Köşe Yazıları

Kosova Sorununun Tarihi Kökenleri

Bayram Pomak 90’lı yıllarda Yugoslavya’nın dağılmasıyla birlikte başlayan savaşlar sonucu dünyanın odak noktası  Balkanlar olmuştu. Krizin uluslararası boyuta ulaşmasıyla birlikte  90’lı yılların sonlarına  doğru Kosova  sorunu da uluslararsı bir nitelik kazandı ve bunun sonucunda  NATO 24 Mart 1999 tarihinde Yugoslavya’yı bombalamaya başladı. 78 gün süren bombardıman sonucunda dönemin Yugoslav lideri Slobodan Miloşeviç  Kosova’dan çekilmeyi ve Kosova’nın yönetiminin BM 1244 sayılı kararına göre BM tarafından yönetilmesini kabul etti. Bunun üzerine 1999 yılında başlayan UNMİK (Birleşmiş Milletler Kosova Misyonu) yönetimi Kosova’nın tek taraflı olarak 2008 yılında bağımsızlığını ilan etmesine kadar devam etti. Ancak Kosova’nın 2008 yılında tek taraflı bağımsızlık ilan etmesi Balkanlarda devam eden Kosova sorununu bitirmedi. Her ne kadar Kosova’yı dünyada tanıyan yüzden fazla ülke olsa da halihazırda beş AB üyesi […]

-

Pandemi sürecinde Arnavutluk’un görünmez kahramanı

Malik Hasa “Koronavirüs dönemiydi…”Bu girişle çok fazla haber, analiz, kitap ve romanlar yazılacak. Gelecek nesillere anlatılacak bu hikâyeler çoğu zaman ilginç olarak nitelendirilecek, bazen de inanılmaz gibi görülecek. Biz de tarihte bir dipnot olarak kalacak ve gelecek  nesillerin gururla bir not düşelim. Elbette ki bu tarihte en unutulmaz olan hekimlerdir, esasen de onlarla ilgili yeterince konuşuluyor. Ben bu sefer toplumumuzun geçirmekte olduğu bu zor günlerde unutulmuş bir şeyden söz etmek isterim. Şöyle ki tahliye çalışması yapmak isteyen, vatandaşlarını ana yurda getirmek isteyen bir devlet düşünün. Pandeminin evlerinden uzakta bulan, hazırlıksız yakalayan ve hiç bir imkânı olmayan vatandaşlarını anavatana getirip aileleriyle buluşturmak ve onları kurtarmak istediğini düşünün. Bunu yapmak isteyen fakat bunu yapacak gücü olmayan bir devleti düşünün… Herkes sınırlarını kapattı, […]

-

Kosova’da Koronavirüsle Birlikte Gelen Siyasi Kriz

Bayram Pomak 2011’den itibaren Sırbistan ile Kosova arasında başlayan diyalog süreci iki döneme ayrılmıştır. Birincisi teknik konuların müzakeresiyken, ikincisi de siyasi konular olmuştur. Teknik konular tamamlandıktan sonra siyasi konuların müzakereleri başlamıştır. Asıl zor olan konular siyasi konular olmuştur. AB’nin gözetiminde yapılan müzakereler siyasi meselelerde çıkmaza uğramıştır. Sırbistan’ın Kosova’yı tanıyan ülkelere yönelik tanımalarını geri çekmeleri için yaptığı lobi çalışmaları nedeniyle, Kosova AB ve ABD’ye bundan rahatsız olduğunu dile getirmiştir. Ardından Kosova’nın İNTERPOL’e üye olamaması nedeniyle hükümet ciddi eleştirilere maruz kalmıştır. Dönem hükümetinin Başbakanı olan Haradinay, dış politikada ki bu hezimetini geçiştirmek ve gündemi değiştirmek için Sırbistan’ın bu lobicilik faaliyetlerini de gerekçe göstererek Sırbistan ve Bosna Hersek’ten gelen mallara %100 gümrük vergisi koyma kararı aldı. Kosova ve Sırbistan arasında zaten çıkmaza girmiş […]

