Analiz

KOSOVA İLE SIRBİSTAN ARASINDA TANSİYON NEDEN YÜKSELDİ?

Bayram POMAK 20 Eylül tarihinde Kosova hükümetinin mütekabiliyet ilkesi çerçevesinde Sırbistan plakaları için aldığı karar, gözlerin yeniden Kosova’nın kuzeyine dönmesine neden oldu. Kosova hükümetinin aldığı bu kararın bir arka planı ve tarihsel süreci de bulunmaktadır. Neredeyse 10 yıldır devam eden Kosova Sırbistan diyalog süreci bu kararın merkezinde yer almaktadır. Kosova ile Sırbistan’ın 2011 yılında yaptıkları, vatandaşların serbest dolaşımı anlaşması neticesinde Kosova hükümeti bugün bu kararı aldı. 2011 yılında yapılan anlaşmada Sırbistan, Kosova’nın RKS (Kosova Cumhuriyeti) araba plakalarını tanıyacak ve Sırbistan’ın UNMİK dönemine ait olan kabul ettiği, KS (Kosova) plakaları yürürlükten kalkacaktı. Ancak 2011 yılında yapılan bu anlaşma daha sonra 2016 yılında beş yıllığına yeniden ötelenerek uygulanmasına başlanmadı. Uluslararası toplumun dönemin başbakanlarında statükoyu bozmamaları adına anlaşmayı yürürlüğe koymamaları talep edilmiş ve […]

-

MERKEL’İN BALKANLARI VEDA ZİYARETİNİN MESAJLARI

Bayram POMAK 16 yıl Almanya’nın başında bulunan Şansölye Angela Merkel geçtiğimiz 13 ve 14 Eylül tarihlerinde Balkanlar’a bir veda ziyaretinde bulundu. 13 Eylül günü Sırbistan’ın başkenti Belgrad’a ve 14 Eylül’de Arnavutluk’un başkenti Tiran’a giden Merkel, Almanya’nın Balkan politikalarıyla ilgili mesajlar verdi. Belgrad’da Sırbistan Cumhurbaşkanı AleksandarVuçiç ve sivil toplum örgütleriyle görüşen Merkel, ardından Tiran’a hareket etti. Tiran’da sadece Arnavutluk Başbakanı Edi Rama ile değil bölgenin diğer liderleriyle de görüştü. Kuzey Makedonya Başbakanı ZoranZaev, Kosova Başbakanı AlbinKurti, Karadağ Başbakanı ZoranKrivokapiç ile de görüştü. Tiran’daki ziyaretinde de sivil toplum temsilcileri ile görüştü. Bu STK temsilcileri genelde Almanya’nın desteklediği kuruluşlardı. Merkel’in veda ziyareti için bu iki başkenti seçmesi anlamlıdır. Çünkü eski Yugoslavya’dan itibaren Belgrad bölgenin en önemli merkezlerinden biridir. Diğer yandan Almanya ile Sırbistan […]

-

AFGANİSTAN VE BALKANLAR

Bayram POMAK Geçtiğimiz günlerde ABD’nin Afganistan’dan çekilmesi dünya gündemine oturdu. Mesele birçok yönden tartışıldı, görüşüldü. Aslında tam olarak da orada neler olup bittiğini kimse anlayamadı. Birilerine göre ABD kaybetti, birilerine göre ise bu ABD’nin taktiksel bir çekilmesi idi. Bütün bu tartışmalardan anlaşılan bir şey varsa o da dünyanın gerçek anlamda Afganistan veya Taliban hakkında çok fazla bir bilgisinin olmadığıydı. Batı medyasının insanların kafasına işlediği bir Afganistan ve Taliban imajından başka ortada herhangi bir bilgi olmadığı görüldü. Aslında kişisel gözlemim önceleri oluşturulan vahşi, barbar Taliban imajının yavaş yavaş dünyanın gözünde değiştirilmeye çalışıldığı yönünde. Zaman geçtikçe herkes bu Taliban örgütünde olanlar da “insanmış” demeye başlayacak gibi. Şeytan ayrıntıda gizlidir. Bugün Afganistan’da ne olduğunu zaman içerisinde göreceğiz. Belki o zaman  anlamaya başlayacağız ama […]

-

TÜRKİYE BALKANLARDA NEDEN GÜVENİLİR BİR AKTÖR?

