Kosova’da Pazar günü yapılan genel seçimlerde sandıklar kapandığında hiçbir parti meclisteki çoğunluğu sağlayamamıştı.
Kosova Başbakanı Albin Kurti’nin sol görüşlü Kendi Kaderini Tayin Hareketi partisi ya da diğer adıyla Vetevendosje, Pazar günü yapılan genel seçimlerden ilk sırada çıksa da meclisteki çoğunluğu sağlayamadı. Bir sonraki hükümeti kurarken diğer partilerle ortaklık yapmaları gerekecek.
Merkez Seçim Komisyonu’nun aktarımına göre, Vetevendosje oyların yüzde 41’ini aldı. Yöneticileri savaş suçlarıyla itham edilen Kosova Demokratik Partisi (PDK) ise yüzde 22 ile ikinci sıradaydı.
İbrahim Rugova’nın 2006’daki ölümünden sonra desteğini büyük ölçüde kaybeden Kosova Demokratik Birliği (LDK) yüzde 18 ile üçüncü sırada kaldı. Eski Başbakan Ramush Haradinaj liderliğindeki Kosova’nın Geleceği için İttifak partisi de yüzde 7,44’le dördüncü sıradaydı.
Merkez Seçim Komisyonu’na göre, genel katılım yüzde 40 seviyesindeydi.
Seçimlerde çoğunluğu elde edememesine karşın Kurti, sonuçların açıklanmasının ardından iyimser bir havadaydı. İlk sözlerinde, hangi partiyle koalisyon hükümetini kuracaklarına ilişkin çok az ipucu vardı.
“Halk kazandı. Vetevendosje kazandı. Bir sonraki kabineyi oluşturacak kazananlar bizleriz,” dedi.
Zorluklar
Kurti’nin yeni dönemi, Washington’un dış yardımları dondurması ve Avrupa Birliği’nin yaklaşık iki yıl önce ülkedeki bazı projelere ayrılan finansmanı askıya almasının ardından birçok zorlukla yüzleşecek.
Ayrıca kamu çalışanlarına ve emeklilere zam, eğitim ve sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi, yoksullukla mücadele gibi bir dizi baskı altındalar.
Kosova, 1,6 milyonluk nüfusuyla Avrupa’nın en yoksul ülkelerinden biri ve yıllık gayrisafi yurt içi hasılası (GSYİH) kişi başına 6.000 eurodan (222.740 TL) düşük.
Kurti, kabinesinin Sırp para biriminin kullanımının yasaklanması ve Belgrad’ın sosyal hizmet ve ödemelerine bağımlı olan Kosova’nın etnik Sırp azınlığına Sırbistan’dan transferler de dahil olmak üzere Sırbistan ve etnik Sırplarla gerilimi artıran bazı adımlar atmasının ardından Batılı güçlerle anlaşmazlığa düştü.
Halihazırda Kosova’daki etnik Sırp azınlığı Belgrad’ın sosyal hizmet ve ödemelerine bağımlı durumda.
ABD, AB ve NATO liderliğindeki barış gücü KFOR, Priştine hükümetini etnik çatışmaların yeniden canlanmasından çekinerek tek taraflı eylemlerden kaçınmaya çağırdı.
ABD’nin desteklediği Kosova-Sırbistan görüşmeleri 2023 yılında çökmüş, iki taraf arasında gerilimin arttığı bir dizi şiddet olayı yaşanmıştı.
AB’nin Kosova Büyükelçisi Aivo Orav yeni kabinenin “sorunsuz” bir şekilde kurulmasını umduğunu dile getirdi. Orav, halkın çoğunluğunun AB’ye katılmaktan yana olduğu Kosova’da yeni hükümetin insanların beklentilerini karşılaması gerektiğini sözlerine ekledi.
“Kosova-Sırbistan ilişkilerinin normalleşmesi iki ülke açısından bir tür zorunluluk,” dedi.
Kosova’nın bağımsızlığını kazandığı 2008 yılından bu yana ilk kez bir parlamento dört yıllık görev süresini tamamlamış oldu.
Bu, Belgrad hükümeti ile etnik Arnavut ayrılıkçılar arasında 1998-1999 yıllarında yaşanan ve 78 gün süren NATO hava harekatının ardından Sırp güçlerinin püskürtüldüğü çatışmanın sona ermesinden bu yana Kosova’da yapılan dokuzuncu parlamento oylaması.
Sırbistan, Rusya ve Çin’in desteklediği Kosova’nın bağımsızlığını tanımazken, önde gelen Batılı ülkeler tanıyor.