CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN BALKAN ÜLKELERİ ZİYARETİNİN MESAJLARI

Cumhurbaşkanı Erdoğan 6-7-8 Eylül tarihlerinde üç Balkan ülkesi Bosna Hersek, Sırbistan ve Hırvatistan’ı ziyaret etti. Erdoğan’ın bu ziyareti bölge medyası ve halkı tarafından yakından takip edildi. Bölgenin, Ukrayna savaşı ile birlikte sancılı bir dönemden geçtiği bir zamanda, Erdoğan’ın ziyareti ayrı bir önem arzetmektedir. Özellikle Bosna ziyareti Cumhurbaşkanı için her zaman farklı bir önemdeydi. Çünkü kendisinin de açıkladığı üzere Aliya İzetbegoviç’in ‘‘Tayyip evladım buralar size emanetir’’ sözü Bosna’ya farklı bir özellik kazandırmıştır.

Son zamanlarda Bosna’da gelişen olaylar ve en son Kosova Sırbistan gerginliği bölgedeki dengelerin ne kadar hassas olduğunu göstermiştir. Özellikle Ukrayna savaşından Balkan ülkeleri bazı  dersler çıkarmaya başladı. Rusya’nın agresif politikaları Sırplar hariç diğer tüm Balkan halklarında tedirginlik yaratmıştır. Diğer taraftan Avrupa’nın Zelenski’ye tam olarak sahip çıkmaması Balkan ülkeleri ve halklarında Avrupa konusunda ki şüpheciliği artırmıştır. Yapılan kamuoyu araştırmalarında Balkan halklarında Avrupa’ya güvenin azaldığı görülmektedir. Tam bu ortamda Cumhurbaşkanı Erdoğan Bosna Hersek üçlü konseyi de dahil olmak üzere tüm Balkan liderleriyle dostluk kurmuş bir lider olarak karşımıza çıkıyor. Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vuçiç, Arnavutluk başbakanı Edi Rama ve diğer tüm liderlerle çok ciddi dostluklar kurmuş bir lider. Bu dostlukları tüm basın konferanslarında ki hitaplarda ve konuşmalarda gördük.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bosna Hersek’e çok kritik bir zaman da ziyaret gerçekleştirdi. 2 Ekim’de seçime gidecek olan Bosna’da halihazırda seçim kampanyaları devam ediyor. Aynı şekilde Bosna’da Seçim Yasası tartışması hararetli bir şekilde devam ediyor. Bosna Hersek Yüksek Temsilci Oliver Schmidt Bosnalı liderlerden seçim yasasını değiştirmeleri için uzlaşı istemişti ancak liderler uzlaşamadı. Bunun üzerine Schmidt yetkilerine dayanarak bu yasayı değiştirme teşebbüsünde bulunabilir. Üçlü yapıdan sadece Hırvatlar seçim yasasının değişmesinden yana olurken Boşnak ve Sırplar buna karşı çıkıyor. Çünkü yasanın değişmesi sadece Hırvatların işine yarıyor. Konuyla alakalı olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘‘Seçim yasasıyla ilgili kararı üç lider vermeli. Buna yüksek temsilcinin müdahalesi demokrasinin gereklerine de terstir’’ diyerek Türkiye’nin bu yasaya sıcak bakmadığını açıkladı.

Bosna Hersek Cumhurbaşkanlığı konseyinin üç üyesi de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tüm üç halka eşit şekilde yaklaşan bir siyaset ürettiğini belirtiyor. Cumhurbaşkanlığı konseyi Sırp üyesi Milorad Dodik, Erdoğan’ın siyasetinin Bosna Hersek’e yapıcı yönde olduğunu ifade etti. Dodik, Batılı yöneticilerin geldiğinde ‘Ders verir’ gibi yaklaştığını o yüzden Avrupalı temsilcilerin irite ettiğini belirtti. Aynı şekilde Dodik ‘‘Bosna Hersek’teki kurucu halkların arasındaki sorunların çözümü için Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vuçiç ve Hırvatistan Cumhurbaşkanı Zoran Milanoviç’in bir araya gelmesi gerektiğini ve bu şekilde bölgedeki siyasi krizlere son verebilieceğini’’ düşündüğünü ve Erdoğan’ın Sırp halkı dahil herkesin dostu olduğunu kaydetti. Diğer taraftan Hırvat temsilci Zelko Komşiç’de Türkiye ile ilişkiler hususunda alınan kararların ortak olarak alındığını, bu durumun Devlet Başkanlığı Konseyi’nin üzerinde ortak karar aldığı nadir durumlardan biri olduğunu söyledi.

