Bayram POMAK
Bu gelişmeler üzerine Sırbistan, karar tasarısının geçmemesi için yoğun bir lobicilik faaliyetine başladı. Rusya da Sırbistan’a ciddi destek verdi. Bu lobicilik faaliyetleri, özellikle Orta Asya, Arap ülkeleri ve Rusya’ya yakın diğer ülkeler üzerinde etkili oldu. Bazı ülkelere diplomatik baskı yapılırken, bazılarına çeşitli konularda tehditler savruldu. Bu baskıların çoğu Rusya üzerinden gerçekleştirildi. Kararın geçmesi için ABD ve Batı bloku da benzer yöntemlerle diğer ülkeleri etkiledi.
Karar, BM’ye Almanya tarafından sunuldu ve ardından Ruanda ve Bosna Hersek de Almanya’ya katıldı. Daha sonra Türkiye ve ABD dahil olmak üzere 32 devlet daha kararın ortak sponsoru oldu. Vuçiç, bu gelişmelere tepki göstererek Almanya ve Türkiye’ye sert eleştirilerde bulundu.
BM’ye sunulan karar taslağının içeriği şöyleydi:
İnkarın Kınanması: Soykırımı inkar edenlerin kesin bir şekilde kınanması ve revizyonizmin önlenmesi için eğitim sistemleri aracılığıyla koruyucu önlemler alınması.
Savaş Suçları: Soykırımdan sorumlu olanlar dahil, savaş suçları işlemiş kişilerin eylemlerinin kuvvetle kınanması.
Kurban Tanımlama: Kalan kurbanların tanımlanması ve onurlu bir şekilde gömülmesinin önemi, faillerin yargılanmaya devam edilmesi çağrısı.
Hukuki Uyum: Tüm devletlerin soykırımın önlenmesi ve cezalandırılması ile ilgili uluslararası yasalara uymalarının teşvik edilmesi.
Bilinçlendirme Programı: “Srebrenica ve Birleşmiş Milletler’de Soykırım” başlıklı bir bilgilendirme programı kurulması ve 2025’teki 30. yıl dönümü hazırlıklarıyla eğitim ve farkındalık artırıcı faaliyetler önerisi.
Her ne kadar Sırbistan bu kararın Sırp halkına ve devletine karşı olduğunu öne sürse de kararda hiçbir halk veya devletin ismi geçmemektedir. Kararın, bireylere verilen soykırım ve insanlığa karşı işlenmiş mahkeme kararlarına dayandığı ve hiçbir milletin soykırımcı olarak tanımlanamayacağı belirtilmiştir. Ancak Vuçiç, bu olayın Sırbistan’ın bağımsız politikaları nedeniyle Batı tarafından cezalandırılmak istendiğini iddia etmeye devam etti.
23 Mayıs’ta yapılan oylamada 84 lehte, 19 karşı ve 68 çekimser oyla 11 Temmuz, Uluslararası Srebrenica Soykırım Günü olarak kabul edildi. Vuçiç, bu sonucu farklı yorumlayarak bunun Sırbistan’ın zaferi olduğunu iddia etti ve dünyanın %43’ünün kararı desteklerken %57’sinin karşı çıktığını öne sürdü. Ancak bu iddia, 11 Temmuz’un Srebrenica Soykırım Günü olarak kabul edilmesi gerçeğini değiştirmedi. Vuçiç, bu söylemleri daha çok iç kamuoyuna yönelterek bir zafer hikayesi yaratmaya çalıştı. Sırp kamuoyunun belli bir kısmında bu hikaye karşılık buldu. Oylamanın yapıldığı gün Sırbistan’da birçok bilbordda “Biz Soykırımcı Halk Değiliz. Hatırlayacağız…” sloganları yer aldı.
Karar, tüm Batı Balkan ülkeleri tarafından desteklendi. Arnavutluk, Kuzey Makedonya, Karadağ, Bulgaristan ve Hırvatistan kararı destekledi. Özellikle Karadağ’ın desteği, tarihsel ve kültürel bağlar nedeniyle Sırbistan’ı şaşırttı.
Srebrenica’da yaşananların soykırım olduğu, daha önce 2007 yılında Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından teyit edilmişti. 2015 yılında İngiltere, Srebrenica Soykırımı meselesini BM Güvenlik Konseyine getirmiş, ancak Rusya’nın vetosu nedeniyle karar geçmemişti.
Bu karardan sonra Bosna Hersek’in Sırbistan’a tazminat davası açıp açamayacağı tartışılıyor. Hukukçular, kararın buna zemin hazırlamadığını belirtiyor. Çünkü karar, halihazırda var olan verilere dayanarak alınmış ve yeni deliller ortaya koymamaktadır. Ayrıca, Uluslararası Eski Yugoslavya Ceza Mahkemesi’nin süresi dolduğu için yetkiler ülkelerin iç hukukuna devredilmiştir. Srebrenica Soykırımı ile ilgili bugüne kadar 50 kişi 700 yıla yakın hapis cezası almıştır. Ancak 30. yıla gelinirken bile bu suçu işleyen bazı kişiler hala özgürce gezmektedir.
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’da yaşanan en büyük katliam olan Srebrenica soykırımı neden şimdi kabul edildi? Bu sorunun arkasında ABD’nin olduğu iddia ediliyor. ABD’nin, Gazze’de yaşanan olaylar nedeniyle bir Müslüman soykırımı olan Srebrenica’yı gündeme getirerek kamuoyu oluşturmak istediği öne sürülüyor. ABD’ye yakın kaynaklar ise bunun Rus propagandası olduğunu savunuyor.
Srebrenica anneleri ve mağdurlar, bu karara sevinmekle beraber, bunun çok geç alındığını belirtiyor. Bu kararın en önemli noktası, 11 Temmuz’un artık her yıl dünyanın birçok yerinde Srebrenica Soykırımı Anma Günü olarak takvimlere geçmesidir. Öğrencilerin bu soykırımı okuyacak ve öğrenecek olması en büyük kazançtır. Zaman geçse bile bu soykırım unutulmayacaktır. Bu nedenle karar çok önemlidir.
Nasıl ki 30 yıl sonra bile Srebrenica soykırım kararı verildiyse, tarih bize bir gün Gazze’de yaşanan olaylarla ilgili de benzer kararların alındığını gösterecektir.