Karadağ Yüksek Mahkemesi çalışanları Pazartesi günü işe geldiklerinde, delil malzemelerinin saklandığı deponun duvarında bir açıklık fark ettiler. Hemen polise haber verdiler; polis, açıklığın aslında yakındaki bir daireye giden bir tünelin başlangıcı olduğunu keşfetti.
Karadağ basınında çıkan haberlere göre tünel oldukça büyük ve bir aydan uzun süredir kazılmış olmalı. Adliye binasını Karadağ’ın başkentinde Njegoşeva Caddesi’nin karşısındaki başka bir binanın bodrum katındaki bir daireye bağlıyor.
Kullanılan tatil dönemi
Dairenin sahipleri, dairenin temmuz ayı sonunda kiralandığını belirtirken, tünelin kazılmasının, aralarında Yüksek Mahkeme personelinin de bulunduğu çoğu memurun tatilde olduğu ağustos ayında yapıldığı tahmin ediliyor.
Daireyi kiralayan kişiler sahte belge kullandı. Kendilerine kiralayan dairenin sahibi Podgorica polisi tarafından sorguya çekildi.
11 Eylül Pazartesi günü depodaki bazı eşyaların etrafa saçılması nedeniyle depoyla ilgili alışılmadık bir olay ortaya çıktı. Daha sonra yapılan soruşturmada, ilk şüphelere rağmen herhangi bir hırsızlık olayının yaşanmadığı belirlendi.
Yüksek Mahkeme Başkanı Boris Savić bu bilgiyi doğruladı.
Saviç, “Depodaki eşyaların eski yerlerinden taşındığını ancak hiçbir şeyin eksik olmadığını tespit ettik. Eşyaların arandığı tespit edildi. Bir şeyin çalındığı bilgisi doğru değil” dedi.
Bu olağandışı olay, sorumlunun kim olabileceği ve delil olarak kullanılan yaklaşık on ton uyuşturucunun da aralarında bulunduğu önemli dosyaların saklandığı adliye binasına giden tünelin neden yalnızca son iki yılda inşa edildiğine dair spekülasyonları artırdı.
Ayrıca araştırmacıların, açıklığın keşfedildiği odada dağınık halde belgeler bulması da ilginç. Karadağ portalı Vijesti.me’ye göre, aranan belgeler arasında sözde örgütün üst düzey bir üyesinin davasıyla ilgili bir belge de vardı. ‘Kavački klanı’ndan Slobodan Kašćelan ve ‘Kavački klanı’nın diğer 17 üyesi, muhalif suç grubunun iki üyesi Jovan Vukotić ve Jovan Jovanović’in tasfiyesini planlamakla suçlandı.
Dikkatlice planlanmış bir eylem
Her şeye rağmen Savić, bunun bir soygun girişimi değil, sanıkların mahkeme salonuna girmeden önce kaldıkları odanın yakınlığı göz önüne alındığında olası bir kaçış hazırlığı olduğuna inanıyor.
Hedefin mahkemeye ve gözaltı odasına kolay erişim olduğundan şüpheleniyoruz” diyen Savić, Yüksek Mahkeme çalışanlarının yalnızca iyi gizlenmiş bir yerde bulunan tünelin girişini bulduğunu da sözlerine ekledi.
Böyle bir tünelin kazılmasının oldukça büyük bir ‘inşaat’ işi olduğu göz önüne alındığında, bunun için para, insan gücü ve dikkatli bir organizasyon gerektirdiği açıktır ve bu da belki de bunun mafya işi olduğunu kanıtlamaktadır.
Mimar Dženan Kolić RTCG’ye yaptığı açıklamada “Bunun gibi bir girişim organizasyon, insan gücü, ciddi teknoloji ve devasa mali kaynaklar gerektirir. Kazmaya başladığınızda koordinatlara ihtiyacınız olur. Eğer koordinatlarınız olmasaydı meydana çıkabilirlerdi ve bence amaçları bu da değildi ama işi mükemmel yaptılar. Kazı sırasında kullanılan her makine titreşimler iletiyor ve bu titreşimler tüm çalışanlar tarafından hissediliyor.” dedi.
Tüneli kazmak için kullanılan alet bulunsaydı soruşturma kesinlikle daha kolay olurdu, ancak bilinmeyen “madenciler” iş bittikten sonra tüm ekipmanı yanlarında götürdüler. Ancak tünelde araştırmacıların failin DNA materyalini çıkarmanın mümkün olacağını umduğu birkaç parça bulundu.
Karadağ İçişleri Bakanı Filip Adžić, “Bu, aylarca hazırlanan, aksiyon filmlerini andıran, iyi planlanmış ve organize edilmiş bir eylemdir” diyerek, Karadağ polisinin failleri bulmak için her şeyi yapacağını ve olay yerinden gelen malzemelerin envanterinin çıkarıldığını sözlerine ekledi. Depo şu anda devam ediyor, ancak depoda çok sayıda dosyanın depolandığı göz önüne alındığında bu uzun zaman alacak./Balkan Postası