-

Koronavirüsle mücadele / Türkiye’den Arnavutluk’a anlamlı yardım

Malik Hasa Koronavirüsle mücadele / Türkiye’den Arnavutluk ve diğer Balkan ülkelerine kıymetli yardımHer ne zaman Balkan ülkeleri ve özellikle Arnavutluk müşkül bir halde olsa Türkiye sözler veren ülke değil, yardım ulaştırmak için hemen koordinasyon için çalışmaları başlatan bir ülke oldu. Balkan ülkelerinin bir çok kez geçirdiği zor durumlarda bunu bariz bir şekilde görebiliriz. Bosna-Hersek savaşı, Kosova savaşı, arasıra meydana gelen doğal afetlerinde Türkiye’nin Balkan ülkelerine yönelik sosyal ve ekonomik yardımları hiç eksik olmadı. Son olarak yaşanan durumda ise sadece Balkan ülkeleri değil, aynı zamanda tüm dünya Çin’de yayılmaya başlayan, ancak artık ana merkezinin Avrupa’ya taşındığı bir virüs (covid-19) sebebiyle bir toplu çöküş karşısında. Bu durumda gelişmiş ülkeler dahi bu felaketin karşısında aciz kaldı. Ancak diğer yandan görünen o ki bir […]

-

Avrupa’da İslamofobi Artık Can Almaya Başladı

Bayram POMAK 19 Şubat 2020 tarihinde Almanya’nın Hanau kentinde meydana gelen silahlı saldırıda 9 kişi hayatını kaybetmiş, saldırgan ve annesi de dâhil 11 kişi ölmüştü. Ancak medya dünyasına baktığımızda bu olaya gereken yerin verilmediğini görüyoruz. Yani olay sanki geçiştirildi gibi. Çünkü ölenler Müslüman ve öldüren ise Alman’dı. Medyanın diline baktığımız zaman klasik kalıplaşmış, genel geçer cümlelerle olayı verdiğini ve fazla üstüne gitmeyerek şizofren, akıl hastası birinin işi denilerek geçiştirilmeye çalışıldı. Ancak eğer roller tam tersi olsaydı öldüren kişi Müslüman, ölenler ise Alman olsaydı, medyanın ve dünyanın tavrı böyle mi olurdu? Geçmiş tecrübelerimize baktığımızda muhtemelen bunun böyle olmayacağını görecektik. Mesela öldüren Alman ise, aşırı sağcı, radikal, şizofren, yalnız kurt vb. şekillerde haberlere yansıtılmaktadır. Ancak bunun tam tersi, fail Müslüman biri olsaydı […]

-

Türkiye Neden Suriye’de?

Bayram POMAK Son on yıldır Suriye ve Ortadoğu ciddi şekilde dünyanın gündemini meşgul etmektedir. Bitmek bilmeyen savaşlar, göçler, ölümler ve neredeyse hiç kimsenin tam olarak orada neden savaş olduğu konusunda net bir fikrinin olmaması. İlk önce Beşar Esad rejiminin politikalarına karşı başlatılan gösteriler daha sonra bir şekilde iç savaşa evrildi ve iç savaşta ortaya çıkan onlarca grup…Ve en sonunda DAEŞ belası. Şimdi DAEŞ’in de ortadan kalkmasıyla birlikte hala devam eden savaşlar ve ölümler. DAEŞ’i bahane ederek Suriye’ye yerleşen bir sürü ülke ve DAEŞ belası resmen sona ermesine rağmen o ülkelerin hala orada yer almaları. Bu ülkelerin hala orada yer almaları, DAEŞ’ın aslında bir amaç değil, oraya yerleşmek için bir araç olduğunu açık bir şekilde göstermektedir. Bugün Suriye’de ABD, Rusya, Fransa […]

-

Sırbistan’a Uygulanan Vergiler Gerçek Vatanseverlik midir?

