Köşe Yazıları

Büyükelçi Çağrı Sakar: FETULLAHÇI TERÖR ÖRGÜTÜ (FETÖ) KOSOVA İÇİN DE BİR TEHDİTTİR

Çağrı Sakar: T.C. Kosova Büykelçisi Türkiye’nin maruz kaldığı en kanlı terörist saldırı olan 15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden dört yıl geçti. Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) düzenlediği bu hain saldırıyı, yüzbinlerce sivil vatandaşımızın tankların, savaş uçaklarının ve helikopterlerin karşısında demokrasimizi cesaretle savunması sayesinde akim bıraktık. Hainlere katılmayı reddeden asker ve polisimizin demokratik direnişe verdiği destek ve başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere, siyasi liderlerimizin sergilediği dirayetli tutum sayesinde darbeye geçit vermedik, demokrasimizi, ülkemizi ve insanımızı koruduk. Her 15 Temmuz’u “Demokrasi ve Milli Birlik Günü” olarak idrak ediyoruz. Bugün tüm Türkiye olarak, bu hain terörist saldırıda şehit düşen 251 kahramanımızın aziz hatıralarının ve yararlanan 2000’den fazla gazimizin fedakarlıklarının önünde saygıyla eğiliyoruz. Halkımızın kendi iradesi üzerinde bir güç tanımayacağımızı ve demokratik kazanımlarımızdan asla vazgeçmeyeceğimizi […]

-

8372 kez unutmayacağız

Sevilay Ünal/ Yazar Srebrenica Anma Merkezi, soykırımın 25. yılında Srebrenica Soykırımı İnkâr Raporu’nu yayınladı. Rapora göre 2019 Nobel Edebiyat Ödülü’nün, Avusturyalı yazar Peter Handke’ye verilmiş olması, soykırım inkârının Batı’nın entelektüel sınıfının üst katmanlarında endişe verici yayılımını gösteriyor. Srebrenica soykırımını inkâr edenler, Srebrenica kurbanlarının sayı ve kimliklerini tartışmaya açarak adli makamların kabul ettiği kurban sayısını (8 bin 372) reddiyor ve bu rakamın en fazla 2 bin civarında olduğunu ileri sürüyor. Potočari Anıt Mezarlığı’nda gömülü olan kişilerin bir kısmının Boşnaklar tarafından katledilmiş ve Müslüman isimlerle defnedilmiş Sırplar olduğunu dahi söyleyecek kadar ileri gidiyorlar. “Tarafımız olmalı. Tarafsızlık kurbanın değil, saldırganın işine yarar. Sessizlik işkenceciyi cesaretlendirir, işkence göreni asla.” ElieWiesel “Srebrenica (Srebrenitsa) Anma Merkezi’ndeki ofisimin karşısında gösterişli balkonuyla dikkat çeken iki katlı beyaz bir […]

-

Hashim Thaçi’yi Yargılayacak Olan Özel Mahkeme Nasıl Kuruldu?

Özel Mahkeme kurulması fikri İsviçreli Senatör Dick Marty’nin raporunun Avrupa İnsan Hakları Parlamenterler Meclisince 16 Aralık 2010 tarihinde kabulüyle başladı. Dick Marty’ninraporundan sonra uluslararası tarafsız bir mahkemenin, raporda belirtilen suçlamaların araştırılması gerektiği konusunda sesler yükselmeye başladı. Onaylandıktan sonra Kosova Hükümeti bunun Sırbistan ve Rusya tarafından ısmarlama bir rapor olduğu yönünde görüşler bildirdi. Zamanın Başbakanı Hashim Thaçi, Dick Marty hakkında suç duyurusunda bulunmasına rağmen kısa sürede bu rapor Kosova Hükümetince kurumsal anlamda resmen incelemeye alındı. Avrupa Komisyonu Parlamentosu Asamblesi de raporu büyük bir çoğunlukla 25 Ocak 2011 tarihinde kabul etti. Rapora sadece 8 kişi karşı çıktı. Asamble organ kaçakçılığı hakkında Kosova’da ve Kuzey Arnavutluk’ta incelemelerin başlanması çağrısında bulunda. Thaçi, Avrupa Komisyonuna mektup yazarak Kosova’nın inceleme sürecine hazır olduğunu belirtti. Bu gelişmeler […]

