TİKA, KUZEY MAKEDONYA’DA CAMİ RESTORASYONLARIYLA ORTAK DEĞERLERİ YAŞATIYOR

Üsküp Mustafa Paşa, Manastır İshak Çelebi, Radanya Mahmut Ağa, Struga Mustafa Kebir Çelebi, Üsküp Sultan Murad, Saray Hüseyin Şah ve İshak Bey camilerinde restorasyon çalışmaları tamamlandı.

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), 2005’ten beri faaliyet gösterdiği Kuzey Makedonya’da farklı alanlardaki faaliyetlerinin yanı sıra ortak tarihi kültürel değerlerin bir parçası olan camilerin restorasyon projelerini de gerçekleştiriyor.

Tarihi Osmanlı camilerinin bir yandan restorasyonu yapılırken, diğer yandan Kuzey Makedonya’da var olan ortak kültürel bağlar güçlendirilerek, geçmişte bölgede var olan barış, huzur ve kardeşliğin bugün de yaşatılması ve daha müreffeh bir ülke oluşmasına katkı sunulması amaçlanıyor.

AA muhabirinin, TİKA Üsküp Program Koordinasyon Ofisinden Camiler ve Din Görevlileri Haftası kapsamında derlediği bilgilere göre, kurum tarafından Kuzey Makedonya’da şu ana kadar Üsküp Mustafa Paşa, Manastır İshak Çelebi, Radanya Mahmut Ağa, Struga Mustafa Kebir Çelebi, Üsküp Sultan Murad, Saray Hüseyin Şah ve İshak Bey (Alaca) camilerinde restorasyon çalışmaları tamamlandı.

Üsküp Mustafa Paşa Camisi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın duası

Mustafa Paşa Camisi, Yavuz Sultan Selim ve Sultan II. Bayezid dönemlerinde Osmanlı İmparatorluğu’nun ileri gelen şahsiyetlerinden olan Mustafa Paşa tarafından 1492 yılında yaptırıldı.

Yaptırıldığı dönemden sonra uzun süre hiçbir restorasyon çalışması yapılmadan ibadete açık kalan cami, Üsküp’te 1963’te meydana gelen deprem sonucu hasar gördü ve 5 yıl ibadete kapalı kaldıktan sonra 1968’de tekrar ibadete açıldı.

TİKA tarafından 2007’de başlatılan ve 2011 yılında tamamlanan restorasyon çalışmalarıyla cami, inşa edildiği dönemdeki görüntüsüne yeniden kavuştu.

Cuma hutbelerinin Türkçe okunduğu Mustafa Paşa Camisi’ni 16 Haziran 2000’de ziyaret eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, anı defterine şu ifadeleri yazdı:

“Türkiye’den 27 kişilik özel bir heyetle Makedonya’ya geldik. Tarihimizi gördük. Tarihimizin geçmişten geleceğe taşıyıcısı mümin kardeşlerimizi gördük. Heyecanımız sonsuz. Sevdamız sonsuz. Hele hele cuma namazındaki hazzımızın ifadesi zor. Allah ibadetlerimizi kabul etsin. Ya Rab! Birliğimizi beraberliğimizi ziyade eyle!.. Gücümüzü ziyade eyle!.. Mazlumlara mağdurlara yardım eyle!.. Ya Rab! Bizi bize bırakma, yalnız koma bizleri!.. Bu muhteşem eserin banilerine rahmet eyle!.. Yaşatanlara güç kuvvet lütfeyle…”

Üsküp Sultan Murat Camisi

Üsküp’te şehir merkezine hakim bir tepede yer alan Sultan Murat Camisi, halk arasında ve arşiv kayıtlarında Hünkar Camisi, Cami-i Kebir, Cami-i Atik ve saat kulesine yakınlığı sebebiyle Saat Camisi olarak da adlandırılıyor. Cami, zaman içinde avlu içerisine yapılmış olan Beyhan Sultan Türbesi, Dağıstanlı Ali Paşa aile türbesi ve saat kulesiyle günümüze geldi.