Kamuoyu yoklamalarına bakıldığında Balkanlarda AB’yle ilgili şüpheler artarken Türkiye’ye ilgi istikrarlı bir şekilde devam ediyor. Bölgede siyasi değişimler yaşansa da Türkiye vazgeçilmez bir aktör olarak pozitif imajını koruyor. Türkiye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, sonrasında ise Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun peş peşe Balkanlara yaptığı ziyaretlerle gündemdeki yerini aldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan beraberindeki heyetle önce Bosna Hersek’te, ardından da Karadağ’da resmi temaslarda bulundu. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise Sırbistan’a bir ziyaret gerçekleştirdi. Görüşmelerde, ticari ve siyasi alanlardaki ikili ilişkiler masaya yatırıldı. İlginçtir ki bu seyahatlerde aşı diplomasisi, altyapı çalışmaları, ülkelerin Avrupa Birliği (AB) üyelik süreçlerinin desteklenmesi, ticaret hacminin artırılması, soydaşların yaşadığı sorunlar gibi önemli meselelerin ötesinde Bosna Hersek’e bağlı bir entite olan Sırp Cumhuriyeti’nin eski Cumhurbaşkanı Milorad Dodik’in açıklamaları dikkati çekti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip […]

-

YTB ve BALKAN GENÇLİK ZİRVESİ

Ayhan DEMİR /Yeni Akit   Osmanlı’nın Balkanlardan çekilmeye mecbur bırakılması, Balkanlar başta olmak üzere, Müslümanlar için sıkıntılı zamanların başlangıcı oldu. Batı ve doğu sınırlarımıza ortodoks duvarı örüldü. Önce Yunanistan, Bulgaristan ve Sovyetler Birliği. Daha sonra Gürcistan ve Ermenistan…  Nihayetinde, Balkan Müslümanları ve Asya Türkleri ile irtibatımız önemli ölçüde zayıfladı.  Güneyde ise İngiliz idaresindeki Irak ve Fransız yönetimindeki Suriye. Böylece kuşatma tamamlandı. Türk milleti Anadolu’ya hapsedildi. Birinci Cihan Harbi’nin sonunda: Batılılar, bizi yani Osmanlı’yı bölemediler, sadece parçaladılar. Büyük Osmanlı ailesi dağıldı, fikrî ve coğrafî bütünlüğü kayboldu.  Doğal olamayan yollarla kurulan, bir hayli ülke meydana getirildi. Yapay sınırlar, atanmış aileler ve idareciler.  Batılılar, Mekke, Medine, Saraybosna, Halep, İşkodra, Musul, Yanya, Şam, Üsküp, Bağdat, Prizren ve Kudüs’ü bizden alarak; bir anlamda, amca ve dayılarımızı, yenge […]

-

AB MİSYONU EULEX’İN KOSOVA’DAKİ SKANDALLARI

Bayram POMAK 2008 yılında Kosova bağımsızlığını ilan ettikten sonra BM Misyonu UNMIK’in görev süresi bitmiş ve yetkilerin tümü Kosova devletine devredilmişti. Ancak hemen ardından uluslararası toplumun tavsiyeleri üzerine Kosova Cumhurbaşkanı AB’ye mektup göndererek AB’nin misyon göndermesini talep etti. Bunun üzerine AB’nin, AB dışında en büyük sivil misyonu olan EULEX (European Union Rule of Law Mission/Kosovo) kuruldu. EULEX misyonu AB Ortak Güvenlik ve Savunma Politikaları çerçevesinde bir misyon olarak görevine başladı. EULEX ayrıca BM’nin 1244 kararı çerçevesinde çalışmalarına devam etmektedir. Bugünlerde EULEX’i gündeme getiren şey 2008 yılından 2014 yılına kadar EULEX Hakimler Kurulu başkanlığı yapmış olan Malcolm Simmons’un iddiaları oldu. İngiliz olan Malcolm Simmons 2006 yılında Bosna’da görev yaptıktan sonra, 2008 yılında EULEX kurulunca Hakimler Meclisi başkanlığı görevini 2014 yılına kadar […]