-

Kosova Sorununun Çözümünde ABD ve AB’nin Derin Ayrılığı

Bayram POMAK 2020 yılının dünya için genel olarak kayıp bir yıl olduğunu söyleyebiliriz. Hem ekonomik hem siyasi olarak çok farklı gelişmelerin yaşandığı bu yılda Balkanlar’da dünyanın gündemi olan pandemi ile birlikte kendine has siyasi sorunlaryaşamaya devam etmektedir. Bu sorunların başında,uluslararası çapta önemli gelişmelerden biri olanKosova-Sırbistan diyalog süreci gelmektedir. Kosova’nın 2008’de bağımsızlığını ilan etmesinin ardından Sırbistan’la arasında sürendiyalog sürecini nihayete erdirmek için,BM tarafından 2011 yılında bir karar çıkarılmıştır. Bu karar,Kosova-Sırbistan diyalog sürecinin AB gözetimi ve kolaylaştırıcılığında yapılmasını yetkilendiriyordu. 2011 yılından itibaren devam eden diyalog sürecinde yapılan anlaşmaların bazıları yürürlüğe girdi, bazıları ise yürürlüğe girmeyi bekliyor. Diyalog sürecine rağmen, Sırbistan’ın uluslararası alanda Kosova’nın İNTERPOL,UNESCO gibi uluslararası kuruluşlara üyeliğini engellemeye yönelik attığı adımlara karşı Haradinaj hükümeti 2018 yılının sonunda Sırbistan mallarına %100 gümrük […]

-

Yunanlıların Çamerya Soykırımı

Osmanlı tarihini okuyanlar iyi bilir ki, Arnavutlar eğer isteseydi, şu anda yeryüzünde bir tane bile Yunan bulunmazdı. Fakat hiçbir Arnavut Müslüman, düşmanına, hele silahsız ise, gereksiz yere kılıç kaldırmamış, vahşet uygulamamıştır. Buna karşılık: Defalarca görüldüğü üzere, masum ve savunmasız insanlar karşısında bile, Yunan her zaman Yunanlılığını göstermiştir. Sadece Müslümanlara değil, yeri geldiği zaman, kendilerinden olanlara karşı bile. Çünkü merhamet duygusundan yoksunlar. Acıma duygusunu, ancak canları yanınca hatırlıyorlar.  Yunanlılar, Anadolu ve Balkan coğrafyalarında, sayısız düşmanca harekete ve cinayete imza attılar. Onların, Müslüman Türk milletine ne gibi fenalıklar yaptığını herkes biliyor. Fakat Arnavutlara karşı yaptıkları pek bilinmez, konuşulmaz. Birçok kişinin adını dahi bilmediği Çamerya bölgesinde yaşayan binlerce Arnavut; Osmanlı Devleti’nin Balkanlar’dan çekilmek zorunda bırakılmasıyla, defalarca sürgün, tecavüz, soykırım ve asimilasyona maruz bırakıldılar, bırakılıyorlar. Arnavutluk’un güneyi ve Yunanistan’ın […]

-

Kosova’da Siyasi ‘‘Darbe’’ ve Kosova – Sırbistan İlişkilerinin Geleceği

Bayram Pomak Kosova, bağımsızlığını ilan ettikten sonra ki dönemden bu yana son yıllarda ki en çalkantılı siyasi günlerini yaşıyor. Haradinaj hükümeti kurulmadan önce başlayan siyasi çalkantılar bugüne kadar devam etmektedir. Özellikle 6 Ekim 2019 seçimlerinden sonra Kosova siyasi arenası olağanüstü zamanlardan geçiyor. Bütün dünya koronavirüs gündemi ile meşgul olurken, Kosova siyaseti ve kamuoyu hükümetin düşürülmesiyle meşgul oluyordu. Yeni kurulmuş, halkın büyük desteğini almış, daha önce denenmemiş ve ortada dünyayı ilgilendiren bir pandemi konusu varken, yangından mal kaçırır gibi hükümetin düşürülmesinin nedeni Kosova’nın iç siyasetiyle alâkalı değildir. Balkanlar ve Kosova hakkında ABD ve AB arasında var olan derin anlaşmazlıklar bu dönemde açıkça günyüzüne çıktı. Devam eden Kosova-Sırbistan müzakere süreci son yıllarda gelişen bazı olaylardan dolayı çıkmaza girdi. Bu olayların başında Sırbistan […]

