Albinot Maloku
Karadağ devleti, yalnızca başkalarını aşağılayan ve nefret söylemini körükleyen değil, aynı zamanda Lazar Hrebeljanoviç’in beden anatomisini Sırp mitinin çıkarlarına göre çarpıtan bir kişiyi “devlet onuruyla” ödüllendiriyor. Peki bu sembolik ve siyasi açıdan yüklü jestle bugün komşulara ve Karadağ vatandaşlarının kendisine nasıl bir mesaj verilmiş oluyor?
Sırp metropoliti Amfilohije’nin ölümünden beş yıl sonra, Karadağ Cumhurbaşkanı Jakov Millatoviç onu en yüksek devlet nişanı ile onurlandırma kararı aldı. Kâğıt üzerinde bu, “manevi ve toplumsal katkının” hatırlanması olarak sunuluyor; ancak gerçekte Podgorica’nın siyasi ve ahlaki yönelimi hakkında ciddi sorular doğuruyor. Karadağ devleti, yalnızca başkalarına hakaret eden ve nefret yayan değil, aynı zamanda Lazar Hrebeljanoviç’in bedenini Sırp mitinin çıkarlarına göre yeniden şekillendiren birini ödüllendiriyorsa, bu, komşulara ve kendi yurttaşlarına nasıl bir mesaj veriyor? Bu eylem, istikrar, kalkınma, barış ve Avrupa-Atlantik entegrasyonunun temeli olan iyi komşuluk politikalarının teşvikiyle bütünüyle çelişiyor.
Karadağ, yıllar önce NATO’ya üye olmasının yanı sıra, 2028 yılına kadar Avrupa Birliği üyesi olmayı hedefliyor. Ancak “Ordu Kosova’ya döndüğünde” dizelerinin yazarına verilen bu en yüksek devlet nişanı, Karadağ’ın barışçıl ve bütünleştirici politikalar izlediği iddiasından çok daha samimi bir tablo ortaya koyuyor.
Şimdi yazarına ve savaş kışkırtıcısı dizelere, “Ordu Kosova’ya döndüğünde” ifadesine dönelim. 2023 baharında bu sözler, Sırbistan’da kamu binalarının ve duvarların her yanına çizilen duvar resimleri (mural) olarak belirdi. Bu girişim için Sırbistan’ın İnşaat, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından tam 217.000 avro finansman sağlandı.
Belgrad’daki “Kızıl Yıldız” taraftar grubu da sosyal medyada bu mural projeleriyle övünerek, bu dizelerin çoğunu kendi imkânlarıyla resmettiklerini duyurdu. Ancak sorumluluğu “ortak bir ulusal mesele” olarak paylaşmak için, Partizan taraftarlarının bu dizeleri içeren ilk duvar resimlerini yaptıklarını söylediler ve bunun “her türlü ayrılığın üzerinde duran bir Sırp meselesi” olduğunu vurguladılar.
Amfilohije Radoviç, 1938 yılında Karadağ’ın Kolašin Belediyesi’ne bağlı Aşağı Moraça köyünde doğdu. Sırp Ortodoks Kilisesi’ne bağlı Karadağ ve Primorje Metropoliti olarak görev yapıyordu. Ekim 2020’de COVID-19 virüsü nedeniyle hayatını kaybetti.
Cenaze töreni, pandemi koşulları nedeniyle büyük gerilimlerle geçti; çünkü Radoviç’in COVID-19’dan öldüğü bilinmesine rağmen yüzü açık şekilde sergilendi ve takipçileri onu durmaksızın öperek uğurladılar. Bu olay dünya çapında olağanüstü koşulların hiçe sayıldığı gerekçesiyle geniş medya yankısı uyandırdı ve ciddi şekilde eleştirildi.
Metropolit Amfilohije uzun yıllar boyunca Kosova’yı ziyaret etti; ancak özellikle 1999, 2008, 2012, 2015 ve 2018 yıllarındaki ziyaretleri, kamuoyunda ve medyada yarattığı yankı nedeniyle belgelenmiştir. Bu dönemlerde yaptığı konuşmalar da oldukça kışkırtıcı nitelikteydi. Onun tüm vaazları, bir din adamının litürjik hizmeti çerçevesinde bile olsa, milliyetçilik ve dini fanatizmle yüklüydü. Özellikle Aziz Vitus Günü (Vidovdan), onun için Sırp ulusu ve inancı hakkında bilinçsiz kitlelere hitap etmek adına uygun bir sahneydi. “Göksel Sırbistan”, “Lazar’ın Laneti”, “Kosova Savaşı” ve benzeri mitler, Vidovdan gününde onun dilinde “lokum gibi” işlenirdi.
