İNGİLTERE, SIĞINMACILARI KOSOVA’YA GÖNDERMEK İSTİYOR

The Times’ın haberine göre İngiltere, Kosova’dan küçük teknelerle ülkeye gelen sığınmacıları kabul etmesini isteyecek.

Sırbistan’ın bağımsızlığını kabul etmediği Kosova, bakanlar ve yetkililer tarafından, İngiltere’deki tüm itiraz yollarını tükettikten sonra reddedilen sığınmacıların gönderileceği potansiyel yurt dışı merkezler için hazırlanan dokuz ülkeden oluşan kısa listeye alındı.

Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani de, ülkesinin İngiltere’nin reddedilen sığınmacıları kabul etmek için olası bir anlaşma konusunda “açık” olduğunu söyledi.

Kosova, Londra’nın konu hakkında görüşmek istediği ülkeler listesine girdi. Bu ülkeler arasında Sırbistan, Kuzey Makedonya, Bosna-Hersek ve Avrupa dışındaki birkaç yer alıyor.

Henüz hiçbir ülkeyle resmi görüşmeler başlamadı fakat İngiliz yönetiminin, yasadışı göçün gündemin en üst sırasında yer alacağı, sonbaharda Londra’da düzenlenecek Batı Balkanlar liderleri toplantısına kadar ilerleme kaydetmek istedikleri anlaşılıyor.

Hükümet, Arnavutluk’un da geri dönüş merkezlerinden birine ev sahipliği yapmaya açık olacağını umuyordu, fakat Arnavutluk Başbakanı Edi Rama geçen hafta bunu reddetti.

Üst düzey hükümet kaynakları, Kosova’nın AB’ye giden “yasadışı göçmenlerin” kullandığı ana rotalardan biri üzerinde bulunduğu için geri dönüş merkezi kurmak için “makul” bir ülke olduğunu söyledi.

Dışişleri Bakanlığına göre, geçen yıl yaklaşık 22.000 “yasadışı göçmen” Batı Balkanlar rotasını kullanarak AB’ye girdi.

Geri dönüş merkezlerini barındıran ülkeden geçen göçmenlerin varlığına dair kanıtlar, göçmenlerin sınır dışı edilme sürecini kolaylaştırmak için önemli bir adım olarak görülüyor.

İngiltere, göçmenlerin “güvenli” bir ülkede sığınma talebinde bulunma fırsatı olduğunu fakat bunu yapmadıklarını iddia edebilecek.

AB’nin sınır ajansı Frontex’e göre, yılın ilk dört ayında 3.000’den fazla göçmen Batı Balkanlardan geçerek AB’ye girdi. Bu sayının 804’ü nisan ayında gerçekleşti. En fazla Afgan, Türk ve Suriyeli göçmen geldi.

Starmer, küçük teknelerle gelen göçmen sayısının artmasıyla mücadele edemediği için artan baskı altında. Şimdiye kadar 13.573 göçmen küçük teknelerle geldi. Bu sayı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 37 daha fazla.

Kosova Cumhurbaşkanı Osmani geçen hafta, ülkesinin İngiltere’nin geri dönüş merkezlerinden birine ev sahipliği yapma fikrine açık olduğunu söyledi.

Osmani, “Bu konuda İngiltere ile resmi bir görüşme yapılmadı. Şu ana kadar gündeme gelmedi. Bu konuyu görüşmeye açığız, fakat ayrıntıları bilmediğim için daha fazlasını söyleyemem. Şu ana kadar yapılmamış bir talep hakkında cevap veremem,” demişti.

İtalya, Danimarka, Almanya, Hollanda ve İsviçre dahil olmak üzere birçok Avrupa ülkesi, yasadışı göçmenler için açık deniz merkezleri kurmayı düşünüyor.

Herhangi bir anlaşma, İngiltere’nin yerleştirilemeyen her sığınmacı için ödeme yapmasını gerektirecek.

Kosova, Avrupa’nın istemediği göçmenleri kabul etmek için uluslararası anlaşmalar yapmaya hazır olduğunu gösterdi. 2021’de Danimarka ile 200 milyon avroluk bir anlaşma imzalayarak, 300 yabancı mahkumunu kabul etti. Bu mahkumlar, ülkelerine geri gönderilene kadar cezasının geri kalanını Kosova’da çekecek fakat anlaşma henüz uygulamaya konulmadı.

Dışişleri Bakanı David Lammy, geçen ay Kosova’yı ziyaret ederek, ülkenin organize suç grupları tarafından İngiltere’ye kaçak mal ve göçmen kaçakçılığı için kullanılmasını önlemek amacıyla İngiltere’nin teknolojisini sağlama konusunda bir anlaşma imzaladı.

AB, mart ayında üye ülkelerin geri dönüş merkezleri kurmasını onayladığını duyurdu ve Starmer’ın diğer Avrupa ülkeleriyle işbirliği yapmaya istekli olduğu söyleniyor. Hollanda, Uganda hükümeti ile bir geri dönüş merkezi açılması konusunda müzakereler yürütüyor.

Bu ayın başlarında Arnavutluk’a yaptığı ziyaret sırasında konuşan başbakan, Birleşik Krallık hükümetinin geri dönüş merkezleri kurma fikrini takip ettiğini doğrulamış ve “Bunları gerçekten önemli bir yenilik olarak görüyorum,” demişti.

Geçen ay The Times, geri dönüş merkezleri konseptinin BM’nin mülteci ajansı UNHCR tarafından onaylandığını ve bu adımın hükümet yetkilileri tarafından “oyunun kurallarını değiştiren” bir hamle olarak nitelendirildiğini ortaya çıkarmıştı.

İçişleri Bakanı Yvette Cooper, BM Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi ile yaptığı görüşmede, Balkan ülkelerine İngiltere’nin sığınma talebi reddedilen mültecileri kabul etmeleri için ödeme yapma olasılığını görüştü.

UNHCR’nin merkezlere verdiği destek, bunların uygulanabilirliği açısından hayati öneme sahip olarak görülüyor. Zira UNHCR’nin, Muhafazakâr hükümetin Ruanda planına karşı açılan davada Yüksek Mahkeme’ye müdahalesi, planın yasadışı olduğu yönünde karar verilmesine yol açmıştı.

İşçi Partisi’nin planları, yasadışı göçmenleri sığınma taleplerini dinlemeden İngiltere’ye varışlarından birkaç gün içinde tek yönlü uçuşlarla Afrika ülkesine göndermek üzere tasarlanan Muhafazakâr hükümetin Ruanda sınır dışı etme planından farklı olacak.

Hükümet kaynakları, İşçi Partisi’nin Ruanda’yı güvenli bir ülke olarak görmemesi nedeniyle bu ülkede bir geri dönüş merkezi kurulması olasılığını reddetti.

Hükümet kaynakları, herhangi bir geri dönüş merkezi planının Starmer’ın “uygun maliyetli, uygulanabilir ve yasal” kriterlerini karşılaması gerektiğini belirtti.

Ilgili Haberler