-

Kosova Sorununun Tarihi Kökenleri

Bayram Pomak 90’lı yıllarda Yugoslavya’nın dağılmasıyla birlikte başlayan savaşlar sonucu dünyanın odak noktası  Balkanlar olmuştu. Krizin uluslararası boyuta ulaşmasıyla birlikte  90’lı yılların sonlarına  doğru Kosova  sorunu da uluslararsı bir nitelik kazandı ve bunun sonucunda  NATO 24 Mart 1999 tarihinde Yugoslavya’yı bombalamaya başladı. 78 gün süren bombardıman sonucunda dönemin Yugoslav lideri Slobodan Miloşeviç  Kosova’dan çekilmeyi ve Kosova’nın yönetiminin BM 1244 sayılı kararına göre BM tarafından yönetilmesini kabul etti. Bunun üzerine 1999 yılında başlayan UNMİK (Birleşmiş Milletler Kosova Misyonu) yönetimi Kosova’nın tek taraflı olarak 2008 yılında bağımsızlığını ilan etmesine kadar devam etti. Ancak Kosova’nın 2008 yılında tek taraflı bağımsızlık ilan etmesi Balkanlarda devam eden Kosova sorununu bitirmedi. Her ne kadar Kosova’yı dünyada tanıyan yüzden fazla ülke olsa da halihazırda beş AB üyesi […]

-

Pandemi sürecinde Arnavutluk’un görünmez kahramanı

Malik Hasa “Koronavirüs dönemiydi…”Bu girişle çok fazla haber, analiz, kitap ve romanlar yazılacak. Gelecek nesillere anlatılacak bu hikâyeler çoğu zaman ilginç olarak nitelendirilecek, bazen de inanılmaz gibi görülecek. Biz de tarihte bir dipnot olarak kalacak ve gelecek  nesillerin gururla bir not düşelim. Elbette ki bu tarihte en unutulmaz olan hekimlerdir, esasen de onlarla ilgili yeterince konuşuluyor. Ben bu sefer toplumumuzun geçirmekte olduğu bu zor günlerde unutulmuş bir şeyden söz etmek isterim. Şöyle ki tahliye çalışması yapmak isteyen, vatandaşlarını ana yurda getirmek isteyen bir devlet düşünün. Pandeminin evlerinden uzakta bulan, hazırlıksız yakalayan ve hiç bir imkânı olmayan vatandaşlarını anavatana getirip aileleriyle buluşturmak ve onları kurtarmak istediğini düşünün. Bunu yapmak isteyen fakat bunu yapacak gücü olmayan bir devleti düşünün… Herkes sınırlarını kapattı, […]

-

Kosova’da Koronavirüsle Birlikte Gelen Siyasi Kriz

Bayram Pomak 2011’den itibaren Sırbistan ile Kosova arasında başlayan diyalog süreci iki döneme ayrılmıştır. Birincisi teknik konuların müzakeresiyken, ikincisi de siyasi konular olmuştur. Teknik konular tamamlandıktan sonra siyasi konuların müzakereleri başlamıştır. Asıl zor olan konular siyasi konular olmuştur. AB’nin gözetiminde yapılan müzakereler siyasi meselelerde çıkmaza uğramıştır. Sırbistan’ın Kosova’yı tanıyan ülkelere yönelik tanımalarını geri çekmeleri için yaptığı lobi çalışmaları nedeniyle, Kosova AB ve ABD’ye bundan rahatsız olduğunu dile getirmiştir. Ardından Kosova’nın İNTERPOL’e üye olamaması nedeniyle hükümet ciddi eleştirilere maruz kalmıştır. Dönem hükümetinin Başbakanı olan Haradinay, dış politikada ki bu hezimetini geçiştirmek ve gündemi değiştirmek için Sırbistan’ın bu lobicilik faaliyetlerini de gerekçe göstererek Sırbistan ve Bosna Hersek’ten gelen mallara %100 gümrük vergisi koyma kararı aldı. Kosova ve Sırbistan arasında zaten çıkmaza girmiş […]

