Türkiye’nin Priştine Büyükelçisi Sabri Tunç Angılı, Kosova-Sırbistan arasındaki gerilimlerle ilgili, “Bu sorunun askeri bir çözümü yok ancak diyalog yoluyla çözüme kavuşturulabilir.” dedi.
Büyükelçi Angılı, Kosova ile Sırbistan arasındaki diyalog süreci, Türkiye-Kosova ticari ilişkileri ve Kosova’da nisanda yapılması beklenen nüfus sayımı hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Yaklaşık bir yıldır görev yaptığı Kosova’da çalışmalarını yoğun bir gündemle sürdürdüğünü belirten Angılı, “Kendimi yabancı bir ülkede hissetmiyorum, şu ana kadar görev yaptığım ülkeler arasında Türkiye’ye kültürel olarak, insanların hayata bakışı açısından, hatta yemek kültürü ve coğrafya açısından en yakın ülke benim için Kosova oldu.” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin bir Balkan ülkesi olmasından dolayı bölgede kalıcı istikrar ve barışın sağlanmasını istediklerini söyleyen Angılı, Balkanlar’da meydana gelen bir olayın Türkiye’de de derinden hissedildiğini vurguladı.
Kosova-Sırbistan diyaloğu
Tarafların talep etmesi durumunda Türkiye’nin Kosova ile Sırbistan arasındaki diyaloğa katkı sunabileceğini dile getiren Angılı, “Bizim politikamız belli, biz herkesle eşit mesafede ve karşılıklı çıkar temelli ilişki geliştirmeye çalışıyoruz Balkanlar’da. Bu Kosova için de böyle, diğer Balkan ülkeleri için de böyle. Böyle olduğu için bu, Türkiye’nin güvenilir aktör olma konumunu da güçlendiriyor.” dedi.
Kosova’nın kuzeyinde Sırpların çoğunlukta olduğu belediyelerde 1999’dan bu yana devam eden elektrik dağıtım anlaşmazlığının çözümü konusunda Türkiye’nin yoğun diplomasi yürüttüğünü söyleyen Angılı, şöyle konuştu:
“Bu enerji dağıtım meselesi kuzeyde iki taraf arasındaki güven bunalımını derinleştiren unsurlardan biriydi. Çünkü enerji konusu doğrudan her zaman halkı ilgilendirir. Bunun aşılmış olması ve belli bir hukuki çerçevenin Kosova kanunlarına göre yerleşebiliyor olması çok önemli bir adım. Diyalog sürecindeki başka dosyaları da olumlu etkileyebilecek bir adım ve bu noktaya hem Kosova’nın hem Sırbistan’ın çeşitli adımlar atarak yapıcı davranmaya kendilerini zorlayarak gelindi ama Türkiye de burada Avrupa Birliği’nin (AB) kolaylaştırıcı rolünü destekledi. Kosova hükümeti nezdinde, Kosova Elektrik Dağıtım Şirketinden (KEDS) dolayı yoğun bir diplomasi yürüttüğümüzü söyleyebilirim. Bu bize şunu gösterdi; Kosova ve Sırbistan, çıkarlarının gözetildiğini gördüğü zaman adım atabiliyor.”
Angılı, Türkiye’nin katkılarıyla KEDS ile Sırp şirketi Elektrosever arasında geçen günlerde enerji alanında imzalanan anlaşmanın, bu yıl Kosova-Sırbistan diyalog sürecindeki tek somut gelişmeyi oluşturduğuna dikkati çekti.
Kosova Güvenlik Gücünün belli alanlarda kapasitesini güçlendirmek için verdikleri desteğin, Sırbistan dahil herhangi başka bir ülkeye karşı olmadığının altını çizen Angılı, “Biz Türkiye olarak diğer pek çok ülke gibi Kosova ile Sırbistan arasındaki sorunların çözümünün tek yolunun diyalog olduğuna inanıyoruz. Bu sorunun askeri bir çözümü yok ancak diyalog yoluyla çözüme kavuşturulabilir.” diye konuştu.
NATO’nun Kosova’daki Barış Gücünün (KFOR) Kosova’da güvenli bir ortamın sağlanması için vazgeçilemez bir güç olduğuna işaret eden Angılı, Türkiye’nin ekim ayında KFOR komutasını 1 yıllığına devralmasından sonra barış gücünün askeri kapasitesinde ilerleme sağlandığına işaret etti.
2024’te en önemli hedeflerden biri ekonomik işbirliğini derinleştirmek
Türkiye ile Kosova arasındaki ticari ilişkilere de değinen Angılı, “Bu ekonomik işbirliğini biz artık sadece ticaretten ibaret olarak görmeyip, çeşitlendirip derinleştirirsek bu Kosova’nın hem istihdamına hem ihracatına fayda sağlayacaktır diye düşünüyoruz. 2024’te Türkiye-Kosova ilişkilerinde en önemli hedeflerden biri bu olacak, ekonomik işbirliğini derinleştirip, çeşitlendirmek.” dedi.
Angılı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’den buraya yatırım yapmaya istekli firmalar var. Burada yapacakları yatırım ve üretimle AB ve ABD’ye ihracat yapabilirler, dolayısıyla hem Kosova’nın istihdamını hem ihracatını artırırlar. Bu da bizim aramızdaki ekonomik işbirliğini daha sürdürülebilir hale getirir. Mevcut Türk yatırımları da zaten Kosova’da çok ciddi bir miktar 400 milyon avronun üzerinde. Yani Kosova’nın gayrisafi milli hasılasının yaklaşık yüzde 5’ine denk gelen bir rakam bu. Türk şirketleri 10 binden fazla Kosova vatandaşına istihdam sağlıyor. O yüzden burada bir kazan-kazan modeli ortaya çıkıyor.”
Angılı, Kosova’nın gelecek dönemde inşaat ve enerji alanlarında yatırım ihtiyacının olduğuna dikkati çekerek Türk şirketlerinin sahip oldukları tecrübelerle bu konuda önemli bir partner olabileceğine vurgu yaptı.
Kosova’da Nisan 2024’te yapılacak nüfus sayımının ülkedeki Türk toplumu açısından önemine de değinen Angılı, “Ben inanıyorum ki (Kosova’daki) Türk toplumu sayım konusuna siyaset üstü milli bir konu olarak yaklaşacak ve inşallah Kosova Türklerinin gerçek sayısını sayım bittikten sonra görmüş olacağız.” şeklinde konuştu.
Angılı, Kosova’nın bağımsız, özgür ve kendi ayakları üstünde duran bir cumhuriyet olarak devam etmesinde Kosovalı Türklerin asli bir unsur olduğunu sözlerine ekledi.