Avrupa Birliğinin göçmenler konusunda Türkiye’ye verdiği sözleri tutmamasının ardından Türkiye’nin göçmenlere yönelik uygulamaya başladığı açık kapı politikası neticesinde Türkiye’den Avrupa’ya doğru gitmek için yola çıkan Suriyeli ve diğer doğu ülkelerinden gelen göçmenler Yunanistan sınırına doğru karadan ve denizden yola çıktı.
Yunanistan’ın göçmenlere karşı uyguladığı sert politikalar otoriteler tarafından bir Avurpa Birliği ülkesinin uygulamaları olarak değil üçüncü dünya ülkelerinin uygulamalarıyla eşdeğer olduğunıu belirtmektedir.
Medya’nın gösterdiği ve göstermediği olaylar mevcut. Yunan güçlerinin uyguladığı orantısız güç ve hukuk dışı müdahaleler neticesinde göçmenler hayatlarını kaybetmeye başlamıştır.
Resmi belgelerle ıspatlanana bazı olaylarda 29 Şubat 2020 tarihinde Yunan güçleri tarafından vurulan 30 – 35 yaşlarında ki bir göçmenin yapılan otopsisinde 9 mm bir tabanca mermisiyle vurularak öldürüldüğü tespit edilmiştir.
Diğer ıspatlanan bir olay da 2 Mart 2020 tarihinde 1999 doğumlu 21 yaşında olan Muhammed Arab isimli şahsın Yunan güçleri tarafından arkadan vurularak öldürüldüğü tespit edilmiştir.
Muhammed Arab isimli şahsın cesedinde yapılan otopside 2 adet ateşli silah mermi izi ile vucudunun çeşitli yerlerinde 5 -6 adet plastik mermi izi tespit edilmiştir. Göçmenlere karşı kullanılan bu şiddet ve ateşli araçlar göçmenlerin hayatlarını tehlikeye sokmaktadır.
Yunan güçleri ateşli silahlar, plastik mermi, av tüfeği gibi tehlikeli araçlar kullanmakta ve bunlar insanların hayatlarına mal olmaktadır.
Yunanistanın yaptığı diğer bir skandal uygulama da 70 göçmenin Yunanistan Kolluk Kuvvetleri tarafından üstlerinin soyularak vücutlarının çeşitli yerlerinden demir çubuklarla darp edilerek Türkiye’ye kovulmaları olayıdır.
Yunanistan’ın şiddet kullanımı göçmenlerin hayatlarını tehlikeye atmaya başlamıştır. Yunanistan bu müdahaleler sonucunda göçmenlerin hayatlarını kaybetmelerine neden olmuştur. Yunanistan bir Avrupa Birliği ülkesi gibi değil bir üçüncü dünya ülkesi gibi davranmaktadır.