-

Koronavirüsle mücadele / Türkiye’den Arnavutluk’a anlamlı yardım

Malik Hasa Koronavirüsle mücadele / Türkiye’den Arnavutluk ve diğer Balkan ülkelerine kıymetli yardımHer ne zaman Balkan ülkeleri ve özellikle Arnavutluk müşkül bir halde olsa Türkiye sözler veren ülke değil, yardım ulaştırmak için hemen koordinasyon için çalışmaları başlatan bir ülke oldu. Balkan ülkelerinin bir çok kez geçirdiği zor durumlarda bunu bariz bir şekilde görebiliriz. Bosna-Hersek savaşı, Kosova savaşı, arasıra meydana gelen doğal afetlerinde Türkiye’nin Balkan ülkelerine yönelik sosyal ve ekonomik yardımları hiç eksik olmadı. Son olarak yaşanan durumda ise sadece Balkan ülkeleri değil, aynı zamanda tüm dünya Çin’de yayılmaya başlayan, ancak artık ana merkezinin Avrupa’ya taşındığı bir virüs (covid-19) sebebiyle bir toplu çöküş karşısında. Bu durumda gelişmiş ülkeler dahi bu felaketin karşısında aciz kaldı. Ancak diğer yandan görünen o ki bir […]

-

Avrupa’da İslamofobi Artık Can Almaya Başladı

Bayram POMAK 19 Şubat 2020 tarihinde Almanya’nın Hanau kentinde meydana gelen silahlı saldırıda 9 kişi hayatını kaybetmiş, saldırgan ve annesi de dâhil 11 kişi ölmüştü. Ancak medya dünyasına baktığımızda bu olaya gereken yerin verilmediğini görüyoruz. Yani olay sanki geçiştirildi gibi. Çünkü ölenler Müslüman ve öldüren ise Alman’dı. Medyanın diline baktığımız zaman klasik kalıplaşmış, genel geçer cümlelerle olayı verdiğini ve fazla üstüne gitmeyerek şizofren, akıl hastası birinin işi denilerek geçiştirilmeye çalışıldı. Ancak eğer roller tam tersi olsaydı öldüren kişi Müslüman, ölenler ise Alman olsaydı, medyanın ve dünyanın tavrı böyle mi olurdu? Geçmiş tecrübelerimize baktığımızda muhtemelen bunun böyle olmayacağını görecektik. Mesela öldüren Alman ise, aşırı sağcı, radikal, şizofren, yalnız kurt vb. şekillerde haberlere yansıtılmaktadır. Ancak bunun tam tersi, fail Müslüman biri olsaydı […]

-

Türkiye Neden Suriye’de?

Bayram POMAK Son on yıldır Suriye ve Ortadoğu ciddi şekilde dünyanın gündemini meşgul etmektedir. Bitmek bilmeyen savaşlar, göçler, ölümler ve neredeyse hiç kimsenin tam olarak orada neden savaş olduğu konusunda net bir fikrinin olmaması. İlk önce Beşar Esad rejiminin politikalarına karşı başlatılan gösteriler daha sonra bir şekilde iç savaşa evrildi ve iç savaşta ortaya çıkan onlarca grup…Ve en sonunda DAEŞ belası. Şimdi DAEŞ’in de ortadan kalkmasıyla birlikte hala devam eden savaşlar ve ölümler. DAEŞ’i bahane ederek Suriye’ye yerleşen bir sürü ülke ve DAEŞ belası resmen sona ermesine rağmen o ülkelerin hala orada yer almaları. Bu ülkelerin hala orada yer almaları, DAEŞ’ın aslında bir amaç değil, oraya yerleşmek için bir araç olduğunu açık bir şekilde göstermektedir. Bugün Suriye’de ABD, Rusya, Fransa […]

-

Sırbistan’a Uygulanan Vergiler Gerçek Vatanseverlik midir?

