ESKİ ÜSKÜP TÜRK ÇARÅžISI’NIN ÅžAPKACISI ZAMANA MEYDAN OKUYOR

Kuzey Makedonya’nın baÅŸkenti Üsküp’te Osmanlı döneminde inÅŸa edilen Eski Üsküp Çarşısı’nda bulunan ÅŸapkacı İlço Traykovski, bir yandan zamana meydan okurken diÄŸer yandan zanaatının sırlarını saklamaya devam ediyor.

Kuzey Makedonya’nın baÅŸkenti Üsküp‘te Osmanlı döneminde inÅŸa edilen Eski Üsküp Çarşısı’nda bulunan ÅŸapkacı İlço Traykovski, bir yandan zamana meydan okurken diÄŸer yandan zanaatının sırlarını saklamaya devam ediyor.

İkinci Dünya Savaşı’nın ardından neredeyse hiçbir Üsküplünün ÅŸapkasız evinden çıkmadığı dönemlerde ilk olarak İlço’nun babası usta Petar tarafından Eski Üsküp Çarşısı’nda 1952 yılından itibaren yapılan ÅŸapkalar, o dönemin erkek ve kadınları için vazgeçilmez bir moda detayıydı.

Petar’ın ardından çocukları da bu zanaatı devralarak günümüze kadar getirdi.

Usta Petar’ın çocuklarından İlço, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Eski Üsküp Çarşısı’ndaki dükkanlarının babasının sırlarını sakladığını belirtti.

Bu iÅŸte disiplinin önemine deÄŸinen Traykovski, “Zanaat öğrenilmez, insanlar burada çok yanlış yapıyor, zanaat çalınır. Büyük bir fark var. Zanaat öğrenmek istersen o zanaata karşı aÅŸk duymalısın.” dedi.

Ürettikleri şapkaların uzun ömürlülüğü ve kalitesi hakkında konuşan Traykovski, sırrın doğal malzemelerde olduğunu, doğal olan her şeyin daha uzun süre dayandığını vurguladı.

Yaz aylarında saf pamuk ve keten ile ÅŸapkaları yaptığını anlatan Traykovski, “Fötr ÅŸapkaları çeltik samanından da yapıyoruz, onlara hasır ÅŸapka deniyor. Eskiden istesek de sentetik yoktu. Kış ÅŸapkalarını ise saf yün, kaÅŸmir, keçe, tavÅŸan kılından yapıyoruz, yani her ÅŸey doÄŸal.” diye konuÅŸtu.

Dükkanlarını, CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın eÅŸi Emine ErdoÄŸan da ziyaret etti

Çarşıdaki dükkanlarını çokça yabancı turistin de ziyaret ettiÄŸini aktaran Traykovski, ziyaretçilerinden birinin de CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın eÅŸi Emine ErdoÄŸan olduÄŸunu anlattı.

Birçok meÅŸhur ismin ÅŸapkalarını yaptıklarını, bunlardan birisinin de dünyaca ünlü Hırvat oyuncu Rade Serbedzija olduÄŸunu belirten Traykovski, “Burada, bu dükkanda Aleksandar Karacorceviç (eski Yugoslav kralı), Branko Mamula’nın (eski Yugoslav Savunma Bakanı) ÅŸapkaları yapıldı. (Kuzey Makedonya’nın) Bağımsızlıktan bu yana farklı ÅŸarkıcılar, herkes buradan ÅŸapka almıştır. Kiro Gligorov (Kuzey Makedonya’nın ilk cumhurbaÅŸkanı) ve herkes buraya gelip ÅŸapka almıştır.” ifadelerini kullandı.

Çarşının bu köşesinde Yugoslavya’dan Kuzey Makedonya’nın bağımsızlığına kadar ÅŸapkacı dükkanlarının zamana meydan okuduÄŸunu anlatan Traykovski, çarşıda yalnızca iki ÅŸapkacı dükkanı kaldığını söyledi.

Gençler zanaata ilgisiz

Bu zanaatın ailesinde bir gelenek teÅŸkil ettiÄŸini anlatan Traykovski, “Biz iki kardeÅŸiz. Babam emekliye ayrıldığında birileri yerine geçmeliydi. Ben 6 yaşından beri buradayım. Yazın okul olmadığında biz dükkana gelirdik. Çırak olarak ilk ipleri temizlerdik. Çarşıda su yoktu. Üç çeÅŸme vardı, gider su doldururduk. Dükkanı süpürürdük.” dedi.

Gençlerin zanaatlara ilgisizliğinden yakınan Traykovski, sözlerini şöyle sürdürdü:

“GeçmiÅŸten günümüze büyük fark var. Eskinin çırakları olarak biz nasıl usta olduk? Çünkü söz dinlerdik ve disiplinliydik. Åžimdiki gibi deÄŸil. Bize ‘dükkana gittiÄŸinde niyetin para kazanmak olmalı’ diye öğretirlerdi, ÅŸimdi ise dükkana gittin mi tüm gün cep telefonunda ve internettesin. Ben sabah 9’dan akÅŸam 6’ya kadar sürekli makine başındayım, müşteri geldiÄŸinde ise ayaÄŸa kalkıp ona hizmet ettikten sonra tekrar iÅŸime dönerim.”

Çarşının güzelliğinin insanlara zanaat vermesi ve böylece birlikte yaşamayı öğretmesi olduğunu dikkati çeken Traykovski, gençlere babalarından veya dedelerinde zanaat öğrenmelerini tavsiye etti.

Zanaatın iyi tarafına vurgu yapan Traykovski, “O sizi insanlarla tanıştırıp onlarla birleÅŸtirir. Sizi diÄŸerlerine, yaÅŸlılara ve ustalara saygı duyacak ve en önemlisi sizden farklı olanlara saygı duymayı öğreten bir kiÅŸi yapar.” dedi.

Ilgili Haberler