BOSNA’DA YENİ BİR HAYAT: ”FİLİSTİN EVİ”NDEN YAYILAN HAMUR İŞİ KOKUSU EL-BARAWY AİLESİNE SEVİNÇ GETİRDİ

Mostar’ın Adema Buça Sokağı’nda, 23 numarada bayram havası vardı. Filistin bayrağının renkleriyle süslenmiş küçük dükkânın önünde birçok vatandaş toplanmıştı. Gelenleri kefiye takmış kadınlar karşılıyor, çok sayıda Mostarlı destek ve hoş geldin dileği olarak çiçekler getiriyordu.

Kurdelanın kesilmesiyle alkışlar ve sevinç yükseldi: “Filistin Evi” açıldı – Cernica mahallesinde Mostarlılar artık tatlı ve tuzlu Filistin böreklerini tadabilecekleri küçük bir dükkâna kavuştu.

Birkaç metrekarelik bu mekân, sahibi Samira El-Barawy Rajab ve ailesi için tarifsiz bir mutluluk kaynağı oldu. 2023 sonunda Gazze’den tahliye edilen aile için bu küçük işletmenin açılışı, belki de yeni hayatlarının en sevinçli anıydı.

İki ülkenin hikâyesi

Samira’nın hayat öyküsü, aslında iki ülkenin kaderini yansıtıyor. Babası Samir El-Barawy 1980’lerde eğitim için Saraybosna’ya gelmiş ve burada Bihaçlı Sutka Selimović ile evlenmişti. Bosna Savaşı başlayınca genç çift Bosna’dan ayrılıp Samir’in memleketi Gazze’ye yerleşti. Aradan otuz yıl geçti, İsrail saldırılarında evleri yıkılınca aile yeniden mülteci oldu ve bu kez Bosna-Hersek’e döndü.

Bosna Dışişleri Bakanlığı’nın girişimleriyle tahliye edilen aile Saraybosna’ya getirildi, ardından Mostar yakınlarındaki “Salakovac” Mülteci Merkezi’ne yerleştirildi.

Bu bahar Samira, kendi dükkânını açmaya karar verdi. “Pomozi.ba” yardım kuruluşunun desteğiyle Mostar’da bir ev alındı, UNHCR ve CRS’in katkılarıyla da dükkân donatıldı. Artık oradan taze pişmiş çörek, ekmek ve Filistin tatlılarının kokusu yayılıyor.

Samira: “Bugün kendimi Bosnalı gibi hissediyorum”

Müşterileri karşılamaya ara verip Anadolu Ajansı ekibine teşekkür eden Samira, coşkusunu şöyle dile getirdi:

“Bugün çok mutluyuz. Görüyorsunuz, ne kadar çok insan geldi. Bu, benim Bosnalı gibi hissettiğim gün. Dükkânımı açtım, rahatım yerinde. Psikolojim iyi. Burada Bosna’da yaşamak istiyorum.”

Samira, Bosna’da sevilen hamur işlerinin yanı sıra geleneksel Filistin tatlıları da yaptıklarını anlattı:
“Bosnalıların sevdiği çörekleri, ekmekleri hazırladık. Ama bizim Filistin tatlılarımızı da yaptık ki insanlar tatsın. Havuçlu, hurmalı, reçelli tatlılarımız var.”

Mostarlılara minnettar olduğunu belirterek, “Onlar en iyisi. Bizim artık iki evimiz var: Bosna ve Gazze. Burada hiçbir zaman kendimizi mülteci gibi hissetmedik. Normal bir hayat yaşıyoruz, tıpkı Bosnalılar gibi,” dedi.

Vatandaşlık hayali kurduğunu söyleyen Samira, sevincine rağmen Gazze’deki eşini ve akrabalarını düşündükçe üzüntüsünün sürdüğünü ekledi:
“Çok kayıplarımız oldu. Eşim ve akrabalarım hâlâ orada. Her gün televizyonda görüyoruz. Biz burada çalışıyoruz ki onlara yardım gönderebilelim.”

Baba Samir El-Barawy: “Bu çılgın savaşı durdurun”

Baba Samir El-Barawy de Bosna’ya geldiklerinden beri gördükleri yardımlardan dolayı minnettarlığını ifade etti:
“Bosnalılar bize yeni bir hayat verdiler. Evlerimiz üçüncü kez yıkıldıktan sonra Gazzeden çıkmak zorunda kaldık. Bosnalılar bizi yalnız bırakmadı. Saraybosna Havalimanı’na indiğimiz andan itibaren yardım ettiler.”

Sadaka istemediklerini, kendi ayakları üzerinde durmak için bu işi kurduklarını belirten baba El-Barawy, Gazze’de yaşananlara dair ise şöyle dedi:
“İnsanlar susuz, aç; kadınlar kaçıyor, sokaklarda ölüler var. Bu dayanılmaz. Hepimiz bir gün Gazze’de olup bitenden dolayı sorgulanacağız. Bu bir felaket. Eğer İsrailliler bombardımana devam ederse, bugün 150.000 şehit varsa, bu sayı bir milyonu geçecek. Biz bu dünyadan sadece su, yiyecek, çocuklarımız için süt ve yaralılarımız için tedavi istiyoruz. Bu savaş çılgınca, utanmazca bir savaş.”

UNHCR desteği

Proje, mülteci ailelerin güçlendirilmesi ve yerel topluma entegrasyonu amacıyla UNHCR ve CRS tarafından finanse edildi.

UNHCR sözcüsü Neven Crvenković şunları söyledi:
“Bu tür girişimleri desteklemeyi seviyoruz. Çünkü mülteciler sadece bagajları, sorunları ve travmalarıyla gelmezler. Yeni toplumlarına kendi beceri ve deneyimleriyle katkı sunabilirler.”

Mostar sokaklarında taze pişmiş böreklerin kokusu, memleket hasreti ve Gazze için duyulan hüzünle birleşti. Samira ve babası içinse bir gerçek açık: Bosna ve Mostar onlara kapılarını açtı, onlar da bu vefayı emek, tebessüm ve lezzetli Filistin tatlılarıyla geri ödemek istiyor./Balkan Postası

 

En son haberler

BELGRAD’TAKİ ASKERİ GEÇİTTE İSRAİL’İN PULS ROKET SİSTEMİ VE HERMEZ İHA’SI SERGİLENDİ

AMERİKALI AKTÖR SEAGEL SIRBİSTAN’DA ASKERİ GEÇİT TÖRENİNE KATILDI

SIRBİSTAN’DA “SIRP BİRLİĞİ, ÖZGÜRLÜK VE ULUSAL BAYRAK GÜNÜ” NDE ASKERİ GEÇİT TÖRENİ DÜZENLENDİ