yönelik düşmanca muameleden endişe duyan diğer kesimler tarafından eleştiriliyor.
Meloni hükümetinde başbakan yardımcısı olan iktidar ortağı sağcı Lig (Lega) Partisi’nin lideri Matteo Salvini, 2019 yılında İçişleri Bakanı olduğu dönemde 100’den fazla göçmeni taşıyan bir kurtarma gemisinin İtalya’ya yanaşmasını engelleme kararı nedeniyle savcılar tarafından adam kaçırma iddiasıyla suçlanıyor.
Starmer, yeni atanan İngiltere Sınır Güvenliği Komutanı Martin Hewitt ile birlikte İtalya’nın ulusal göç suçları koordinasyon merkezini gezecek. Hükümet, Ulusal Polis Şefleri Konseyi’nin (NPCC) eski başkanı olan Hewitt’in, insan kaçakçılığı ağlarıyla mücadele etmek için İngiltere ve Avrupa’daki kolluk kuvvetleri ve istihbarat kurumlarıyla birlikte çalışacağını belirtti.
Temmuz ayında seçildikten kısa bir süre sonra Starmer, “üçüncü ülke” formülü olarak bilenen Ruanda ile yaptığı tartışmalı göç anlaşmasını iptal ettiğini açıkladı.
Muhafazakârlar sınır dışı etme planının caydırıcı olacağını söylerken, mülteci ve insan hakları grupları planı etik dışı olarak nitelendirdi, yargıçlar yasa dışı olduğuna hükmetti ve Starmer planı pahalı bir hile olarak değerlendirdi. Yine de Starmer, İtalya’nın Arnavutluk ile yaptığı gibi sığınmacıların geçici olarak başka bir ülkeye gönderilmesini öngören anlaşmalar yapmaya ilgi duyduğunu ifade etti.
Roma gezisi, Starmer’in görevdeki ilk haftalarında Paris, Berlin ve Dublin’e yaptığı ziyaretlerin devamı niteliğinde. Hepsi de Brexit nedeniyle yıpranan AB komşularıyla bağları yeniden kurma çabalarının bir parçası. Starmer, 27 ülkeden oluşan bloğa yeniden katılmayı reddediyor, ancak güvenlik ve diğer konularda daha yakın bir ilişki için istekli.
Starmer’in G7 dönem başkanlığını yürüten İtalyan hükümetiyle yapacağı görüşmelerde Ukrayna da gündeme gelecek.
Avrupa sağındaki bazı politikacıların aksine, Meloni Ukrayna’nın sadık bir destekçisi. Starmer, cuma günü Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden ile Ukrayna’nın Rus hedefleri vurmak için Batı tarafından tedarik edilen füzeleri kullanma talebini görüştü.
Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy, Moskova kış öncesi Ukrayna’nın elektrik şebekesine ve kamu hizmetlerine yönelik saldırılarını arttırırken, güçlerinin Rusya’daki hava üslerini ve fırlatma alanlarını hedef almak için Batı silahlarını kullanmasına izin vermeleri için müttefiklerine baskı yapıyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bunun NATO ülkelerinin “Rusya ile savaşta olduğu” anlamına geleceğini belirtti.
ABD, şu ana kadar Kiev’in Amerikan yapımı silahları sadece Rusya’nın Ukrayna sınırındaki sınırlı bir bölgede kullanmasına izin verme politikasında bir değişiklik olduğunu duyurmadı.