KURTİ, SIRBİSTAN’IN KOSOVA’DAKİ ELİNİ KESMEYE BAŞLADI

Bayram POMAK

3 Nisan’da Sırbistan’da yapılan seçimlerin oy kullanma işlemi Kosova’da yapılamadı. Kosova’daki Sırp belediyelerinde ve özellikle Kuzey’de istediği gibi at koşturan Sırbistan, Kosova’da yeni hükümet kurulduktan sonra artık bu belediyelerde istediklerini yapamıyor. Konuyla alakalı olarak Kurti Hükümeti’nin aldığı ilk karar 15 Eylül 2021 tarihinde oldu. Daha önce Kosova ve Sırbistan arasında yapılan araba plakaları anlaşmasına göre Sırbistan İçişleri Bakanlığı Kosova’da yaşayan Sırplara araba plakası vermeyi durduracaktı.

Ancak Kosova’daki hiçbir hükümet bu anlaşmayı uygulayamadı. Neticede anlaşmanın uygulanması iki defa ertelendi. Anlaşma en son 15 Eylül 2021 tarihine kadar ertelenmişti. Anlaşmanın ertelenmesinin son bulduğu tarih olan 15 Eylül’de Kurti Hükümeti iki ülke arasında mütekabiliyet ilkesi gereği Sırbistan plakalı araçların plaka üstünde yer alan Sırbistan devleti simgelerinin açık bir şekilde Kosova’ya girişini yasakladı. Buna ilaveten Sırbistan İçişleri Bakanlığının Kosova’daki Sırp belediyelerinde ikamet eden araç sahiplerine verdiği plakalarla Kosova yollarına çıkmalarına yasak getirdi. Bu karar Sırbistan Hükümetini ve Kosovalı Sırpları öfkelendirdi. Neticede Kosova’nın kuzeyinde meydana gelen gerginlik, yolların kapanması, Sırbistan uçaklarının sınıra kadar gelmesi gibi olaylar. AB ve diğer aktörler, Kurti’nin bu durumdan vazgeçmesi ve Sırbistan’la gerginliği yükseltmemesi için baskı yaptı; ancak netice olarak Kosova Hükümeti istediğini aldı ve Sırbistan’ın Kosova plakalarına yönelik uygulamanın aynısı Sırbistan plakalarına uygulanmaya başladı.

Bu hareket, Kurti hükümetinin Sırbistan’a karşı kazandığı ilk ‘zafer’di. Deyim yerindeyse bu durum Sırbistan’ın karizmasını çizdirmişti. Bu gerginlikten sonra diğer bir gerginlik de Sırbistan’ın 16 Ocak 2022’de yaptığı Anayasa değişikliği referandumunda ortaya çıktı. Kosova Hükümeti ilk defa Sırbistan’ın Kosova’da seçim veya referandum yapmasına izin vermedi. Daha önceki uygulamalarda Sırbistan genel ve yerel seçimleri Kosova’nın Sırp nüfusunun ağırlıkta olduğu belediyelerde gerçekleştiriyordu. Sırbistan seçimleri genelde AGİT tarafından düzenleniyor, oylar AGİT tarafından toplanıyor ve Sırbistan’a gönderiliyordu. Sırbistan seçimlerin Kosova’da yapılması için tüm girişimlerini Kosova hükümeti üzerinden değil, AB ofisi ve AGİT üzerinden gerçekleştiriyordu. 16 Ocak referandumu Sırbistan’ın AB üyeliği için önemliydi. Çünkü bu referandumda Anayasa’da AB ile ilgili değişiklikler öngörülüyordu. Bu bakımdan AB ve QUİNT ülkeleri Kosova hükümetine referanduma izin vermesi için ciddi ciddi baskı yaptı. Ancak hükümet geri adım atmadı ve 15 Ocak’ta Kosova Meclisi’nin çıkardığı bir kararla Hükümetin kararı daha da pekiştirilmiş oldu. Referandumu Kosova’da yapamaması Sırbistan’ı öfkelendirdi ve Vuçiç yaptığı açıklamalarda “3 Nisan seçimlerinde de aynı tutum sergilenirse bunun ciddi sonuçları olur” dedi.