-

Çamerya Soykırımı

Ayhan Demir   Osmanlı Devleti’nin Balkanlar’dan çekilmek zorunda bırakılması, bu bölgede yaşayan Türkler, Boşnaklar ve Arnavutlar için zorlu günlerin başlangıcı oldu. Göç, sürgün, tecavüz, katliam ve soykırımlar. Srebrenitsa Soykırımı, bu acıların en son, en büyük ve en bilinenidir. Ancak ne ilktir, ne de tek. Mesela, Yunanların gerçekleştirdiği, Çamerya Soykırımı bunlardan sadece bir tanesidir.  Birçok kişinin adını bile bilmediği Çamerya, Arnavutluk’un güneyinden başlayarak, bugün Yunanistan toprakları içerisinde kalan, Yanya’dan Preveze’ye kadar uzanan bölgenin adıdır. Bu bölge, Osmanlı döneminde, Yanya Vilayetine bağlıydı.  Çamerya’nın nüfusu, 1908’deki sayımına göre, 73 bin kişiydi. Nüfusun yüzde 92’si Arnavut, geri kalanı Yunan, Ulah ve Çingene idi. Birinci ve İkinci Dünya Savaşları öncesinde, bu oran, yüzde 84’e geriledi. Çameryalılar, 1913 yılına kadar Osmanlı vatandaşıydı. Balkan Savaşı sonunda 1913’te yapılan Londra Konferansı’nda etnik ve […]

-

SULTAN V. MEHMED REŞAD’IN KOSOVA ZİYARETİNİN 110.YILDÖNÜMÜ

Bayram POMAK 15 Haziran 1911’de Rumeli Seyahati esnasında Sultan V. Reşad Kosova’yı ziyaret etmişti. Hatta bu seyahatin en önemli durağı Kosova olmuştur. O dönemde meydana gelen hadiseler ve siyasi ortam baya yaşlanmış ve hasta olan Sultan’ın Rumeli’yi seyahat etmesini gerektirmişti.  110 yıl önce yapılan bu ziyarette neler oldu, o dönemin atmosferi neydi ve seyahatin etkilerini bu yazıda toparladık. Sultan V. Mehmet Reşat 1909 yılında tahta çıkmıştır. Tahta çıktığı yılın ertesinde Mart 1910’da Arnavutlar çeşitli gerekçelerle vilayetin merkezi Usküp’te ayaklanmışlardır. Bu ayaklanma neticesinde, ayaklanmaları bastırmak için İttihad ve Teraki yönetimi isyancıların üzerine asker göndermiş ve ayaklanmaları bastırmıştır. Ancak bu politikalar Arnavutları devlete karşı soğutmaya başlamış ve birçok Arnavut ileri gelen Devletin Arnavutları gözden çıkardığı yönünde yorumlamıştır. Bu gelişmeler üzerine İttihad ve […]

-

BALKANLARDA REVİZYONİST SENARYOLAR VE SİYASAL DÖNÜŞÜM

Erdem EREN  İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Doktorant  Balkan Araştırmacısı    Balkanlarda Revizyonist Senaryolar Tarihte başta Osmanlı Devleti olmak üzere birçok devlete ev sahipliği yapan Balkanlar, özellikle Yugoslavya Federasyonu’nun dağılışı sonrasında günümüzdeki en son halini alsa da, mevcut sınırları kabul etmeyen bazı görüşleri de içinde barındırıyor. Bu görüşler kamuoyuna iki şekilde yansıyor. Birincisi Balkanlarda devletler arasında süre gelen siyasi krizlerdir. Sırbistan’ın Kosova’nın bağımsızlığını tanımaması buna örnek olarak verilebilir. İkincisi ise kapalı kapılar arkasında çizilmeye çalışılan haritalar ve milliyetçi iddialar ile senaryolardır. Bunlara örnek olarak ise; Arnavutluk ile Kosova’nın bir gün birleşeceği, Bosna-Hersek’teki Sırp Cumhuriyetinin Sırbistan’a katılacağı söylentileri verilebilir.   Yukarıda bahsedilen senaryolara bir yenisi de geçtiğimiz haftalar da eklendi. Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Sloven Mevkidaşı Janez […]

