BALKANLARIN GELECEĞİNİ SOROS İNŞAA EDİYOR? AÇIK BALKAN PROJESİ

Bayram POMAK

Altı balkan ülkesi olan Sırbistan, Bosna Hersek, Arnavutluk, Karadağ, Kuzey Makedonya ve Kosova arasında işbirliğini öngören bir proje olan ‘Açık Balkan’ projesi 10 Ekim 2019 tarihinde Sırbistan’ın Novi Sad şehrinde ilan edildi. Ancak o dönemde projenin ismi ‘‘Açık Balkan’’ değil ‘’Mini Schengen’’ idi. 2019’da Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vuçiç ve dönemin Kuzey Makedonya Başbakanı Zoran Zaev bu inisiyatifi ilan ettiler. İnisiyatifin amacı Batı Balkan ülkeleri arasında vatandaş, mal, hizmet ve yatırımların geçişlerinin serbest dolaşıma girmesini sağlamak olarak tanımlanmaktadır.

‘’Açık Balkan’’ inisiyatifinin en son toplantısı 8 Haziran’da Kuzey Makedonya’nın Ohri şehrinde gerçekleştirildi. Daha önce de yapılan birçok zirvede Sırbistan, Makedonya ve Arnavutluk arasında değişik alanlarda anlaşmalar yapılmıştı. Bu toplantıda da kültür ve turizm alanında anlaşmalar yapıldı. 2023’te de Makedonya, Sırbistan ve Arnavutluk arasında sınırların ve gümrüklerin kaldırılması planlanıyor.

Bu inisiyatif ilk açıklandığında, Bosna Hersek, Kosova ve Karadağ bu inisiyatife katılmayacaklarını açıkladılar. Her ülke değişik gerekçe gösterdi ancak ortak nokta bu inisiyatifin içerisinde Sırbistan’ın olmasıydı. Kimileri bu inisiyatife ikinci Yugoslavya kimileri ise Sırbistan’ın hegemonyası dedi. O günden bugüne kadar bu projeye şüpheyle bakanların sayısı az değil. Ancak bu proje Berlin Süreci ile başladığı için bu projenin bir Alman projesi olduğu v.s. gibi görüşler de ortaya atılıyor. Bu yüzden Merkel veda turu için Balkan turuna çıktığında, bu inisiyatife tüm ülkelerin katılması gerektiği üzerinde sürekli durdu. Ancak Kosova başbakanı Albin Kurti, AB’ye üyelik dışında hiçbir projeyi kabul etmeyeceklerini söyledi. Merkel ve Rama’da sürekli olarak bu projenin AB’ye alternatif bir proje olmadığını belirtti.

Ohri toplantısının en önemli özelliklerinden biri toplantıya Karadağ ve Bosna Hersek’in de davetli olarak katılması oldu. Herkes bu katılımların, Açık Balkan inisiyatifine katılım öncesi hazırlık olduğunu belirtiyor. Karadağ Başbakanı Dritan Abazoviç, Ohri’ye davetli olarak katıldığının altını çizdi ancak diğer taraftan da bölgenin iyiliği için olan tüm inisiyatiflere katılabileceğini ve Karadağ’da bazı kesimlerin Sırbistan’ın olduğu her şeye şüpheyle yaklaşıldığını belirtti. Abazoviç, bu ifadelerle ‘Açık Balkan’a katılım için bir kapı araladı.

Kosova ise bu inisiyatife kapalı olduğunu, bu projenin Sırbistan lehine bir proje olduğunu vurguladı. Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani eşit şekilde masaya oturmaktan yana olduğunu ve Miloşeviç’in propaganda bakanlığı yapmış (Aleksandar Vuçiç kast edilerek) birisi ile bölgesel iş birliğinin yapılamayacağını vurguladı.

Arnavutluk Başbakanı Edi Rama ise bu inisiyatifi anlatırken aslında örtülü olarak Kosova’yı eleştirdi. Rama, “Geçmişe bakarak geleceği inşa edemeyiz. Geçmişte savaşlar oldu, insanlar öldü, insanlar öldü diye gelecekten vaz geçemeyiz”, dedi. Ancak Rama’nın bu sözleri hem muhalefet hem de Kosova tarafından tepkiyle karşılandı. Rama’nın Kosova’da ölen insanlara saygısızlık ettiği belirtildi. Aynı şekilde Rama, bu anlaşmalar sonucu Arnavutluk’un Sırbistan’dan kriz döneminde buğday alabildiğini vurguladı. Anlaşmalar neticesinde Arnavut çiftçinin Sırbistan’a ekinlerini satabildiğini ve Sırp turistlerin daha fazla Arnavutluk’a geldiğini açıkladı. Arnavutluk halkının % 60’ının bu yüzden Açık Balkan inisiyatifini desteklediğini belirtti. Rama, aynı şekilde AB yolunda Arnavutluk’a büyük haksızlık yapıldığını ve Brüksel’in artık adım atması gerektiğini ifade etti.