Caminin giriş kısmında bulunan kitabesine göre, 1436-37 yıllarında Sultan Murat tarafından yaptırıldığı biliniyor. Üsküp’ün en büyük camisi olan Sultan Murat Cami, kare planlı ve üzeri içten düz ahşap tavanla, dıştan kırma çatıyla örtülü harimi, dört sütun ve 2 ayağın taşıdığı yuvarlak kemerlere sahip son cemaat yeri, minaresi ve diğer mimari özellikleriyle Osmanlı mimarisinin Balkanlar’daki önemli temsilcisi konumunda yer alıyor.

Sultan Murat Camisi ve müştemilatları, TİKA tarafından 2016-2019 yıllarında gerçekleştirilen kapsamlı restorasyon ve çevre düzenlemesi çalışmaları sonrasında 2020’de tekrar ibadete açıldı.

Üsküp İshak Bey (Alaca) Camisi

İshak Bey tarafından 1438-39 yılında yaptırılan caminin vakfiyesi ise 1444-45 yılında tanzim edildi.

Cami, medrese, han ve çifte hamamdan meydana gelen külliyenin çekirdek unsuru olan cami dışındaki yapılar bugün mevcut değil.

Cami, zaviyeli denen tipte bir plana sahip. Cümle kapısı üzerinde bulunan 2 kitabeden biri olan 1519 tarihli mermer kitabeden, caminin İshak Bey oğlu İsa Bey oğlu Hasan Bey tarafından onarılarak genişletildiği anlaşılıyor.

İshak Bey Camisi’nin avlusunun güneydoğusunda yer alan türbenin kitabesinin nerede olduğu bilinmemekle birlikte İshak Bey tarafından küçük oğlu Paşa Bey için yaptırıldığı ileri sürülüyor.

İshak Bey’in yaşadığı dönem göz önüne alındığında türbenin 15. yüzyıl başı veya ortalarında yaptırıldığı öngörülüyor. Türbenin pencerelerinin kemer köşelikleri ve kubbe kasnağında kullanılan çini süslemeler dikkati çekiyor.

Üsküp İshak Bey (Alaca) Camisi 2016-2019 yıllarında restore edildi.

Saray Hüseyin Şah Camisi

Hüseyin Şah Camisi, Üsküp’ün beldelerinden Saray’da 1554 yılında Hüseyin Şah tarafından inşa ettirildi.

Caminin yanında yer alan Hüseyin Şah türbesi, sekizgen biçiminde ve hemen hemen cami ile aynı yükseklikte. Cami haziresinde, Hüseyin Şah’ın 1632 yılında vefat eden oğlu Ali Bey’in silindir biçiminde, kavuksuz ve sade mezar taşı bulunuyor.

TİKA tarafından hazırlatılan rölöve, restitüsyon, restorasyon, kalem işleri, mekanik, elektrik ve yapısal güçlendirme ve çevre düzenlemesi projeleri ile Hüseyin Şah Camisi, türbe ve haziresinin restorasyonu ile çevre düzenlemesi çalışmaları 2018 yılında tamamlandı.

Manastır İshak Çelebi Camisi

Manastır İshak Çelebi Camii, Osmanlı Devleti’nin Balkanlar’da inşa ettiği en büyük camilerden biri olma özelliğine sahip.

Cami, II. Bayezid döneminde 1506-1507 tarihlerinde Manastır Kadısı İshak Çelebi tarafından Ulu Cami tipinde ve Cuma Camii olarak inşa ettirildi.

İshak Çelebi Camisi, yapıldığı dönemde mektep, medrese, zaviye, imaret ve tabhaneden meydana geldiği anlaşılan külliyenin içinde yer alırken, Manastır’da günümüze kadar ayakta kalmayı başaran 3 camiden biri oldu.

İkinci Dünya Savaşı’nda isabet eden havan toplarından zarar gören camide TİKA tarafından restore çalışmaları yürütüldü.

