ABD ve İngiltere tarafından “istenmeyen kişi (non grata)” ilan edilen Milorad Dodik, sonunda görevinden çekilmeyi kabul etti. Bu adımın ardından ABD, Dodik’in bazı yakın çalışma arkadaşlarına yönelik yaptırımları kaldırdı.
ABD Hazine Bakanlığı cuma günü yaptığı açıklamada, Dodik’in dört müttefikinin yaptırım listesinden çıkarıldığını bildirdi. Bu karar, Dodik’in kendi yaptırımlarının kaldırılması için yürüttüğü lobi çabalarıyla ilişkilendiriliyor. Gözlemcilere göre, bu geri çekilme Dodik’e yönelik yaptırımların kaldırılmasına giden ilk adım olabilir.
Bosna Sırp Cumhuriyeti Parlamentosu, cumartesi günü Ana Trišić Babić’i geçici başkan olarak atayarak, ilk kez resmen Milorad Dodik’in görevden çekildiğini kabul etti. Bu gelişme, Dodik’in siyasete katılımını yasaklayan devlet mahkemesi kararının ardından geldi. Trišić Babić —Dodik’in yakın bir müttefiki— 23 Kasım’da yapılacak başkanlık seçimlerine kadar görevde kalacak.
Parlamento ayrıca, geçen yıl içinde Dodik’in yargılandığı dönemde kabul edilen ayrılıkçı yasalardan bir dizi hükmü yürürlükten kaldırdı. Dodik, Uluslararası Temsilci ve Anayasa Mahkemesi kararlarını ihlal etmekle suçlanmıştı.
Sırp milliyetçisi ve Rusya yanlısı olan Dodik, uzun süredir Bosna’daki Sırp Cumhuriyeti’nin Sırbistan’a bağlanmasını savunuyordu. Daha önce görevden ayrılmayı reddetmiş ve devlet başkanı sıfatıyla görevlerini sürdürmeye devam etmişti. Şimdi ise kararını Bosna Anayasa Mahkemesi’ne temyiz etti.
Dodik yaptığı açıklamada, “parlamentonun kararına rağmen Sırp Cumhuriyeti’nin politikalarının değişmeyeceğini” ve nihai hedefinin ayrılık olduğunu söyledi. Bu adımı uluslararası ortaklarla koordinasyon içinde atmak zorunda kaldığını da ekledi.
ABD Dışişleri Bakanlığı, cumartesi günkü gelişmeyi “Bosna-Hersek’te istikrarı destekleyen olumlu bir adım” olarak değerlendirdi.
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Avrupa ve Avrasya İşlerinden sorumlu üst düzey yetkilisi Brendan Hanrahan, şu ifadeleri kullandı:
“Amerika Birleşik Devletleri, Bosna-Hersek’te istikrarı güçlendiren bu kararı memnuniyetle karşılıyor. Bu adım, ABD ile yapıcı bir ortaklık yolunu da açacaktır; ortak çıkarlar, ekonomik potansiyel ve paylaşılan refah temelinde.”