Bosna Hersek’te Müslüman din adamları ile de bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan burada var olan sorunlar hakkında konuştu. Cumhurbaşkanı, din adamlarından Birlik olmayı sağlamalarını talep ederek ortamı DAEŞ ve FETÖ gibi yapılara bırakmamak gerektiğini belirtti. Bu coğrafyada İslam’ın devam etmesi için çalışmanın ve birlik olmanın çok önemli olduğunun altını çizdi. Özellikle Batı’nın burada Müslümanları bölerek zayıflatmak amacında olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk şirketlerinin Bosna’da aktif olduğunu ve sanayi, altyapı, konut, turistik tesis, enerjik santrali, sağlık gibi sektörlerde önemli yatırımların olduğunu belirtti. Türk firmalarının Bosna’da yaptıkları yatırımların 300 milyon olduğunu ayrıca resmi kurumların yatırımları ile birlikte bu yatırımın 1 milyara çıkdığını açıkladı. Her ne kadar Bosna Hersek ile iyi ilişkiler geliştirilmiş ve yatırımlar yapılmış olsa da Türk şirketleri bazı zorluklarla karşılaşmakta. Cumhurbaşkanı, bu konuda da görüşmelerin yapıldığını ve zorlukların aşılması için müzakerelerin devam ettiğini belirtti. Aynı şekilde 2019’da temeli atılan Saraybosna – Belgrad otoyolu inşaatında da sıkıntılar bulunmakta. 2019’da temeli atılan otoyolun inşaatına hala başlanamamıştır.

Türkiye ile Bosna Hersek’in dış ticaret hacmi 850 milyon dolardır. Bu rakamın bu sene 1 milyara çıkması planlanıyor. Bu ziyaretteki en önemli adımlardan biri iki ülke arasında ki kimlikle seyahat edilmesi için yapılan anlaşmadır. Bu anlaşma ile birlikte iki ülke arasında ki gidiş gelişlerin artması ve turist sayısının yükselmesi hedefleniyor. Nitekim Bosna ve Sırbistan’la yapılan kimlikle geçiş anlaşmasından sonra uçak bileti fiyatları bir anda yükseldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Bosna ziyaretini tamamladıktan sonra ziyaret turuna Sırbistan’da devam etti. Cumhurbaşkanı, bu ziyarette 7 mutbakat zaptı imzaladı. Bosna Hersek’le olduğu gibi Sırbistan’la da kimlikle geçiş anlaşması imzalandı. Sırbistan Cumhurbaşkanı Vuçiç, bu yıl Türkiye’ye 300 bin Sırp vatandaşının gittiğini kimlikle geçiş anlaşmasından sonra, sayının katlanarak artacağını vurguladı.

Her ne kadar Türkiye ile Sırbistan her konuda aynı görüşte olmasalar da Vuçiç’in deyimiyle ‘‘iki ülke arasındaki ilişkiler modern tarihteki zirvesini yaşamaktadır.’’ Bosna Hersek ve Kosova konusunda her iki ülke de farklı görüşteler. Sırbistan’ın kırmızı çizgisi olan Kosova’yı Türkiye ilk tanıyan  ülkelerden biri. Sırbistan Kosova arasında devam eden diyalog sürecinde Cumhurbaşkanı Erdoğan arabulucu olabileceklerini belirtti. Bunun üzerine Kosova başbakanı Albin Kurti, Türkiye’nin dost ve müttefik bir ülke olarak her türlü yardıma açık olduklarını ancak diyalogun AB aracılığında devam ettiğini açıkladı.  Başka bir konu olan Rusya konusunda ise her iki ülke de Rusya’ya ekonomik yaptırım uygulamayı reddediyor ve Rusya ile iyi ilişkiler içerisindeler.