Bayram POMAK   Sırbistan ile Kosova arasında ki sürtüşme ve çekişme bazen artarak bazen azalarak devam etmektedir. Özellikle 2010 yılından itibaren devam eden müzakereler süreci sancılı geçmiş ve bu süreç tarafları yakınlaştırarak bir orta yol bulma konusunda çoğu defa başarısız olmuştur. İki tarafta masaya oturma taraftarı hiç bir zaman olmamış ancak AB ve ABD’nin baskıları neticesinde taraflar masaya oturmuş ve anlaşmalar imzalamışlardır. Ancak her ne kadar anlaşmalar imzalanmış olsa da mesele uygulamaya gelince, uygulama kısmı her zaman sancılı,isteksiz ve zor olmuştur. Müzakerelerin başında teknik meseleler konuşulduğunda görüşmeler kısmen de olsa daha kolay olmuştur. Ancak o dönemde bile imzalanan anlaşmaların ne kadarı uygulamaya geçtiği konusu hala muamma! Bazı konuları Sırbistan sürünceme de bırakırken bazı konuları da Kosova sürüncemede bırakarak karşılıklı restleşmeler […]

-

Batı Avrupa’da yayılan korkunç virüsler: Irkçı saldırılar

Malik Hasa Son günlerde neredeyse dünyanın tamamı koronavirüs adında bir grip virüsün yayılmasından dolayı kâbus ve korku içinde. Aslında virüsün kendisinden kaynaklanan korkudan öte uluslararası medyalar daha fazla insanları alarma geçirdi ve hatta onlara virüsün ölümcül güçten daha fazla korku saldı… Dünyada her gün insanların hayatlarına sebep olan yüzlerce ve binlerce ölümcül virüs var, hatta bunlar koronavirüsten daha korkunç, oysa ki medyalar koyun sürüsü gibi birbirinin peşine gidiyor ve farklı amaçlarla geniş kitlenin yönetimini eline alan kazanın kucağına av olarak düşüyor. Çoğu durumda da bunların başında dünya genelinde kazanç sağlayan ve birbiriyle ekonomik rekabette olan dünya devleridir… Şimdi de tüm dünyada yüzlerce insanın yaşamlarını kaybetmesine sebep olan, ancak onun önlenmesi için kimsenin gerekli tedbirleri almadığı bir virüsten bahsedelim. Hatta medyalar […]

-

Sırpların ‘büyük’ oyunu

Ayhan Demir Bosna Hersek, her daim, siyasi tansiyonu yüksek olan bir ülkedir. Ancak bugünlerde durum çok daha ciddi. Öyle ki, gelinen nokta, savaş öncesiyle mukayese ediliyor. Sırp ve Hırvat politikacıların tehdit dolu açıklamalarından sonra Demokratik Eylem Partisi-SDA lideri Bakir İzetbegoviç de, Boşnakların, dün olduğu gibi bugün de, ülkelerini savunacaklarını vurguladı. Siyasi tansiyonu zirveye çıkaran mesele şu şekilde: BH Anayasa Mahkemesi, ülkenin iki entitesinden biri olan Sırp Cumhuriyeti’ndeki Halk Meclisi tarafından çıkarılan, Tarım Arazileri Kanunu 53’ncü maddesini anayasaya aykırı buldu. Anayasa Mahkemesi Sırp Cumhuriyeti’nin, yaklaşık 85 bin 596 hektarlık tarım arazisini hukuksuz biçimde sahiplendiğine; bu bağlamdaki her türlü tasarruf için yetki ve hakkın, Bosna Hersek devletinde olduğuna karar verdi. Mahkemenin bu kararından sonra Bosna Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi Sırp Üyesi ve Bağımsız Sosyal Demokratlar […]

-

Kosova’nın Yeni Başbakanı AlbinKurti Kimdir?