2012-2015 yıllarında gerçekleştirilen restorasyon çalışmaları kapsamında statik ve mimari uygulamalar yapılan cami, özgün olmayan ahşap karkaslı son cemaat kubbesi ve sütunlar sökülerek, özgününe uygun malzeme ve yapım tekniğine göre yeniden inşa edildi.

Caminin, 16. yüzyıldan günümüze ulaşan pencere kepenkleri ile harim ahşap kapısına boya raspası yapılarak, çürüyen bölümleri özgün ahşap malzemesine uygun olarak değiştirildi. Minber, vaiz kürsüsü ve mihraptaki özgün olmayan boyalar raspa edilerek, özgününde varak olan kısımlar tespit edilerek restorasyonları tamamlandı. Dış cephede taş ve derz onarımları yapılarak, harim ve son cemaat kuzey duvarındaki kalem işleri canlandırma yöntemiyle restore edildi. İshak Çelebi Camii çevresi taş duvar ile sarılarak, yaklaşık 3000 metrekarelik bahçesinde bir süs havuzu, peyzaj düzenlemesi ile şadırvanı yeniden inşa edilerek restorasyon çalışmaları tamamlandı.

Radanya Mahmut Ağa Camisi

Kuzey Makedonya’nın doğusundaki Plaçkovitsa dağının eteklerinde yer alan Yörük köyü Radanya’da bulunan Mahmut Ağa Camisi, 15. yüzyılda inşa edildi.

Son cemaat çatısı, taşıyıcı sütunları ile harim çatı örtüsü yıkılarak yok olan Mahmut Ağa Camisi’nin, bakımsızlık, hava koşulları gibi etkenlerle günümüze sadece beden duvarlarının bir kısmı ve minaresi ulaştı.

TİKA tarafından 2012-2015 yıllarında hazırlatılan rölöve, rekonstrüksiyon ve restorasyon projeleri ile beden duvarlarındaki özgün olmayan taşlar ve diğer niteliksiz eklentiler itinayla söküldü, taşıyıcı sistem projesine uygun yapısal güçlendirmeler yapıldı. Beden duvarları özgün taşlarla yeniden örülerek, kubbe kasnağı ve kubbe inşa edilerek üst kısmı ve saçak bölümleri kurşun örtüyle kaplandı. Cami çevresinin sarılması ile şadırvan ve çevre düzenlemesi yapılarak camide restorasyon çalışmaları tamamlandı.

Struga Mustafa Kebir Çelebi Camisi

Struga şehir merkezinde 16. yüzyılda Mustafa Kebir Çelebi vakfiyesi olarak inşa edilen Mustafa Kebir Çelebi Camisi, 2012’de bilinçsiz bir şekilde tamamen yıkılarak yerine modern geleneksel mimariye uygun olmayan bir cami inşa edilmek istenildi. Ancak bu sırada Türkiye tarafından müdahale edilerek caminin yıkımı durduruldu.

Caminin koruma altında bulunmaması nedeniyle geçen yıllar içerisinde konunun uzmanı olmayan kişilerce onarımlar yapılarak, özgün mimarisi bozuldu.

TİKA tarafından gerçekleştirilen, Mustafa Kebir Çelebi Camisi ve Külliyesi’nde yer alan türbenin konservasyon ve restorasyon çalışmaları ile tarihe ve yöreye özgün mimarisi korundu. Son cemaat alanı yeniden inşa edilerek caminin kapasitesi artırıldı. Ayrıca şadırvan inşaatı ve çevre düzenlemesi yapıldı. Cami, 2014-2015 yıllarında restore edildi.

En son haberler

ARNAVUTLUK, TİKTOK VE SNAPCHAT’İ YASAKLAMAYI TARTIŞIYOR

ARNAVUTLUK’TA AKRAN ŞİDDETİNE KARŞI PROTESTO DÜZENLENDİ

BOSNA HERSEK’TEN GELEN HASTA VAN’DA SAĞLIĞINA KAVUŞTU