Türkiye 1300 şirketi ile Sırbistan’da 10 bin kişiye istihdam sağlamakta. Sırbistan ile yapılan Dış Ticaret hacmi 2 buçuk milyar ve hedef 5 milyar. Sırbistan’da Boşnak Müslümanların yoğun olarak yaşadığı Novi Pazar – Tutin otoyolu da açılmaya hazır. Bu otoyol da bir Türk şirketi tarafından inşaa edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan Belgrad’ta kalan en önemli yapılardan biri olan Bayraklı Camii’nin de en kısa zaman da restorasyonunun başlayacağını açıkladı.

Vuçiç, Türkiye’nin Açık Balkan girişimine verdiği destekten dolayı da teşekkür ederek Bayraktar İHA’lara talip olduklarını ve gelecek sene almak istediklerini açıkladı.

Cumhurbaşkanı, Sırbistan’dan sonra Hırvatistan’a geçti. Hırvatistan’ın Sisak şehrinde inşaa edilen İslam Kültür Merkezi’nin açılışı yapıldı. Hırvatistanlı Müslümanlar tarafından bu Kültür Merkezi’ne ‘Recep Tayyip Erdoğan’’ adı verildi.

Hırvatistan’daki en önemli konulardan biri yine Bosna Hersek’ti. Hırvatistan Cumhurbaşkanı Milenkoviç, Bosna’daki seçim yasası ile ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan ile aynı görüşte olmadığını belirtti. Seçim yasasında yapılacak olan değişiklikler en fazla Hırvatlara yaradığı için Hırvatlar bu konuyu destekliyor.

Türkiye ile Hırvatistan arasında ki ticaret hacmi 900 milyon dolar. Türk şirketleri Hırvatistan’da enerji, müteahitlik, turizm, bankacılık gibi sektörlerde ticaret yapmaktadır. Hırvatistan’ın ilk jeotermal enerji santrali ile en büyük stratejik altyapı projelerinden biri olan Krizevci – Koprivnica – Botovo demir yolu projesini de Türk şirketleri inşaa etmektedir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Balkan ziyaretinin merkezini Bosna Hersek oluşturmuştur. Şu anda seçim sürecinde olan Bosna sancılı bir dönemden geçiyor. Hem Sırbistan hem Hırvatistan ziyaretlerinin temeli Bosna Hersek oluşturmuştur. Çünkü Bosna’yı oluşturan üç entiteden biri olan Sırplar Belgrad’a, Hırvatlar da Zagreb’e bağlıdır. Diğer taraftan Bosna’da Boşnakların bölünmüş olması da ayrı bir zaafiyet. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği Birlik mesajının altında da bu bölünmüşlüğü giderme çabası yatmaktadır. Özellikle Ukrayna meselesi Bosna’yı daha da zayıflatmakta ve daha büyük bir zaaf haline getirmektedir. Rusya ile Batı kozlarını Balkanlarda da ortaya koymaya başlarsa, başlayacakları ilk yer Bosna Hersek olacaktır. Nitekim geçtiğimiz günlerde Bosna’da bulunan ABD büyükelçisi ile Rusya elçisi atışmış ve ABD Büyükelçisi Murphy ‘‘Bosna’yı Rusya’ya bırakmak gibi bir niyetimiz’’ yok demiştir. Rus büyükelçi Kalabuhov’da cevap olarak ‘‘ABD, şimdi Avrupa’yı ‘savunmak’ için çalıştığını söylüyor. Tüm dünya, ABD’nin Afganistan, Irak, Libya ve Yugoslavya’yı nasıl ‘savunduğunu’ gördü. Biz, Batı’dan farklı olarak, Bosna Hersek’teki partnerlerimiz ile dostça diyalog yolunu tercih ediyoruz. Bizim konuşma şeklimiz, argümanları sakin ve net bir şekilde sunmak üzerine kurulu” diyerek tepki gösterdi.

Netice olarak Türkiye ile Balkan ülkeleri ve devlet başkanları nezdinde gerçek anlamda güzel gelişmelerin olduğunu görüyoruz. Özellikle kimlikle seyahat meselesi ülkeler arasında ki bağları daha da geliştirecektir. Bu bakımdan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın attığı adımlar bölgenin geleceğinde Türkiye’nin rolünü güçlendirmektedir!

Ilgili Haberler