Bayram POMAK   Sırbistan ile Kosova arasında ki sürtüşme ve çekişme bazen artarak bazen azalarak devam etmektedir. Özellikle 2010 yılından itibaren devam eden müzakereler süreci sancılı geçmiş ve bu süreç tarafları yakınlaştırarak bir orta yol bulma konusunda çoğu defa başarısız olmuştur. İki tarafta masaya oturma taraftarı hiç bir zaman olmamış ancak AB ve ABD’nin baskıları neticesinde taraflar masaya oturmuş ve anlaşmalar imzalamışlardır. Ancak her ne kadar anlaşmalar imzalanmış olsa da mesele uygulamaya gelince, uygulama kısmı her zaman sancılı,isteksiz ve zor olmuştur. Müzakerelerin başında teknik meseleler konuşulduğunda görüşmeler kısmen de olsa daha kolay olmuştur. Ancak o dönemde bile imzalanan anlaşmaların ne kadarı uygulamaya geçtiği konusu hala muamma! Bazı konuları Sırbistan sürünceme de bırakırken bazı konuları da Kosova sürüncemede bırakarak karşılıklı restleşmeler […]

-

Batı Avrupa’da yayılan korkunç virüsler: Irkçı saldırılar

Malik Hasa Son günlerde neredeyse dünyanın tamamı koronavirüs adında bir grip virüsün yayılmasından dolayı kâbus ve korku içinde. Aslında virüsün kendisinden kaynaklanan korkudan öte uluslararası medyalar daha fazla insanları alarma geçirdi ve hatta onlara virüsün ölümcül güçten daha fazla korku saldı… Dünyada her gün insanların hayatlarına sebep olan yüzlerce ve binlerce ölümcül virüs var, hatta bunlar koronavirüsten daha korkunç, oysa ki medyalar koyun sürüsü gibi birbirinin peşine gidiyor ve farklı amaçlarla geniş kitlenin yönetimini eline alan kazanın kucağına av olarak düşüyor. Çoğu durumda da bunların başında dünya genelinde kazanç sağlayan ve birbiriyle ekonomik rekabette olan dünya devleridir… Şimdi de tüm dünyada yüzlerce insanın yaşamlarını kaybetmesine sebep olan, ancak onun önlenmesi için kimsenin gerekli tedbirleri almadığı bir virüsten bahsedelim. Hatta medyalar […]

-

Sırpların ‘büyük’ oyunu

Ayhan Demir Bosna Hersek, her daim, siyasi tansiyonu yüksek olan bir ülkedir. Ancak bugünlerde durum çok daha ciddi. Öyle ki, gelinen nokta, savaş öncesiyle mukayese ediliyor. Sırp ve Hırvat politikacıların tehdit dolu açıklamalarından sonra Demokratik Eylem Partisi-SDA lideri Bakir İzetbegoviç de, Boşnakların, dün olduğu gibi bugün de, ülkelerini savunacaklarını vurguladı. Siyasi tansiyonu zirveye çıkaran mesele şu şekilde: BH Anayasa Mahkemesi, ülkenin iki entitesinden biri olan Sırp Cumhuriyeti’ndeki Halk Meclisi tarafından çıkarılan, Tarım Arazileri Kanunu 53’ncü maddesini anayasaya aykırı buldu. Anayasa Mahkemesi Sırp Cumhuriyeti’nin, yaklaşık 85 bin 596 hektarlık tarım arazisini hukuksuz biçimde sahiplendiğine; bu bağlamdaki her türlü tasarruf için yetki ve hakkın, Bosna Hersek devletinde olduğuna karar verdi. Mahkemenin bu kararından sonra Bosna Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi Sırp Üyesi ve Bağımsız Sosyal Demokratlar […]

-