Koronavirüsle mücadele / Türkiye’den Arnavutluk’a anlamlı yardım

Malik Hasa

Koronavirüsle mücadele / Türkiye’den Arnavutluk ve diğer Balkan ülkelerine kıymetli yardımHer ne zaman Balkan ülkeleri ve özellikle Arnavutluk müşkül bir halde olsa Türkiye sözler veren ülke değil, yardım ulaştırmak için hemen koordinasyon için çalışmaları başlatan bir ülke oldu.
Balkan ülkelerinin bir çok kez geçirdiği zor durumlarda bunu bariz bir şekilde görebiliriz. Bosna-Hersek savaşı, Kosova savaşı, arasıra meydana gelen doğal afetlerinde Türkiye’nin Balkan ülkelerine yönelik sosyal ve ekonomik yardımları hiç eksik olmadı.
Son olarak yaşanan durumda ise sadece Balkan ülkeleri değil, aynı zamanda tüm dünya Çin’de yayılmaya başlayan, ancak artık ana merkezinin Avrupa’ya taşındığı bir virüs (covid-19) sebebiyle bir toplu çöküş karşısında. Bu durumda gelişmiş ülkeler dahi bu felaketin karşısında aciz kaldı.
Ancak diğer yandan görünen o ki bir çok denge bozuldu ve imkâna sahip olan ülkeler bile bu virüse karşı galip gelemedi. Örneğin Almanya çok yüklü miktardaki tıbbi malzemesini bir Afrika ülkesinde kaybetti. İtalya ise virüse karşı mücadelesinde AB’den destek alamayınca Rusya ve Çin’den yardım talep etti. Diğer yandan bu durumun sonuçlarından elde edilecek gelirlere sahip olmak için verilen mücadele (aşının bulunması için) çok sert bir şekilde devam ediyor. Nitekim devam etmekte olan bir çok ittifak bozuldu.
Balkan ülkelerinin ise, ikinci düzey ülkeleri olarak, bu ölümcül virüsle mücadele konusunda başları belada. Sadece yardım ve destek bulmakta zorlanmıyorlar, aynı zamanda bir çok ülkenin olağanüstü hali veya doğal afet durumunu ilan ettiklerinden, dolayısıyla tıbbî başta olmak üzere stratejik sayılabilen bir çok malzemenin ihracatına izin vermediklerinden ilaç satın almaları dahi imkânsız oldu.
Bir atasözümüz der ki “gerçek dostlar dar zamanda belli olur” ve hakikaten de bu durumda atasözümüz bir kez daha ispatlandı. Türkiye, Arnavutluk, Kosova, Karadağ, Bosna-Hersek, Kuzey Makedonya ve AB üyesi olan Bulgaristan gibi Balkan ülkelere sadece temel malzemeler konusunda yardım etmekle yetinmedi, aynı zamanda bu dar zamanlarını daha kolay atlatabilmeleri için bu ülkelere doğru tıbbî malzeme ihracatına da yasak getirmedi.
Son olarak Türkiye, bu virüsle mücadelede konusunda yardım edecek maske ve önemli sayıda testi Arnavutluk’a gönderdi, aynı zamanda bu ülkeye doğru belli miktarda tıbbî malzemenin de ihracatına izin verdi. Bu yardımı anlamlı kılan başka bir nokta ise söz konusu malzemelerin iki ülkenin ortak havayolu şirket uçağıyla ulaştırılmış olması. Her iki ülkenin de İstanbul-Tiran-İstanbul hava uçuş hattının açık tutulması için gösterdikleri fedakârlık da zikretmeye değer.
Artık Arnavutluk liderlerinin buna benzer hassas durumlarla karşılaştıklarında bu kadar sakin kalabilmelerinin nedenleri de belli oldu. Kriz yönetmekte çok becerikli olduklarından değil, Türkiye gibi bir zor gün dostu yanlarında olduğundanmış onların rahatlıkları. Hepimiz Arnavutluk Başbakanı Edi Rama’yı bir televizyon programında izledik. Kendisine ikinci bir planı olup olmadığında sorulduğu vakit şöyle cevap vermişti: “Türkiye Cumhurbaşkanı ile görüştüm. Onların masasında şu an bir ihtiyaç listesi zaten mevcut.” Yani belli ki Rama şunu demek istiyordu, “Türkiye varken ikinci bir plana gerek kalmaz…”

En son haberler

ARNAVUTLUK, TİKTOK VE SNAPCHAT’İ YASAKLAMAYI TARTIŞIYOR

ARNAVUTLUK’TA AKRAN ŞİDDETİNE KARŞI PROTESTO DÜZENLENDİ

BOSNA HERSEK’TEN GELEN HASTA VAN’DA SAĞLIĞINA KAVUŞTU