Bayram POMAK 6 Ekim’de Kosova’da yapılan seçimlerin sonucu malumun ilanı gibiydi. Uzun dönem Kosova siyasetinin gündemini meşgul eden Vetëvendosje lideri AlbinKurti’nin bu seçimlerden birinci çıkacağına kesin gözüyle bakılıyordu. Gerek bugüne kadar iktidarda olan partilerin başarısız olması gerekse de Kosova halkının değişime ihtiyaç duyması ve tüm muhaliflerin Vetëvendosje hareketinin etrafında toplanarak AlbinKurti’nin karizmatik liderliği ile birleşmesi sonucunda ortaya Vetëvendosje hareketinin birinciliği tablosu çıktı. 2017 seçimlerinden sonra bu harekette yer alan büyük isimlerin partiden ayrılması bile herhangi bir zarar vermedi;dahası hareketten ayrılanların hiçbiri parlamentoya girmek için yeterli oyu alamadı. Bu durum da AlbinKurti faktörünün Vetëvendosje için ne anlama geldiğini göstermesi bakımından önemli bir gösterge niteliğindedir. Peki Kosova başbakanı AlbinKurti kimdir? Aslen köken olarak bugün Karadağ sınırları içerisinde kalan Sukobin köyünden olan Kurti’nin […]

-

Kosova’nın Sırbistan Tarafından Tanınmasının Bedeli Ne Olacak?

Bayram POMAK Neredeyse son üç yıldan fazla bir süredir Kosova ile Sırbistan müzakerelerinin nihai anlaşması konuşuluyor. Her ne kadar ortaya çeşitli senaryolar atılsa da tam olarak nihai anlaşmanın nasıl olacağı konusunu hiç kimse kestiremiyor. Sınırların değişmesi, Sırp Belediyeler Birliği vb.konular ısıtılıp ısıtılıp gündeme getiriliyor. Tam bu noktada nihai anlaşmanın nasıl olabileceği ve nereye ulaşılmak istendiği konusunu incelerken ulaştığım bir kaynağın anlattıkları konuyla alakalı olarak durumun netleşmesini ve nereye ulaşılmak istediğini anlamak açısından önemliydi. Ulaştığım kaynak bizzat kendisinin katıldığı bir toplantının bilgilerini aktardı. Bundan iki buçuk yıl önce Sırp ve Kosova taraflarının ve ABD büyükelçiliğinin Chatham House kurallarına (toplantıda konuşulan herşey açıktır ancak konuşmacıların kimliği gizli tutulur) göre yapılan bir toplantıda Sırbistan’ın Kosova’yı tanıması için istediği bedel Sırbistan’a yakın hükümet temsilcileri […]

-

Berlin Zirvesi ve Kosova – Sırbistan Müzakerelerinin Geleceği

Bayram POMAK Geçtiğimiz 29 Nisan tarihinde Berlin’de bir Balkan Zirvesi gerçekleşti. Zirveye tüm Balkan ülkeleri başbakan veya dış işleri bakanları düzeyinde zirveye katılırken, Kosova ile Sırbistan bu zirveye cumhurbaşkanları, başbakanlar ve dışişleri bakanları seviyelerinde katıldı. Her ne kadar zirvenin ana konusu Balkanlar’daki sorunlar olsa da asıl gündem Sırbistan-Kosova müzakereleri etrafında gelişti. 2011’de başlayan müzakereler AB temsilcileri tarafından yürütülüyordu. En son AB temsilcisi FederikaMogherini idi. Bu zirve ile müzakere süreci yeni bir aşamaya taşınarak, AB temsilcileri yerine artık Almanya Şansölyesi Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Macronda bu sürece bizzat dâhil oldular. Birkaç yıl devam eden müzakereler sonucunda nihai anlaşma aşamasına gelindi. Mogherinini’nin yürüttüğü bu aşamada süreç tıkanmaya başladı. Sırbistan’ın provokasyonları sonucu Kosova’nın Sırbistan ve Bosna’dan Kosova’ya ithal edilen  mallarına % 100 vergi […]

-

Anıt Saldırılarının Arkasında Neler ve Kimler Var?

