BALKAN TÜRKLERİ SİYASETİ İÇİN ALARM ZİLLERİ ÇALIYOR

Bayram POMAK

17 Ekim’de Kosova ve Kuzey Makedonya’da yerel seçimler yapıldı. Yerel seçimlere Kosova ve Makedonya’da yaşayan Türk temsilcisi siyasi partiler katıldı. Her iki ülkede yapılan yerel seçimlerde Türk temsilciler büyük oy kaybı yaşadı. Ayrıca Türk siyasi partileri seçimlere birlik içerisinde değil bölünmüş bir vaziyette girdi. Peki, bu başarısızlığın altında neler yatıyor?

Siyasiler tarafından halk, daha evvel yapılan tüm seçimlerde olduğu gibi Türkler ve Türklük için sandık üzerinden partilerine sahip çıkmaya davet edilmiş ve her seferinde Türkler, bu çağrıya olumlu yanıt vererek Türklük için sandığa giderek partilerine sahip çıkmaya çalışmıştır. Ancak aynı yaklaşımı siyasetçilerinden bir türlü görememiş, siyasetçi vatandaşına sahip çıkamamıştır. Gerek Makedonya, gerek Kosova, gerekse Bulgaristan olsun hepsinde aynı siyasetçi davranışına rastlıyoruz. Halk yalnız seçimden seçime hatırlanıyor. Bu yaklaşım vatandaşı bıktırmış durumda. Siyasiler, vatandaş gözünde inandırıcılığını kaybetmiş durumda. Halk artık “bir kaç kişi maaş alacak diye ben neden oy vereyim?” mantığına bürünüyor.

Balkanlarda ki Türk siyasetinin temel sorunu aslında bir zihniyet sorunudur. Ne yazık ki Balkanlarda siyasilerin sürekli yerel düzeyde retorikler üretebildiği, siyaset üretemediği, kişisel çekişmeler içerisinde bocalayıp duran verimsiz bir siyaset anlayışı hâkim. Bugüne kadar Türk halkının Balkanlarda ki bekası meselesini dilinden düşürmeyen ancak bu konuda hiçbir politika üretemeyen bir zihniyet söz konusu!!! Karşımızdaki zihniyet, Türk eğitiminin Türkler için ne kadar önemli olduğunu sürekli vurgulayan ama Türk eğitiminin kalitesi için hiçbir şey yapmayan bir zihniyet! Sadece eğitimcilerin durumuna bakmak bile bunu söyleyebilmek için yeterli. Eğitimci olmanız için kaliteli olmanız gerekmiyor, yalnızca partiye sadık olmanız gerekiyor. Bu yüzden Balkanlarda ki Türk eğitimi bugün hala kalitesiz bir eğitim olarak anılmaya devam ediyor.

Siyaset içerisinde ki parçalanmalar ise tamamen kişisel çıkarlar yüzünden olmakta. Ana gövdeden ayrılıp yeni siyasi oluşumlar içinde olanların hemen hemen tamamı şahsi amaçlarına ulaşamadıkları için ayrıldılar. Siyasetçilerde şahsi çıkarlar her zaman toplum çıkarlarından üstündür anlayışı hâkim…

Zaman ve toplum değişirken aynı yerde duran zihniyetler kaybetmeye daima mahkûmdur. Zamanı okuyamayan, toplumun değişen davranışlarını göremeyen, eski retorikleri sürekli tekrarlayanlar kaybetmeye mahkûmdur.

Balkanlarda ki Türk siyaset yapısının acil olarak çözülmesi gereken sorunu bir zihniyet sorunudur. Siyasiler, bir an evvel yerel düşünmekten kurtulmalı, politika üretmeli ve geleceği inşaa edebilmeyi öğrenmelidir. Aksi takdirde artık çıkıştan önceki son virajdayız!!!

En son haberler

ARNAVUTLUK, TİKTOK VE SNAPCHAT’İ YASAKLAMAYI TARTIŞIYOR

ARNAVUTLUK’TA AKRAN ŞİDDETİNE KARŞI PROTESTO DÜZENLENDİ

BOSNA HERSEK’TEN GELEN HASTA VAN’DA SAĞLIĞINA KAVUŞTU