FETÖ ARNAVUTLUK’U ELE GEÇİRİYOR

Ayhan Demir

Tamamen kontrolleri altındaki bu kurum üzerinden, istedikleri doğrultuda, açıklama yapabiliyorlar. Mesela, Pensilvanya tarafından da desteklenen, Almanya’daki “House of One” projesine destek verdiler.

Neydi “House of One”?..

Görünüşte: “Üç İbrahimî dinin ibadethanelerini aynı mekânda toplamayı amaçlayan” bir proje. Aslında, tam bir ifsat projesi… 

İslam’ı FETÖ’cü bir derneğin temsil ediyor olması bile, bu projenin asıl gayesini görmek için yeterli. 

Devam edelim.

AİB’de, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra, başkanlık ve genel kurul seçimleri yapıldı. Bu seçimler, bazı kesimlerce, Türkiye’nin AİB başkanı ve yönetimini değiştirmek istediği şeklinde yorumlandı. 

Keşke, böyle olsaydı. Ancak olmadı.

Şöyle oldu: Birilerinin güvendiği dağlara kar yağdı. Sırtlarını dayadıkları ağaçlar, çürük çıktı.

Bir de her şeyi bildiğini düşünen, Ankara’ya, “bu işi ben hallederim” diyenler oldu. Hatta bir adım ileri gidip, “Merak etmeyin o iş çözüldü. Yukarıdan hallediyoruz, yakında her şey değişecek” diyenler. 

İşte, meselenin ciddiyetini kundaklayan, bu adamlar yüzünden kaybettik.

Şöyle ki…

Türkiye’ye büyük sözler verenler, AİB’deki FETÖ hâkimiyetini kırmak için hiçbir şey yapmadılar. “Arnavutluk İslam Birliği’ni onlardan kurtaracağım” diyenler: Türkiye’nin taleplerini, Arnavutluk makamlarına iletme zahmetine bile girmediler.

Hali hazırda FETÖ’cüler ile birçok ortak çalışma alanı bulunan, Arnavutluk Hükümeti de meselenin üzerine gitmedi. Böylece, en üst perdeden dile getirilen, “biz çözüyoruz”  balonları patladı gitti. 

2019 yılında yapılan seçimlerde, eski FETÖ’cü başkan Skender Bruçaj’dan daha FETÖ’cü olan, Bujar Spahiu AİB Başkanı olarak seçildi. 

Velhasıl: İsimler değişse de AİB yönetimindeki FETÖ hâkimiyeti değişmedi. 

Bize söz verenler, FETÖ’nün eski okul binalarını aldılar. Şimdi binaları bize satmak istiyorlar. 

Olabilir. Ticarette her şey olur. 

Peki ya iddia doğruysa: Bizim adımıza şirket kurup, bizim paramızla aldıklarını yine bize satmak istiyorsa?..

Daha açık söyleyelim.

Arnavutluk’un Korça şehrinde bulunan, AİB’ne ait medrese binası 2.7 milyon Euro karşılığında Sinan İdrizi tarafından satın alındı. 

Rivayet o dur ki, İdrizi, bu binayı, Maarif Vakfı’na satmak istiyor. Maarif Vakfı istediği fiyatı vermezse, bu binayı FETÖ’nün “Arnavutluk İmamı” Klodian Allajbeu’ya satmayı planlıyor.

Hatırlatalım: Air Albania Hava Yolu şirketinin ortaklarından biri olan Sinan İdrizi, eski Galatasaray Başkanı Adnan Polat’ı dolandırdığı iddiasıyla da gündeme gelmişti. İdrizi, bu davadan beraat etmişti.

Gelelim Tiran Namazgâh Camii meselesine…

Bu caminin temeli, Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve dönemin Arnavutluk Cumhurbaşkanı Buyar Nişani’nin katıldığı bir törenle, 13 Mayıs 2015 tarihinde atılmıştı. 

Cami inşaatı biteli yıllar oldu. Ancak “prosedür sorunu” bir türlü çözülemedi, çözülemiyor. Arnavutluk Başbakanı Edi Rama bile bu işi halledemiyor. Galiba mesele, onu bile aşıyor!

Yaklaşık on dönüm arazi üzerine inşa edilen bu caminin külliyesinde; konferans salonu, Kur’an kursu, sergi salonu, kütüphane, çalışma odaları, kültür merkezi ve “Balkan Kültürleri Birlikte Yaşam Müzesi” de bulunuyor.

Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından inşa edilen Tiran Namazgâh Camii, FETÖ’ye yar olmasın diye çok uğraştık. Ancak böyle giderse, bu cami ve gelir getirecek külliyesi, Türkiye’de sivil halkın üzerine kurşun sıkan kravatlı teröristlere teslim edilecek. Buradan temin edilecek olan gelirler, Türkiye aleyhine kullanılacak.

Hazır konu açılmışken…

FETÖ’nün “Arnavutluk dini imamı” olarak kabul edilen, Genti Kruja’yı da unutmayalım. 

Arnavutluk Ulusal Dinler Arası Komitesi (Këshilli Ndërfetar İ Shqipërisë) başkanlığına getirilen Kruja, daha öğrencilik yıllarından itibaren, FETÖ tarafından bu vazife için hazırlandı. 

1999 yılında Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili’nde okudu. 2003 yılında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Sosyoloji bölümünde yükseköğrenimini tamamladı. 

Buraya dikkat: 2007’de Tiran Üniversitesi Sosyoloji-Felsefe Bölümü’nde “Diyalog ve dinler arası hoşgörü: ilerleme ve zorluklar” konulu yüksek lisans tezini tamamladı. Aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Fakültesi’nde “medeniyetler arası diyalog” konulu doktora tezini savundu.

Daha sonra, Arnavut İslam Birliği yayını olan “Drita Islame” ve FETÖ okulu Bedir Üniversitesi’nin yayını olan “Zani i Naltë” dergilerinde yöneticilik yaptı.

Hikâyenin en acı tarafı: Genti Kruja’nın, Türkiye’deki bazı ilahiyat hocaları ile irtibat halinde bulunduğu söyleniyor. Bu kişiler, genelde, FETÖ irtibatlı ve halen aktif olan isimler. 

Türkiye’den kaçırılan paraların, bu adam üzerinden, Arnavutluk ve Avrupa’daki örgüt mensuplarına teslim edildiği söyleniyor.

Uzun lafın kısası: Her iki ülkenin ulusal güvenliği için çok büyük bir tehdit oluşturan FETÖ terör örgütü, Arnavutluk’ta, Türkiye’nin gücünü bile takmayacak duruma geldi. 

Türkiye’nin destekleriyle inşa edilen Türkiye-Arnavutluk Fier Dostluk Hastanesi ve TOKİ tarafından inşa edilen 522 deprem konutu bile bu durumu değiştiremiyor. 

Bunun anlamı şudur: Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, FETÖ tarafından rehin alınmıştır. Ne yazık ki, Türkiye’nin hassasiyetlerini hiç dikkate almamaktadır.

Hal böyle iken, bize düşen, bu gerçekleri görüp; önce bizi oyalayan/kandıran adamlardan kurtulmak, ardından mevcut şartlara uygun yeni harekât planları kurmaktır.

En son haberler

ARNAVUTLUK, TİKTOK VE SNAPCHAT’İ YASAKLAMAYI TARTIŞIYOR

ARNAVUTLUK’TA AKRAN ŞİDDETİNE KARŞI PROTESTO DÜZENLENDİ

BOSNA HERSEK’TEN GELEN HASTA VAN’DA SAĞLIĞINA KAVUŞTU