Malik Hasa 15 Temmuz tarihinde, Türkiye’nin yaptığı ciddi bir yatırımdan sonra bir bataklık Tirana’nın en iyi parklardan birine dönüşmesinden sonra, Türkiye ile Arnavutluk arasındaki iyi ilişkiler adına bir sembolik işaret olması ve neden olmasın askerî bir rejimden acı çekmemizden sonra demokrasiyi seven bir ülke olduğumuzu göstermek için, “15 Temmuz Şehitleri Parkı”nın açılış töreni düzenlendi. FETÖ Terör Örgütü tarafından yönlendirilen darbeci askerler tarafından haince öldürülen 251 Türk vatandaşı adına bir vefa ve minnettarlık işareti olarak şehit isimlerinin üzerinde yazılı olduğu bir plaket de dikildi. Törene yüzlerce Arnavut, Arnavutluk’ta yaşayan Türk vatandaşları ve siyasî parti temsilcileri katıldı. Yerel medyalar bu törene genişçe yer verdi ve gariptir ki çoğu zaman ‘şayet Türkler yaptıysa yayınlamayın’ denmesine rağmen, bu sefer törende büyük medyalar da katıldı. […]

-

15 Temmuz Fetullahçı Darbe

Bayram POMAK   15 Temmuz 2016 Türkiye ve Dünya daha önce tarihte görülmemiş bir olaya şahit oldu. Türk ordusuna yerleşmiş bir grup, devleti ele geçirmeye çalışıyordu. Bunu yaparken de hiç bir değer tanımıyordu. Helikopterlerle sivil halka ateş ediyor, tanklarla arabaları eziyor ve sivilleri öldürüyordu. Peki ne oluyordu? Türkiye’de yıllarca sinsice çalışmış ve devlet organlarına sızmış bir örgütün en son silahı olan orduyu kullanmasıydı bu. Peki bu örgüt kimdi, nasıl büyümüştü ve ne yapmaya çalışıyordu? Fethullah Gülen, sözde bir din adamı, hareketini 1966’lı yıllarda İzmir’de başlatmıştı. İlk yıllarda bir hoca olarak vaazlar vermeye ve dini anlatan masum bir hareket olarak gösterilmeye başlamış ve göze batmamaya çalışmıştır. Daha sonra öğrenci yurtları kurarak öğrencileri devşirmeye başlamıştır. İlk okullarını 1986 yıllında kurmaya başlamıştır. Türkiye’de […]

-

Kosova’da Nesiller Değişiyor ama Siyasi Parti Başkanları Hep Aynı

Bayram POMAK Kosova, bağımsızlıktan günümüze kadar istikrarlı bir hükümete hiç bir zaman sahip olamadı. Bağımsızlıktan hemen sonra kurulan hükümetler sorunların çözümü konusunda her zaman yeni bir ülke olma mazeretini ileri sürdü. O günden bu yana kurulan her hükümet bir öncekinden hem daha kötü hem de daha kısa ömürlü oldu. Geldiğimiz durum ise bir sürü partiden oluşan bir koalisyon, mecliste kıl payı çoğunluğu sağlayan bir hükümet ve işlevsiz bir parlamento. İşin kötüsü ise oluşan bu durumun verdiği rahatsızlık ve ümitsizliktir. Çünkü herkes hükümet bozulup seçimlere gidilse bile herhangi bir şeyin değişmeyeceğini biliyor. Peki, bu durumu yaratan sebep veya sebepler nelerdir? 1999 yılında Sırbistan yönetimi gidip yerine BM idaresi ve Kosova Öz yönetim Geçici Kurumları geldiğinde, ülke yeni bir durumla karşı karşıya […]

-