Bayram POMAK
2025 yılı, Kosova halkı için adeta bir “seçim yılı” oldu. Yılın başından bu yana vatandaşlar üç kez sandığa gitti. İlk olarak 9 Şubat’ta genel seçimler, ardından 12 Ekim’de yerel seçimler ve son olarak 9 Kasım’da yerel seçimlerin ikinci turu gerçekleştirildi. Yerel seçimler, olağan koşullar altında değil, adeta “olağanüstü” bir siyasi atmosferde yapıldı. Çünkü 9 Şubat’ta gerçekleşen genel seçimlerin ardından hükümet kurulamamış ve yerel seçimler, görevde bulunan geçici hükümetle yürütülmek zorunda kalınmıştı.
Bu durum geniş kesimler tarafından eleştirilse de herhangi bir değişiklik yaşanmadı; hükümet yine kurulamadı. Muhalefet, iktidarı süreci yerel seçimlere kadar bilinçli şekilde ertelemekle suçladı. Hatta hükümetin kurulamamasının temelinde yaklaşan yerel seçimlerin olduğu yönündeki görüşler kamuoyunda güç kazandı. Ne var ki yerel seçimlerin ikinci turu tamamlanmasına rağmen hâlâ yeni hükümet kurulabilmiş değil ve nasıl kurulacağı da belirsizliğini koruyor.
2025 yılı tam anlamıyla seçim yılına dönüşürken mevcut siyasi tablo, 2026’nın da yeni bir seçim yılı olma ihtimalini oldukça güçlendirdi. Cumhurbaşkanı seçiminin yapılacak olması ve hükümetin kurulması yönündeki belirsizlikler, yeniden seçime gidilebileceği ihtimalini gündeme taşıyor. Tüm bu gelişmeler ise Kosova’nın yeni siyasi krizlere açık olduğunun önemli bir göstergesidir.
Yerel seçim kampanyaları 13 Eylül ile 10 Ekim tarihleri arasında sürdü ve genel olarak sönük geçti. Çıkarılan adaylar, seçmene güçlü bir umut veya kapsamlı bir vaat sunamadı. Nitekim bu durum, sonuçlara da açıkça yansıdı. Yapılan seçimler, ülke tarihindeki sekizinci yerel seçimlerdi. Toplam 38 belediye başkanı ve belediye meclisi üyeleri belirlendi. Seçimlere 93 siyasi oluşum katıldı; 5.626 belediye meclisi adayı ve 206 belediye başkanı adayı yarıştı.
12 Ekim Pazar günü yapılan birinci turda, 38 belediyeden 18’i ikinci tura kaldı. Yani 20 belediye başkanı, oyların yüzde 50+1’ini alarak ilk turda seçilmeyi başardı. İkinci tura kalan 18 belediye için seçimler 9 Kasım Pazar günü gerçekleştirildi ve böylece tüm belediyelerde seçim süreci tamamlanmış oldu.
Yeni sonuçlara göre belediye yönetimlerinde büyük ölçekte bir değişiklik yaşanmadı; önceki dönem belediye başkanlarının büyük kısmı görevine devam etme imkânı buldu. Bu sonucu belirleyen ana unsurun, mevcut başkanların hizmet performansından çok karşılarında yeterince güçlü ve güven veren adayların bulunmaması olduğu değerlendirilmekte. Seçmenler, yeni adaylarda ikna edici bir siyasi teklif görmedikleri için mevcut yöneticilerle yola devam etmeyi tercih etti.
Bu seçimlerde dikkat çeken en görünür gelişme, kuzeydeki Sırp belediyelerinin yeniden Sırpların yönetimine geçmesi oldu. Daha önce Sırp seçmenlerin seçimleri boykot etmesi nedeniyle Arnavutların kazandığı bu belediyelerde, bu kez Sırplar organize biçimde sandığa giderek yönetimi geri aldı. Ayrıca Sırp Listesi’nin, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vuçiç’in etkisi altında hareket eden bir siyasi yapı olduğu kamuoyunda yaygın şekilde kabul edilmektedir.
Kuzey’deki Sırp belediyelerinin yönetim değişikliği dışında, bu seçimlerde belediye sayısını artırmayı başaran tek parti iktidardaki Vetëvendosje oldu. Daha önce dört belediyeyi yöneten Vetëvendosje, bu seçimlerde belediye sayısını yediye yükseltti. Parti, elinde bulundurduğu belediyelere ek olarak Fushe Kosova, Güney Mitrovica ve Obiliç belediyelerini kazanarak önemli bir artış elde etti.
Bununla birlikte, kazanan tüm belediye başkanları düşük oy oranlarıyla seçildi. En yüksek oy oranı, yüzde 32 ile Hani Elezit belediye başkanına ait oldu; diğer tüm seçilen başkanlar bu oranın altında kaldı.
Belediye sayılarına bakıldığında en fazla belediyeyi, toplam 10 belediye ile Sırp Listesi kazandı. Bu partiyi, yedişer belediye ile LDK ve Vetëvendosje takip etti. PDK altı, AAK beş, KDTP bir, Nisma ise bir belediye kazandı. Ayrıca Drenas’ta, daha önce PDK’nın belediye başkanı olan Ramiz Lladrovci bu seçimlere bağımsız aday olarak katıldı ve seçimi kazanarak görevine devam etti.
Başkent Priştine’de LDK, mevcut belediye başkanı Përparim Rama ile seçimi kazanarak yönetimini korudu. Kosova’nın ikinci büyük şehri Prizren’de ise PDK, mevcut belediye başkanı Shaqir Totaj ile yoluna devam edecek. AAK, elinde bulundurduğu beş belediyeyi korumayı başarırken, KDTP de Mamuşa’da Abdülhadi Krasniç ile dört yıl daha yönetimde kalacak.
Katılım oranlarına bakıldığında tablo dikkat çekicidir. Birinci turda katılım %40,10 seviyesinde gerçekleşti ve 2.025.105 seçmenden yalnızca 811.984’ü sandığa giderek oy kullandı. İkinci tur ise yalnızca 18 belediyede yapıldı ve katılım daha da düşük seviyede kaldı. Bu belediyelerde oy kullanma hakkına sahip 1.316.672 seçmenden sadece 432.107’si sandığa gitti; bu da toplamın %32,82’sine tekabül etti.
2025 yerel seçimleri, Kosova demokrasisinin kurumsal kapasitesini, siyasal istikrarını ve toplumsal güven düzeyini test eden kritik bir süreç olarak tarihe geçti. Belediye yönetimlerinde köklü değişimler yaşanmamış; seçmenler güçlü, güven veren ve vizyoner alternatiflerin yokluğunda mevcut yöneticilere yönelerek “mevcutla devam” yaklaşımını tercih etmiştir. Kuzey’de Sırp belediyelerinin yeniden Sırp yönetimine geçmesi, Kosova’nın siyasi dinamiklerinde iç faktörlerin yanı sıra dış ve bölgesel etkilerin sürdüğünü bir kez daha teyit etmiştir. Hükümetin hâlâ kurulamamış olması, düşük katılım oranları ve seçmen motivasyonundaki düşüş ise siyasal alanın yeni bir güven, temsil ve yönetim anlayışına ihtiyaç duyduğunu net bir şekilde göstermektedir. Bu tablo, yalnızca sandık yarışının değil; güçlü yönetişim, nitelikli siyaset kadroları, etkili muhalefet ve sürdürülebilir istikrarın önemini bir kez daha ortaya koymaktadır.