Nitekim aradan zaman geçti ve 3 Nisan seçimleri geldi çattı! Ancak Kosova Hükümetinin kararında herhangi bir değişiklik olmadı. Başbakan Kurti “hiç kimsenin oy kullanma hakkına karşı değiliz” dedi; fakat bunun iki ülke arasında yapılacak olan bir anlaşmayla gerçekleştirilebileceğini belirtti. Sırbistan’ın Kosova Hükümetini muhatap almadan, seçimlerle ilgili AB Kosova Ofisini ve AGİT’i muhatap almasını kabul etmediklerini açıkladı. “Sırbistan, egemen bir devlet içerisinde seçimlerini gerçekleştirmek istiyorsa, bu seçimleri ancak devletlerarası ikili bir anlaşmayla gerçekleştirilebilir” dedi. Bu sefer QUİNT ülkeleri tarafından Kurti’ye baskı yapıldı ama Kurti herhangi bir geri adım atmadı. Kurti, bunun Kosova Anayasası ile yasalarına aykırı olduğunu ve kendisinin yasalara aykırı bir iş yapmayacağını defalarca muhataplarına açıkladı. Sırbistan’a karşı Kurti’nin elinin bu kadar güçlü olmasının en temel nedenlerinden biri tek başına iktidar olmasıdır. Daha önceki hükümetlerin hemen hemen hepsinin Kosova Meclisi’nde bulunan Sırp milletvekillerinin oylarına muhtaç olmaları nedeniyle Sırbistan her istediğini alabiliyordu. Birinci neden bu olmakla birlikte, bir diğer neden ise daha önceki hükümetler katiyetle AB gibi kurumların ve QUİNT ülkelerinin büyükelçilerinin sözlerinin dışına çıkmıyor olmalarıydı. Bu bakımdan Kurti’nin AB gibi kurumlar ve büyükelçilikler için iyi bir partner olduğunu söyleyemeyiz.

Kurti’nin bu tutumu ile Sırbistan 3 Nisan seçimlerini de Kosova’da gerçekleştiremedi. Kosova Hükümetinin 3 Nisan seçimleri hakkında aldığı olumsuz karardan sonra Sırbistan Güvenlik Kurulu acil olarak toplandı. Toplantıya Kosova kurumlarında çalışan bazı kişiler de katıldı. Bunların arasında bir hâkim de vardı. Kosova hükümeti derhal bu hâkimi de görevden aldı. Hâkimin görevden alınmasına tepki göstererek Kuzey’deki Sırplar protesto etti. Bu protesto esnasında yaptıkları basın açıklamasında Kosova kurumlarında çalışan Sırplar süre sınırı olmaksızın görevlerini dondurduklarını ilan ettiler.

Bütün bu gelişmeler karşısında Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vuçiç seçimler öncesi iç kamuoyunda derin bir darbe aldı. Kosova için Sırbistan’ın bir parçası olduğunu sürekli ileri süren Vuçiç, seçimler için Kosova Hükümetinden izin alamamıştı. Nitekim yaptığı konuşmada Vuçiç “Mesele seçim değil, Sırbistan’ın aşağılanmasıdır” dedi. Kosova’nın kendileri ile anlaşma yaparak ancak izin vereceklerini belirten Vuçiç, bunun fiilen Kosova’yı tanımak olacağını, bu yüzden böyle bir anlaşma olmayacağının altını çizdi. Vuçiç, daha da ileri giderek seçim sandıklarının Kosova’da kurulması halinde oy kullanmaya gidecek olan Sırplara Arnavutların saldıracağı yönünde açıklamalar yaptı.

Bütün bu gelişmeler Kosova’nın, dolayısıyla Kurti Hükümetinin Sırbistan’ın Kosova’daki “elini kesmeye” yönelik adımlar olduğunu göstermektedir. Kurti’nin Sırp milletvekillerinin oylarına ihtiyaç duymaması elini güçlendirmektedir. Bu nedenle Kurti’nin bu hareketleri Sırbistan’ın canını ciddi şekilde sıkmaktadır. AB ise Brüksel’de devam eden Kosova-Sırbistan diyaloğunun devamı için Kosova’nın taviz vermesi gerektiği görüşünde. Başbakan Albin Kurti ise her defasında diyaloğun kendi hükümeti açısından öncelikli mesele olmadığını ifade etmektedir. Neticede 3 Nisan seçimlerini yeniden Aleksandar Vuçiç kazandı. “3 Nisan seçim sandıkları Kosova’da açılmazsa bunun ciddi sonuçları olur” diyen Vuçiçi’in tehditleri ne olacak, onu zamanla göreceğiz. Bu gelişmeler en fazla Sırbistan-Kosova diyaloğunu sekteye uğratabilir. Zaten her iki tarafta çözüm bulmaya çalışıyormuş gibi davranıp statükonun devam etmesinden yana.

Ilgili Haberler