Avrupa Birliği’nin, Kosova ve Sırbistan’ın Birlik’e üye olabilmesi için aralarındaki sorunları çözmelerini şart koşmasının ardından Kosova Başbakanı, “Bana bu seferki ana teklifin ‘kabul et ya da terk et’ formatına çok yakın olduğunu açıkça belirttiler. Müzakere yok” açıklamasını yaptı.
Kosova Başbakanı Albin Kurti, Fransız-Alman Planı’nın “kabul et ya da terk et” formatına çok yakın sunulduğunu ve Kosova’nın reddetmesi halinde uluslararası toplumdan cezalandırıcı diplomatik adımlarla karşılaşabileceğini söyledi.
Kurti, ülkesinin Sırbistan ile ilişkilerinin normalleştirilmesine yönelik Avrupa Birliği (AB) önerisinin (Fransız-Alman Planı) ele alındığı Kosova Meclisi oturumunda konuştu.
Müzakerelerin devamı için iyi bir temel olarak nitelendirdiği planın detaylarını paylaşan Kurti, “Plan, 1972 Doğu-Batı Almanya anlaşması modeline ve devletler arası ilişkiler tarihinde vatandaşlığın fiilen (defakto) tanınmasına ilişkin diğer birçok benzer modele, Japonya-Güney Kore anlaşması gibi modellere dayanmaktadır.” ifadelerini kullandı.
Planın iki ülke arasında fiilen büyükelçilik görevlerini yürütecek ofislerin kurulmasını da kapsadığını belirten Kurti, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bana bu seferki ana teklifin ‘kabul et ya da terk et’ formatına çok yakın olduğunu açıkça belirttiler. Açılması veya müzakere edilmesi izin verilmeyecek. Elçilerin geldiği ülkelerin tüm diplomatik ve siyasi kanatları Kosova’nın uluslararası örgütlere üyeliğini destekliyor ve Kosova’dan bir ‘hayır’ cevabı beklenmiyor çünkü onlarla karşı karşıya geleceğiz ve elçiler ayrıca teklifin herhangi bir şekilde reddedilmesinin Kosova’ya yönelik diplomatik misilleme ve cezai adımları getireceğini ve bizimle onların ülkeleri arasındaki güvenin ciddi şekilde zayıflamasına yol açacağını bana açıkça belirtti.”
Muhalefetteki Kosova Demokratik Partisi (PDK) Genel Başkanı Memli Krasniqi ise partisinin sadece iki ülke arasında karşılıklı tanınmayı içeren bir anlaşmayı destekleyebileceğini vurgulayarak, “Sırbistan’a karşı hepimiz beraberiz ama muhalefet olarak biz bu meclis oturumunu talep etmek zorunda kaldık çünkü teknik olarak diyalogda gelişmeler olduğunu görüyoruz ancak biz ve halkımız bu gelişmelerin, ülkemiz ve toplum için yaratabileceği sonuçlar hakkında bilgi sahibi değiliz.” dedi.
Sırbistan ile ilişkilerin ele alındığı oturum, Başbakan Kurti’nin başka bir görüşmeye katılmak için meclis binasından ayrılması nedeniyle yaklaşık 3 saatlik tartışmanın ardından başka bir güne ertelendi.
Öte yandan, Kosova İçişleri Bakanı Xhelal Sveçla, dün gece ülkenin kuzeyinde 3 uyuşturucu laboratuvarı ele geçirdiklerini duyurdu.
Sveçla, “yaklaşık 2 milyon avro değerinde” uyuşturucu madde ele geçirilen operasyonda gözaltına alınanların geçen yıl ülkenin kuzeyinde barikatların kurulmasıyla ilgilerinin olduğunu bildirdi.
FRANSIZ-ALMAN PLANI
AB, Kosova ile Sırbistan’ın birliğe entegrasyon sürecinin ilerlemesi için iki ülke arasındaki sorunları giderebilecek nihai bir anlaşmaya varılmasını şart koşuyor.
Taraflar, son olarak ABD ile AB’nin tüm üyeleri tarafından desteklenen, kamuoyunda “Fransız-Alman Planı” olarak bilinen metin üzerinde müzakere yürütüyor.
Medyaya sızdırılan plana göre, Kosova’nın, ülkede çoğunlukla Sırpların yaşadığı belediyelerde Sırp Belediyeler Birliği kurulmasına izin vermesi gerekiyor.
Başbakan Kurti, şubat başında, Sırp Belediyeler Birliği kurulmasını, sunduğu birkaç şartın karşılanması halinde değerlendirebileceğini kaydetmişti.
Sırbistan’dan ise Kosova’nın toprak bütünlüğüne saygı göstermesi ve uluslararası kuruluşlara üye olmasına izin vermesi talep ediliyor.
Sırbistan, 2008’de tek taraflı bağımsızlığını ilan eden Kosova’yı kendi toprağı olarak görüyor.
Belirli aralıklarla karşı karşıya gelen Sırbistan ve Kosova, AB arabuluculuğunda 2011’de başlatılan Belgrad-Priştine Diyalog Süreci kapsamında ilişkilerin normalleşmesi ve nihayetinde iki ülkenin birbirini tanıması için ortak yol bulmaya çalışıyor.
AB yetkilileri, Fransız-Alman Planı müzakerelerinin ilkbahar aylarında tamamlanmasını