Sırbistan’ın yaşam kalitesi ve çalışma koşullarını beğenen dijital göçebelerle tanışın

Aşk, özgürlük, macera ve kültür… Sırbistan’daki dijital göçebelerin uzaktan çalışmak için burayı bir üs olarak seçmelerinin farklı nedenleri olabilir. Ancak buraya gelmeyi seçenlerin neden bu yaşam tarzına hayran kaldıklarını anlamak oldukça kolay.

Dijital Sırbistan Girişimi ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) yayınladığı bir rapora göre, Sırbistan’ın düşük yaşam maliyetleri, hızlı ve uygun internet hizmeti, start up kültürü, ve birçok ortak çalışma alanları dünyadaki dijital göçebeleri Sırbistan’a çekiyor.

Ayrıca bir Avrupa ülkesi olan Sırbistan’da hayatın nispeten ucuz olması, gece hayatı, yemek ve kafe kültürünü eklediğinizde, ister uzun ister kısa süreli konaklamalar için burası çok cazip bir ülke haline geliyor. Schengen Bölgesi’nde olmamasıyla da birçok ülke vatandaşı daha kolay vize alabiliyor.

Euronews’un görüştüğü Johannes Hindler, Aleksandar Zeba ve Hecgli Alvarez, neden buraya geldiklerini ve Sırbistan’da çalışmanın ve yaşamanın avantajlarını anlattı.

Avusturyalı Johannes Hindler, hayatının aşkı Milica için Sırbistan’a yerleşmeyi kabul etti. Gezmek için bir hafta sonu Belgrad’a gelen Hindler, kendini hiç beklemediği bir aşk hikayesinin içinde buldu.

Hindler, neden buraya yerleştiğini şu sözlerle anlatıyor: “Yalnızca uzaktan çalışan bir dijital ajans kurdum ve müşterilerimiz Avusturya, İngiltere ve İrlanda’da. İstediğim yerden ve zamanda çalışmak gerçekten harika. Belgrad’ı aşk için seçtim ama aynı zamanda yaşamak ve çalışmak için çok iyi bir yer. Ülkem Avusturya’ya da yakın, geçim masrafları Viyana’ya göre çok düşük ve insanlar çok sıcakkanlı ve iyiler. Belgrad’da çalışmayı kesinlikle tavsiye ederim.”

Belgrad hayranı Aleksandar Zeba, Almanya’dan geldi

Almanya’dan gelen Aleksandar Zeba da Belgrad’dan çalışmanın oldukça cazibeli olduğunu düşünüyor. Kendisini ilk başta buraya çeken şeyin kentin tarihi, kültürü ve yaşam kalitesinin olduğunu ifade ediyor.

Zeba, merkezi Almanya olsa da birçok ülkede bulunmuş deneyimli bir dijital bir göçebe. Balkanlarda uzun süre vakit geçiren Zeba, blog yazarlığı ve çevrimiçi platformlar üzerinden ürün ve kitap sattı.

Genç göçebe Belgrad’ın cazibesini şu sözlerle anlatıyor:

“Belgrad’ın özel bir cazibesi ve harika bir tarihi olduğu için biraz zaman geçirmek istedim. Savamala semti gibi harika yerler var, mutfağı da muazzam. Belgrad henüz turistlerin akınına uğrayan bir yer değil. Kentin ritmini ve genel olarak Balkan yaşam tarzını seviyorum. Her şey biraz daha rahat ve Batı Avrupa’daki kadar stresli değil.”

Aleksandar için iş-yaşam dengesi de çok önemli ve Belgrad’ın bu konuda çok elverişli olduğunu savunuyor : “İş dışında, boş vaktinizi değerlendirmek istiyorsanız Belgrad’ı seveceksiniz. Ben de öyle hissettim. Şehir, Sava ve Tuna nehirlerinin birleştiği yerde ve Kalemegdan gibi birçok yeşil nokta ve parka sahip. Burada saatlerce vakit geçirebilirim”.

Aleksandar, Belgrad’ın diğer popüler uzaktan çalışma yerlerine göre daha avantajlı olduğunu ekliyor:

“Bali veya Bangkok gibi aşırı kalabalık göçebe noktalardan sıkıldıysanız, gidilecek yer burası. Aynı zamanda Avrupa’da en güzel partilerin olduğu metropollerden biri. Fiyatlar Roma, Paris veya Berlin gibi şehirlerden çok daha ucuz, bu da sınırlı imkanlara sahip dijital göçebeler çok avantajlı”.

Venezuelalı Hecgli Alvarez, Sırbistan’ın bir köyüne yerleşti

Venezuela’nın başkenti Karakas’tan gelen Hecgli Alvarez ise, Sırbistan’ın bir köyüne yerleşti.

2014’te Sırp sevgilisi için buraya gelen Alvarez, hayatında bir değişiklik yapmak istedi ve kısa süre önce, arabayla Belgrad’a sadece birkaç saat uzaklıktaki Vrmdza köyünde yerleşti.

“Bir Sırp ile romantik bir aşk beni ilk başta buraya getirdi, sonra kalbim bu güzel ülke ve dost canlısı insanlar için atmaya başladı.”

Hecgli’nin yeni kırsal yaşam tarzıyla ilgili açıklaması son derece mutluluk verici geliyor: “Vrmdza’da benim sabah kutsal çayımdan başka günlük rutinim yok.”

Bilgisayar karşısında iş saatlerinin dışındaki vaktini “nefes almaya, tefekkür ve yoga yapmaya” harcadığını belirten Hecgli’nin favori aktivitesi “akşam yürüyüşleri”.

Genç kadın, doğa ile yakın bağın, Vrmdza’da yaşamanın en iyi yanlarından biri olduğunu söylüyor:

“Kendimi daha sağlıklı hissediyorum, temiz suyum var, organik ürünler tüketiyorum ve el yapımı Sırp yemekleri yiyorum. Komşularım harika ve kendimi her zaman güvende hissediyorum. Kalabalık şehirlerden en iyi kaçış yolunu arıyorsanız, bu herkes için iyi bir seçenek”

Hecgli, burada dijital göçebe olmanın tamamen özgürlükle ilgili olduğunu söylüyor:

“Dijital bir göçebe olduğunuzda, kendi hızınızda, kendi ritminizde ilerlersiniz. Eskiden gece kuşu işçisiydim, sonra değiştirdim ve şimdi işe erken kalkıyorum – sabah 8’de çayım ve dizüstü bilgisayarım hazır. Beni tanımlayan bir kelime varsa o da özgürlüktür ve seyahat etmek, nereye gitmek istersen kuş kadar özgürce uçmanı sağlar.”

En son haberler

ARNAVUTLUK, TİKTOK VE SNAPCHAT’İ YASAKLAMAYI TARTIŞIYOR

ARNAVUTLUK’TA AKRAN ŞİDDETİNE KARŞI PROTESTO DÜZENLENDİ

BOSNA HERSEK’TEN GELEN HASTA VAN’DA SAĞLIĞINA KAVUŞTU