Bugün, 14 Aralık 1995’te, Paris’te imzalanan Dayton Barış Anlaşması ile Bosna Hersek’teki savaş resmen sona erdirildi. Anlaşma, 21 Kasım 1995’te ABD’nin Dayton kentinde varılan mutabakatın ardından yürürlüğe girdiği.
Bu belgeyle yaklaşık dört yıl süren savaş resmen bitirildi ve Bosna Hersek, üç kurucu halk ve diğerlerinden oluşan bir devlet olarak yapılandırıldı.
Barış görüşmelerinin başlıca aktörleri ve Dayton Anlaşması’nın imzacıları; Bosna Hersek Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Alija İzetbegović, Hırvatistan Cumhurbaşkanı Franjo Tuđman ve Sırbistan Cumhurbaşkanı Slobodan Milošević oldu. Anlaşma, 14 Aralık 1995’te Paris’teki Élysée Sarayı’nda imzalandı. Bu üç ülke, Sosyalist Federal Yugoslavya’nın dağılmasıyla ortaya çıktı.
Dayton Anlaşması 11 ekten oluşuyor. Bunlar arasında yer alan Ek 4, Bosna Hersek Anayasası’nı oluşturuyor. Bu ekle Bosna Hersek’in egemenliği, toprak bütünlüğü ve bağımsızlığı teyit edildi. Ülkenin, Bosna Hersek Federasyonu ve Republika Srpska olmak üzere iki entiteden oluştuğu, kurucu halkların ise Boşnaklar, Hırvatlar ve Sırplar olduğu hükme bağlandı. Anayasada, devlet ve entitelerin yetkileri, kurumlar arası ilişkiler ve anayasa değişikliklerinin usulü de belirlendi.
Dayton Anlaşması’nın hazırlanmasında en büyük katkıyı, dönemin ABD’li diplomatlarından Richard Holbrooke sağladı. Anlaşmaya; ABD Başkanı Bill Clinton, BM Genel Sekreteri Boutros Boutros-Ghali, Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, Birleşik Krallık Başbakanı John Major, NATO Genel Sekreteri Javier Solana, Almanya Şansölyesi Helmut Kohl, Rusya Başbakanı Viktor Çernomirdin ve İsveç Başbakanı Carl Bildt gibi isimler de katılım ve destekleriyle garanti verdi. Bildt, aynı zamanda Avrupa Birliği adına barış konferansının eş başkanlığını yürüttü.
Ancak Dayton ile kurulan anayasal düzen, zamanla modern Bosna Hersek’in işleyişinde temel sorunlardan biri haline geldi ve ülkenin Avro-Atlantik entegrasyon sürecinin önündeki engellerden biri olarak değerlendirildi.
Bu yapı, devletin iç işleyişinde de zorluklar yarattı ve Bosna Hersek’in gelecekte nasıl bir devlet yapısına sahip olması gerektiği konusunda siyasi görüş ayrılıklarının ana tartışma konularından biri oldu./BALKAN POSTASI