-

Batı’nın salgındaki yönetim zafiyeti Balkanlar’da Çin’e nüfuz alanı açıyor

Pandemide sağlık ekipmanlarından ilaçlara, maskelerden aşılara kadar birçok alanda aktif girişimlerde bulunan Çin, son yıllarda ekonomik ilişkilerini büyük ölçüde geliştirdiği Batı Balkan ülkelerindeki nüfuzunu daha da pekiştirme imkanı buldu. Batı Balkan ülkelerinin sağlık altyapısındaki sorunları ve eksiklikleri salgın sürecinde yüksek ölüm oranlarına neden oldu. Güçlü devlet ve güçlü uluslararası ilişkilere en çok ihtiyaç duyulduğu dönemde bölge ülkelerinin vatandaşları her iki konuda da çoğu zaman kendisini yalnız hissetti. Bu yalnızlık ve çaresizliğin 2021 yılında aşı temini konusunda da devam edeceği anlaşılıyor. Tam bu noktada bölgenin yoğun ilişkiye sahip olduğu Batı dünyasının içe kapanmışlığı, sessizliği, hızlı politika üretmekteki zafiyeti gün yüzüne çıkmışken özellikle “yükselen öteki” şeklinde tanımlanan Çin’in bölgede aşı diplomasisi dikkat çekiyor. Küresel sistemin Batı bloğunda yer alan bölgenin Çin’le son […]

-

Bulgaristan Parlamento Seçimleri hakkında tespitler

Balkanlar Araştırmacısı Erdem Eren Timeturk için 4 Nisan 2021 tarihinde yapılacak olan Bulgaristan Parlamento Seçimleri ile ilgili yazı kaleme aldı. İşte 4 Nisan 2021 tarihinde yapılacak olan Bulgaristan Parlamento Seçimleri ile ilgili Balkanlar Araştırmacısı Erdem Eren’in Timeturk için kaleme aldığı o yazı; 4 Nisan 2021’de Düzenlenecek Bulgaristan Parlamento Seçimleri Hk. 4 Nisan 2021’de Bulgaristan’da Parlamento Seçimlerinin düzenlenmesi planlanıyor. Bu seçimde GERB hükümetinin ve Başbakan Boyko Borisov’un devrilip devrilmeyeceği büyük bir merak konusu olarak öne çıkıyor. 4 Nisan seçimine gidilen süreçte Bulgaristan; son 4 yılda 3 seçim yaşadı. Bunlar; 2017 erken genel seçimleri, 2019 Avrupa Parlamentosu seçimleri ve 2019 yerel seçimleridir. Bu seçimler genel olarak incelendiğinde GERB’in Borisov’un güç kaybetmediği aksine güç kazandığı görülse de dünyadaki tüm ülkeleri ekonomik ve siyasal olarak […]

-

ABD ile Yunanistan’ın Batı Trakya Planları: Askeri Üs ve Lozan Barış Antlaşması’nın İhlali Meselesi

Küresel güçlerin Batı Trakya’da neyin peşinde? ABD ve Yunanistan’ın Batı Trakya planları ne? Merak edilenler Eren Erdem’in yazısında. Batı Trakya’da özellikle son dönemde küresel güçlerin çok ciddi bir ilgi ve yapılanması söz konusu. ABD Dedeağaç’a askeri üs kurdu ve silah yığıyor. Yakında İskeçe’de Yunan Ordusu ile tatbikat yaapacağı duyuruldu. Rusya bölgeye konsolosluk açtı ve alanı ABD’ye bırakmak istemiyor. Çin’in de sessiz sedasız kendi planları olduğu biliniyor. Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler uzmanı Eren Erdem 2018’de konuya dikkat çekmiş ve meseleyi analiz etmiş. Konunun önemine binaen katkı olarak ilgililerine sunuyoruz. Eren Erdemin “ABD ile Yunanistan’ın Batı Trakya Planları: Askeri Üs ve Lozan Barış Antlaşması’nın İhlali Meselesi” başlıklı analizi şöyle: • Geçtiğimiz günlerde Yunanistan Savunma Bakanı Panos Kammenos Türkiye’yi de yakından ilgilendiren skandal bir öneri de bulundu. Kammenos, ABD’nin Yunanistan’da yeni askeri üsler kurarak, kalıcı […]

