Balkan ülkelerinden her yıl küçük bir şehir nüfusu kadar kişi daha iyi ekonomik koşullara kavuşmak için Batı Avrupa ülkelerine göç ediyor.
Balkan ülkeleri genç ve kalifiye iş gücünü, daha iyi ekonomik imkanların bulunduğu gelişmiş Batı Avrupa ülkelerine kaptırıyor.
İşsizlik rakamlarının yüksek, ekonominin zayıf olduğu Bosna Hersek, Sırbistan, Arnavutluk, Kuzey Makedonya, Kosova ve Karadağ gibi bölge ülkelerinin yanı sıra Avrupa Birliği’nin (AB) son üyesi Hırvatistan da iş gücü anlamında kan kaybetmeye devam ediyor.
Farklı kaynaklardan derlenen rakamlar, Balkan ülkelerinden her yıl küçük bir şehir nüfusu kadar insanın daha iyi ekonomik koşullar ve iş imkanları nedeniyle Batı Avrupa ülkelerine göç ettiğini gösteriyor.
Her yıl artarak devam eden göçün başlıca nedenleri olarak bölge ülkelerindeki düşük maaşlar, ağır ekonomik koşullar ve yolsuzluk gösterilirken, bu ülkelerin karşılaştığı demografik değişimlerin bölgenin geleceği için tehlike arz edebileceği belirtiliyor.
Balkan insanının bulunduğu ortama kolay adapte olabilmesi ve eğitimli iş gücünün düşük maliyete gelmesi de Batı Avrupa ülkelerinin iş gücü anlamında ilk tercih olarak bu ülkelere yönelmesinde etkili oluyor.
Bosna Hersek 2019’da 60 bin iş gücü kaybetti
Bosna Hersek’teki resmi makamlar, artarak devam eden göçle ilgili rakam açıklamazken, özellikle göç araştırmaları üzerine yoğunlaşan Bosna Hersek Sürdürülebilir Geri Dönüşler ve Entegrasyon Birliğinin verileri tehlikenin boyutunu gözler önüne seriyor.
Birliğin göç rakamlarını derlemeye başladığı 2013’ten itibaren Bosna Hersek’i çoğunluğu genç ve eğitimli 200 bin kişinin terk ettiği belirtilirken, 2018’de 40 binden fazla kişinin Batı Avrupa ülkelerine göç ettiği ülkede, bu rakamın 2019’da 60 bin seviyesini aştığı ifade edildi.
Bu rakamlara göre, yaklaşık 3,5 milyon kişinin yaşadığı Bosna Hersek’te, 2013’ten itibaren nüfusun yüzde 6’sı ülkeyi terk etti.
Sırbistan’dan 2000’lerin başından beri yaklaşık 654 bin kişi ayrıldı
Bosna Hersek’in komşusu Sırbistan da benzer sorunla mücadele ediyor.
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatının (AGİT) rakamlarına göre, 2000’li yılların başından itibaren Sırbistan’ı 654 bin civarında kişi terk ederken, göç edenlerin büyük çoğunluğunun 15 ila 24 yaşlarında olması da meselenin büyüklüğünü gösteriyor.
AGİT verileri ayrıca 2018’de AB ülkelerine göç eden Sırbistan vatandaşlarının sayısının 51 bin olduğuna işaret ediyor.
Nüfusu 7 milyon civarında olan Sırbistan’da ise göç edenlerin nüfusa oranı yüzde 0,7.
AB üyesi Hırvatistan da göç mağduru
AB’ye 2013’te üye olan Hırvatistan da komşuları Bosna Hersek ve Sırbistan gibi iş gücü göçünden olumsuz etkileniyor.
Hırvatistan Devlet İstatistik Kurumunun (DZS) verilerine göre; son 5 yılda 190 bin civarında kişi Hırvatistan’dan diğer AB ülkelerine göç etti.
Ülkedeki bazı küçük şehirlerde her 5 kişiden 3’ünün ülkeden ayrıldığının altı çizilirken, 2017’de 50 bin kişinin göç ettiği Hırvatistan’da bu rakamın 2018’de 40 bin seviyesinde olduğu belirtildi.
Dünya Bankası verilerine göre Hırvatistan, AB ülkeleri arasında Malta’dan sonra en yüksek göç oranına sahip ülke konumunda.
Nüfusu 4 milyon civarında olan Hırvatistan, son 5 yılda nüfusunun yüzde 4,7’sini kaybetti.
Arnavutluk’tan 2018’de 62 bin kişi ayrıldı
Avrupa İstatistik Ofisinin (Eurostat) rakamlarına göre, Arnavutluk’tan 2018’de yaklaşık 62 bin kişi AB ülkelerine gitti. 2,8 milyon nüfuslu Arnavutluk, göç nedeniyle bir yılda nüfusunun yüzde 2,2’lik dilimini kaybetti.
Göç, bir diğer bölge ülkesi Kuzey Makedonya’nın da en büyük sıkıntılarından biri. Eurostat verilerine göre, 2018 yılında 24 bin 300 Kuzey Makedonya vatandaşı ülkelerini terk ederek, daha iyi bir yaşam umuduyla AB ülkelerine gitti. 2 milyon nüfuslu Kuzey Makedonya, sadece 2018’de nüfusunun yüzde 1,2’sini kaybetmiş oldu.
Yine Eurostat’ın son açıkladığı 2018 rakamlarına göre Kosova’dan 34 bin 500, Karadağ’dan ise yaklaşık 3 bin kişi farklı AB ülkelerine gitti. 1,8 milyon nüfuslu Kosova nüfusunun yüzde 1,8’ini, 630 bin nüfuslu Karadağ ise yüzde 0,5’ini kaybetti.
Bölge ülkelerinin küçük nüfusları ve göç edenlerin sayıları dikkate alındığında, bu ülkelerin her yıl aslında küçük bir şehir büyüklüğünde insanını kaybettiği görülüyor.
Öte yandan başta sağlık ve hizmet sektörleri olmak üzere bölge ülkelerinde birçok alanda kalifiye çalışan açığı ortaya çıkarken, hizmet sektöründeki işverenler, çalışan bulmakta zorluk çekiyor.