KOSOVA’NIN FETÖ GAFLETİ

Bayram POMAK

Türkiye-Kosova ilişkilerinin tarihten beri olumlu seyrettiği herkesçe malum. Daha önce de birçok defa Türkiye’nin Kosova ile ilgili neler yaptığını söyledik ve bunların çoğu zaten biliniyor. Ancak burada ifade edilmesi gereken hususlardan biri, bu ilişkilerin iyi olmasının en temel nedenlerinden biri Kosova’nın çabaları değil, daha çok Türkiye’nin Kosova’ya olan yaklaşımı olduğudur. 2008’de Kosova bağımsızlığını ilan ettiği tarihten itibaren Türkiye Kosova’nın dış politikasında kilit rol oynamıştır. Özellikle tanımalar konusunda yani üçüncü ülkelerin Kosova’yı tanıması konusunda Türkiye muazzam bir çaba sarf etmiştir. Kosova, Türkiye’nin Orta Asya, Orta Doğu ve dünyanın değişik alanlarındaki nüfuzundan azami derecede faydalanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, Kosova’yı başka ülkelerin de tanıması için bir dönem 24 saat çalışan bir birim oluşturmuştur. Birimin 24 saat esasına göre çalışmasının nedeni Kosova’nın tanınması yönünde lobi faaliyetlerinin yapılacağı ülkelerin farklı saat dilimlerinde bulunmalarıydı. Diğer yandan bahse konu birim çalışanlarının Kosova Dışişleri Bakanlığından bir bilgi talebinde bulunmaları halinde Kosova Dışişleri Bakanlığının mesai saatlerine yani 08:00-16:00 saat aralığına denk getirmeleri gerekiyordu. Zira mesai saatleri dışında Kosova Dışişleri Bakanlığından birine ulaşmak imkansızdı. Çünkü Kosovalıların Priştine kafelerinde kahve içmek gibi çok daha önemli işleri vardı. Kosova’nın UEFA’ya üye olmasının arkasında Türkiye’nin çabaları var. İNTERPOL’de Türkiye’nin Kosova’ya verdiği destek zaten biliniyor… Ve daha bir sürü şey.

Bütün bunlara rağmen Kosova, Türkiye için, Türkiye’nin çıkarları için bir şey yapıyor mu? Pek bir şey yaptığı söylenemez. O yüzden bu ilişki daha çok Türkiye’nin inisiyatifi ile yürümektedir. Türkiye açısından stratejik bir mesele olan FETÖ konusunda da Kosova’nın devlet olarak Türkiye’ye çok fazla destek olduğu söylenemez. Bunun altında iki şey yatmaktadır: ya FETÖ konusunu Türkiye için ne ifade ettiğini Kosova yetkilileri anlamadı ya da anlamazlıktan geliyor. FETÖ, Türkiye’yi içerden çökertmek için çalışan uluslararası odakların bir aparatıdır. Bu aparat, daha önce kullandığı metotlarla Türkiye’ye zarar verememiş ve en sonunda 15 Temmuz gibi hain bir darbe girişimini yapmıştır. Birileri şu veya bu diyebilir ama şu bir gerçek ki 15 Temmuz’un arkasında FETÖ’nün olduğu binlerce belge, binlerce ifade ve açık kaynaklarda FETÖ’cülerin itiraflarıyla sabittir. Bir devleti çökertmeye çalışan bir örgüt o ülkenin en büyük düşmanıdır. FETÖ de Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük düşmanıdır. İlan edilmiş bir terör örgütüdür. Bir ülkenin meclisini bombalayan bir örgüt, o ülkenin en büyük düşmanıdır.

Ancak maalesef Kosova devleti yetkilileri bu gerçeği anlamayacak kadar gaflet içerisindeler. FETÖ meselesine vurdumduymaz ve lakayt bir şekilde yaklaşmakta, Türkiye için bunun bir milli güvenlik meselesi olduğunu anlamamakta ısrar etmektedirler. Bunun en son örneği ve Kosova için bir skandal olması gereken mesele Kosova’da FETÖ terör örgütü başına övgüler düzen bir kitap tanıtımına izin vermesidir. Kosova, Türkiye ile olan ilişkilerini göz önünde bulundurarak bu tanıtımı engellemenin yollarını bulurdu. Ancak Kosova maalesef devlet olarak böyle bir gaflet içerisine düşmüştür. Bu olay Kosova-Türkiye ilişkilerinde ciddi bir mesele olarak bir gün Kosovalıların karşısına çıkacaktır. Somut bir örnek vermek gerekirse, örneğin bir Nazi liderini öven bir kitabın tanıtımı Priştine’de yapılabilir miydi? Elbette ki yapamazdı. Nasıl ki böyle bir şey olamıyorsa, FETÖ elebaşısı için de böyle bir kitap tanıtımı yapılmamalıydı, Kosova hükümeti buna izin vermemeliydi.

Son dönemlerde İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğini Türkiye’nin veto etmesinin temel nedeni, bu ülkelerin PKK ve diğer terör örgütlerine verdiği destektir. Türkiye için PKK neyse FETÖ de odur. Bunların her ikisi Türkiye’nin milli güvenliğini tehdit eden birer terör örgütüdür. Bu hususun biliniyor olmasına rağmen Kosova’da bu terör örgütüne sahip çıkılmasına, dahası örgüt liderini öven bir kitabın tanıtımının yapılmasına göz yumulmaktadır. Kosova için bunun bir bedeli olacaktır. Kosova dış politikasının en fazla yardıma muhtaç olduğu bir dönemde bu mesele mutlaka önüne konacak ve bundan zarar görecek olan şüphesiz Kosova olacaktır.

Kosova devlet yetkilileri artık bir karar vermeliler; ya Türkiye Cumhuriyeti’nin ya da bir terör örgütünün yanında yer alacaklar. Kosova bu skandalın izlerini silmek için Türkiye’ye bu konuda bir iyi niyet göstermeli ve FETÖ konusunda somut adımlar atmalıdır. Aksi takdirde önümüzde Türkiye-Kosova ilişkilerinde bir savrulma yaşayabiliriz. Devlet yetkilileri bu savrulmanın Kosova için maliyetini iyi hesaplamalılar; özellikle de değişen dünya dengelerinde Türkiye’nin ağırlığının arttığı bu zamanda.

 

Bayram POMAK

Ilgili Haberler