Lavrov’un Sırbistan ziyaretini gerçekleştirememesinin ardından Lavrov, Sırbistan’da ‘Açık Balkan’ projesine destek vereceğini ancak Avrupa’nın bunu engellediğini açıkladı. Toplantıda Rusya’nın bu açıklaması sorulduğunda Rama, burada Rus temsilciler yok ama ABD temsilcileri var dedi. Demek ki bu inisiyatifin hiçbir yerinde Rusya yok ama siz Rusya’nın tuzağına düşüyorsunuz dedi.

Sırbistan Cumhurbaşkanı Vuçiç de Açık Balkan projesinin Rama, Zaev ve Vuçiç’in fikri olduğunu savundu. Rusya ile iyi ilişkilerinin olduğunu, ancak bu projede Rusya’nın olmadığını açıkladı.

Kuzey Makedonya Başbakanı Dimitar Kovaçevski ise Ukrayna savaşından sonra bölgede jeo-stratejik boşluk bırakmanın bir seçenek olmadığını söyleyerek projenin önemine dikkat çekti.

ABD’nin Batı Balkanlar özel temsilcisi Escobar’ın da katıldığı toplantıda, projenin başarılı olması için, mutlaka 6 ülkenin olması gerektiğini vurguladı. Altı ülke olmadan bu projenin başarısız olacağını ifade etti. Projenin AB’ye katılım sürecini de desteklemesi gerektiğini belirten Escobar, projenin bir ekonomik proje olduğunu ve öyle kalması gerektiğinin altını çizdi.

Ohri’de gerçekleşen toplantıda ülke liderlerinin yanında masada George Soros’un oğlu Aleks Soros da vardı. ‘Açık Balkan’ inisiyatifini 5 Haziran 1999 tarihinde ilk ortaya atan Project Syndicate adlı bir makale yazan George Soros’tu. Soros ‘Opening The Balkans’’ isimli makalesinde Balkanların nasıl açılması gerektiğini açıklıyordu. Aynı şekilde bu proje için en fazla çalışan Soros’un ‘‘Açık Toplum Vakfı’’ olmuştur. Soros’un oğlunun bu toplantıda olmasını Sorosçular, Balkan ülkelerinin devlet başkanlarının George Soros’un bu fikrinin yerine gelmesi ile oğlunu onore etmek için davet edildiğini açıklıyorlar. Halbuki, masada oturanların çoğunun arkasında Soros var. Soros, stk, medya ve eğitime yaptığı desteklerin semeresini alıyor ve bölgede bir ‘’Sorosistan’’ kurmaya çalışıyor.

Her ne kadar bu projenin Soros’un fikri olduğunu söylesek te burada başka aktörler de var. Yani örtüşen çıkarlar var. AB ve Soros’un örtüşen çıkarları. AB, bu projeyi, AB’ye hazırlık olarak lanse ediyor ve bölge ülkelerinin blok olarak AB üyesi olması planlanıyor. Ancak AB’nin Batı Balkanları birliğe dahil edeceği yönünde ki beklenti her geçen gün azalıyor. Bu yüzden Balkanlarda anketlerde her geçen gün AB’ye destek azalıyor. AB bu proje ile hem ülkeleri oyalamayı, hem kontrol etmeyi, hem de Rusya, Türkiye ve Çin gibi diğer aktörleri bölgeden uzak tutmaya çalışıyor.

‘Açık Balkan’ projesi her geçen gün daha fazla güçlenmeye devam ediyor. Özellikle son toplantıya davetli olarak olsalar bile Bosna ve Karadağ’ın katılması yakında projeye dahil olacaklarının işaretidir. Yapılan yorumlar Kosova’nın da baskılara daha fazla dayanamayıp bu inisiyatife dahil olacağı yönünde.

Balkanlarda, özellikle Batı Balkanlarda yeni bir yapı oluşuyor. Artık bu çok açık olarak görülüyor. Bu projenin neleri alıp neleri götüreceği bugünden çok fazla kestirilemiyor ayrıca bu projenin hayat süresinin ne kadar olacağı da belli değil. ABD özel elçisi Escobar’ın bu ‘‘bu birlik bir ekonomik birliktir ve öyle kalmalıdır’’ uyarısı da önemli bir mesaj. Escobar’ın bu uyarısını muhtemelen arka planda olanlar daha iyi anlamıştır. Ancak dışardan bir gözlemci olarak, bu mesajın tam olarak neyi hedeflediğini kestirmek güç.

İlerleyen dönemlerde toplantılar yapıldıkça projenin ana hedefi daha fazla somutlaşmaya başlayacaktır. Ancak somut olarak anlaşılan bir şey varsa o da bu projenin bir Soros projesi olduğu ve Balkanların geleceğinin şimdilik Soros’tan geçtiğini göstermektedir.

Bayram POMAK

Ilgili Haberler