2018’deki Vidovdan kutlamasında, kutsal ayini yöneten bir din görevlisi sıfatıyla konuk olarak bulunan Amfilohije, rutin vaazını bir tür Lazar Hrebeljanoviç’in beden anatomisi üzerine kısa bir derse dönüştürdü. Şöyle konuştu:
“Lazar’ın başını referanduma koymayı ancak aklı, bilgisi, bilinci ve hikmeti olmayan biri yapabilir; çünkü Kosova, Lazar’ın başıdır, bedeni ise Ravanitsa’dadır. Sırbistan’ın geri kalanı ise Lazar’ın bedenidir.”
Tanrı’nın hizmetkârı Amfilohije’nin bu “anatomik” mesajı, kutsal emanetlere tapan dinî cemaatleri bütünüyle şaşkına çevirdi; zira Prens Lazar’ın kalıntılarının gerçekte hem başı hem de bedeniyle birlikte Sırbistan’ın Çupriya Belediyesi’ndeki Ravanitsa Manastırı’nda bulunduğu iyi biliniyor.
Daha da kafa karıştırıcı olan ise vaazın devamıydı:
“Lazar’ın başından vazgeçmek, kendi başsız kalman, kendinden ve öz varlığından vazgeçmendir.”
Kalp, baş, ayak veya parmak gibi figürlerin kullanımı, Hristiyan mitolojik anlatılarda ve ayin dilinde sıkça rastlanan semboller olduğundan, bu tür imgelerin dini söylemlerde yer alması şaşırtıcı olmasa da, Amfilohije’nin onları siyasi bir anlamla doldurması dikkat çekici ve tartışmalı bir nitelik taşımaktadır.
Amfilohije Radoviç, 2010 yılında yayımlanan ve daha sonra birkaç kez yeniden basılan “Kosova është koka e Llazarit” (Kosova, Lazar’ın başıdır) adlı kitabında, Kosova mitini inandırıcı bir metafor kisvesi altında çarpıtarak yeniden üretir. Bu eser, kısmen bir kilise ve halk ezgisinin serbest uyarlaması biçiminde yazılmıştır.
Tam 415 sayfadan oluşan kitap, Sırp Ortodoksluğu adına kaleme alınmış görünse de, aslında “Göksel Sırp” kimliği dışındaki her türlü kimliğe karşı zehirli bir nefret dili taşır. Bu yönüyle, Sırp tarih yazımının bilinen mitolojik-fantastik anlatılar zincirine eklemlenir.
Sırp halk edebiyatındaki orijinal “Ječam žela kosovka devojka” (Kosovalı Kız Arpayı Biçiyor) adlı halk şarkısında, öykü bir genç kıza odaklanır: kız biçtiği arpayı düğün atları için saklar; çünkü yakında düğün alayıyla birlikte damadının geleceğini ummaktadır. Kosovalı kız arpasına şöyle seslenir:
“Düğün atları seni yiyecek!”
Amfilohije, bu masum halk anlatısını değiştirir ve onu milliyetçi-militarist bir sembole dönüştürür. Onun versiyonunda Kosovalı kız artık düğüncüleri değil, Sırp jandarmalarını, daha doğrusu süvarilerini beklemektedir. Arpayı ise onların atları için saklar. Amfilohije’nin dizelerinde bu sahne şöyle biçimlenir:
“Seni yiyecek süvarilerin atları, o yüce Sırp ordusunun kara atları!”
Bu değişiklik, yalnızca bir edebi uyarlama değil; aynı zamanda kadın, barış ve bereket imgesinin savaş, ordu ve ölüm simgesine dönüştürülmesidir. Böylece Amfilohije’nin eseri, mitolojik romantizm ile siyasal şiddetin ideolojik bileşimini ortaya koyan bir metne dönüşür.