40. YILINDA BULGARİSTAN’DA TÜRKLERİN ZÜLME DİRENİŞİ

Bulgaristan’da hakim olan komünist rejiminin dil ve kimliğe yönelik tehdidine karşılık direniş göstererek protesto başlatan Bulgaristan Türkleri, komünist yönetim tarafından 24 Aralık 1984’te katledilmişti. Türklere uygulanan bu asimilasyon girişimi konusunda tek bir yargılanan bile olmadı.

Osmanlı Devletinin Birinci Dünya Savaşı’nda yaşadığı ağır mağlubiyet sonrası Türkler azınlık olarak kaldıkları çoğu bölgede baskı ve zulümlere maruz kalmışlardı. Bu zulümlerin yaşandığı ve milli kimliğin örselendiği yerlerden birisi de Bulgaristan’dı.

Bulgaristan’da 1946’da kurulan komünist hükûmet de tıpkı Rusya’daki gibi öncelikli tehdit olarak Türk kimliğini ve dilini görmüş, dil ve kimliği baskılamak için türlü yaptırımlar ve kısıtlamalara gitmişti. İsimleri değiştirilen, dinlerini yaşamalarına izin verilmeyen, kültürleri ve gelenekleri yasaklanan “Bulgaristan Türkleri” uzun yıllar devam eden bu baskılara tepki göstererek kimliklerini korumaya çalıştılar.

Komünist idarenin 1984-1989 yılları arasında Türkler üzerinde uyguladığı baskılar ve zorunlu ad değişim süreci hala yüzleşilmeyen olaylar arasındadır. Türklere uygulanan bu asimilasyon girişimi konusunda halen tek bir yargılanan bile olmadı. 

24 ARALIK 1984 BULGAR ZULMÜNE DİRENİŞ GÜNÜ 

Bulgaristan hükûmeti 23 Aralık 1984 günü “Yeniden Doğuş” adını verdiği asimilasyon politikası ile özellikle Kırcaali ve Hasköy bölgelerinin dünya ile ilişkisi kesilerek halkı askeri abluka altında zorla Bulgar kimliğini kabul etmeye zorlamıştı. 24 Aralık 1984 günü Tosçalı, Hallar, Karamusalar ve Amatlar köylerinden toplanıp Eğridere (Mlaçino) köyünde bir araya gelen binlerce Türk, baskıcı Bulgar Komünist Partisi’ni protesto etti. Polis, zor kullanarak ve ateş açarak kültürlerini ve millî değerlerini korumak için sesini duyurmaya çalışan Türkleri dağıttı.

BULGAR ASKERLERİ TÜRKAN BEBEĞİ ÖLDÜRDÜLER

Sonraki birkaç gün boyunca devam eden gösterilerde çok sayıda can kaybı yaşandı. 26 Aralık günü Killi köyünde toplanan halkın içinde Fatma Öztürk de kucağında 18 aylık bebeği Türkan ile birlikte yerini almıştı. Bulgar askerlerinin açtığı ateşle oracıkta can veren Türkân bebek Bulgaristan Türklerinin direnişinin sembolü oldu.

Türk toplumunun önde gelenleri “Belene” toplama kampında ağır şartlar altında cezalandırıldı. Sonrasında beş yıl boyunca baskılar gittikçe arttı, pek çok Türk faili meçhul cinayetlere kurban giderken pek çoğu da kayıp olarak kayda geçti. Bulgar Komünist diktasının can güvenliği tehdidi, Türkçe konuşma, aile ve soy bildiren ünvanlarda Türkçe yasağı, eğitimin ve çalışmanın engellenmesi gibi çeşitli asimilasyon politikaları ve baskılar sonucu yarım milyondan fazla Türk, Türkiye’ye göç etmeye zorlandı.

BULGARİSTAN’DAN TÜRKİYE’YE GÖÇ

Bulgaristan Türkleri üzerinden 36 yıl geçmesine rağmen 24 Aralık ve sonrasında yaşanan acı günleri “24 Aralık Bulgaristan Türklerinin totaliter rejime ve soykırıma direnişini ve kurbanlarını anma günü” olarak hatırlayarak çeşitli anma etkinlikleri düzenliyor.

En son haberler

BOSNA HERSEK ZORUNLU ASKERLİĞİ GÖZDEN GEÇİRİYOR

SIRP ÖĞRENCİLER, TREN İSTASYONUNDAKİ ÖLÜMCÜL KAZAYI PROTESTO İÇİN BİR KEZ DAHA SOKAKLARDA

KOSOVA İÇİŞLERİ BAKANI SVEÇLA, SIRBİSTAN’A GİREMEDİ