-

Balkanlar’da Ortodoksluk Türkler Sayesinde Var

Yunanistan Başpiskoposu İeronimos, İslamiyet ve Müslümanlar aleyhine konuştu. Halbuki Osmanlılar’ın Rumeli fetihleri, Balkanlar’da Katolikleştirilmek üzere olan Ortodokslar’ı mezhep değiştirmekten kurtarmış, bugünkü Yunanlılar’ın dedeleri, Türkler’i “Bizi Katolikler’in elinden kurtar” diye davet etmişlerdi 14. yüzyılın son çeyreğinde Balkanlar siyasi bakımdan birlik halinde değildi. Balkanlar, birçok devletçikler ve feodal senyörlükler halinde parçalanmıştı. Aralarındaki rekabet ve çekişmeler Osmanlılar’a karşı birlikte hareket etmelerini engellediği gibi, Türkler’le birbirlerine karşı işbirliği yaptıkları için Osmanlı fetihlerini kolaylaştırdı. Rahmetli Halil İnalcık Hocamız, araştırmalarında Türk fetihlerinin nasıl olduğunu teferruatlı olarak anlatır. Yunanistan Başpiskoposu İeronimos ORTODOKSLUK KURTULDU Balkanlar, Stefan Duşan (1331- 1355) idaresinde kurulan bir Sırp İmparatorluğu suretiyle birliği kazanır gibi olmuştu. Ancak Duşan’ın 1355’te ölümünden sonra devlet hızlı bir şekilde parçalandı. Halil İnalcık, Sırp İmparatorluğu’nun zayıflamasından sonra Osmanlılar’ın, Balkanlar’da hamilik rolünün başladığını söyler. İki büyük devlet, kuzeyde Macaristan, batıda ve güneyde ise Venedik, siyasi parçalanmadan istifade […]

-

Arnavutluk ve Yunanistan deniz yetki alanlarının sınırlandırılması sorununu Lahey’e taşıyor

Yunanistan parlamentosunun İyon denizinde kara sularının 6 milden 12 mile çıkarılmasını öngören yasa tasarısını 20 Ocak’ta onaylamasıyla, Arnavutluk ile Yunanistan arasındaki deniz yetki alanlarının sınırlandırılması konusu yeniden gündeme geldi. Yalnızca Arnavutluk’ta değil, bölgenin birçok ülkesinde en çok tartışılan konulardan biri olan Arnavutluk ile Yunanistan arasındaki deniz yetki alanlarının sınırlandırılması konusu, Yunanistan parlamentosunun İyon denizinde kara sularının 6 milden 12 mile çıkarılmasını öngören yasa tasarısını 20 Ocak’ta onaylamasıyla yeniden gündeme geldi. Son aylarda Arnavutluk’ta çokça tepkiye ve tartışmaya yol açan meseleye ilişkin Yunanistan’ın böyle bir karar alması, Arnavutluk kıta sahanlığındaki münhasır ekonomik bölgeler (MEB) ve iki ülke arasındaki deniz yetki alanlarının belirlenmesi konuları başta olmak üzere birçok soruyu beraberinde getirdi. Son aylarda Arnavutluk’ta çokça tepkiye ve tartışmaya yol açan meseleye ilişkin […]

-

Türkiye-Arnavutluk Stratejik Ortaklık Anlaşması ve Arnavutluk’ta FETÖ meselesi

Bayram POMAK Haxhiu, bu anlaşmaların daha önce yapılmasına rağmen törenle şimdi ortaya atılmasının asıl nedeninin, gizlenmeye çalışılan daha önemli meselelerin örtbas edilmek istenmesi olduğuna dair bir açıklama yaptı ve Edi Rama’nın Ankara’dan döndükten hemen sonra Atina’ya gitmesinin (Ankara tarafından), Atina için bir mesaj niteliği taşıdığını iddia etti… 6 Ocak’ta Arnavutluk Başbakanı Edi Rama tarafından Ankara’ya yapılan ziyaret ile iki ülke arasında birçok alanda işbirliği anlaşması imzalandı. Arnavutluk ile Türkiye her zaman dostane ilişkiler yürüten ve işbirliği içerisinde olan iki ülke olmuştur. 1997 yılında Arnavutluk’ta çıkan iç savaş bahanesiyle Yunanistan, Arnavutluk’un güneyine Yunan azınlığı koruma amacıyla asker yerleştirmek istemiş, fakat dönemin Başbakanı Tansu Çiller buna karşı çıkmıştır. Türkiye’nin itirazları sonucu Yunanistan, Arnavutluk’a asker yerleştirememiştir. Bu hâdise, Arnavutların hâfızasında önemli bir yer tutmakta […]

-